WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı-birleşen dosya davacısı vekili istinaf dilekçesinde özetle, asıl davada davacı tarafın sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini, sözleşmenin feshiyle senetlerin geçerliliğini yitirdiği, bu nedenle aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, birleşen davada ise alacaklarının 67.320,00 TL olarak hesaplandığını, davalı tarafından ödenen 27.030,00 TL'lik bedel mahsup edildikten sonra 40.289,00 TL'ye hükmedildiğini, yapılan mahsup nedeniyle kısmen kabul kısmen red kararı verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE: İlk derece mahkemesinde görülen asıl dava 37530 numaralı satış vaadi sözleşmesinin 4077 sayılı yasa aykırı olması nedeniyle feshi ödenen paraların iadesi ve borçlu olmadığının tespiti 37529 yevmiye nolu satış vaadi sözleşmesinin feshi, yapılan kesintilerin 4077 sayılı yasaya aykırı olması nedeniyle iadesi istemine ilişkindir....

Somut olayda, davacı sözleşmenin hukuki ve fiili imkansızlık nedeniyle feshini, bu zamana kadar davalıya yaptığı ödemelerin fiili ödeme tarihinden başlayarak yasal faizi ile birlikte iadesini ve ödemeler bonoya bağlandığından dolayı ödenmemiş olan 37 adet bononun 3.şahıslara ciro, temlik edilmemesi, ödemelerin durdurulması ve bonoların tarafına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, gerekçede sözleşme uyarınca belirlenen tarihte taşınmazın teslim edilemeyeceği anlaşıldığından, davacının sözleşmenin feshinde haklı olup, ödediği bedeli talep edebileceği belirtilmiştir. Ancak davacının ödediği bedel yanında davalıya teslim ettiği ve sözleşmenin feshi ile birlikte tarafına iadesini talep ettiği 37 adet bonoyla ilgili olarak gerekçede bir açıklamada bulunulmadığı gibi hüküm fıkrasında da davacının bu talebiyle ilgili olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamıştır....

    Dolayısıyla sözleşmeyi feshi, haklı fesih değildir. Öte yandan, taraflar arasındaki Kira Sözleşmesinin 8/b maddesinde; Sözleşmenin feshi montaj sonrasında gerçekleşirse, kiracının ödediği kiraları mal sahibinden talep edemeyeceği de kabul edilmiştir. Bu durumda, sözleşmenin anılan hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, sözleşmede belirtilen, "montajı yapamazsa" ibaresinin, montajın tamamen bitirilip baz istasyonunun faaliyete geçirilmesi, şeklinde değerlendirilmesi doğru değildir. O halde mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

      Tüketici ile Yalova 4. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 2....

        Dolayısıyla sözleşmeyi feshi, haklı fesih değildir. Öte yandan, taraflar arasındaki Kira Sözleşmesinin 8/b maddesinde; Sözleşmenin feshi montaj sonrasında gerçekleşirse, kiracının ödediği kiraları mal sahibinden talep edemeyeceği de kabul edilmiştir. Bu durumda, sözleşmenin anılan hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, sözleşmede belirtilen, "montajı yapamazsa" ibaresinin, montajın tamamen bitirilip baz istasyonunun faaliyete geçirilmesi, şeklinde değerlendirilmesi doğru değildir. O halde mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

          -TL ödeme yaptığını, tüm dünyayı etkileyen Covid 19 salgını nedeni ile evlenecek çift ve davetlilerin düğüne iştirak etmesi imkansız hale geldiğinden sözleşmenin feshi ile ilgili olarak mayıs ayının başında davalı şirket yetkilileri ile görüşmeye başlandığını, davalı bünyesinde çalışan ... ile müvekkili ... whatsapp üzerinden yazıştıklarını, düğün iptali konusunda taleplerini değerlendirmek üzere mutabık kaldıklarını, 19.05.2020 tarihinde muhatap yetkililerinin şirket elektronik posta adreslerine gönderilen elektronik posta ile içinde bulunulan durum ve fiili imkansızlık net bir şekilde anlatıldığını, sözleşmenin feshi bildirimi ve paranın iadesi taleplerini içeren elektronik postalarına 01.06.2020 tarihinde şirket avukatının konuyla ilgileneceği ve taraflarına yardımcı olunacağı şeklinde cevap verilmesine rağmen ne yazık ki 09.06.2020 tarihinde olumsuz cevap verildiğini, bunun üzerine davalıya ...yoğlu 16....

            BORÇLAR KANUNU [ Madde 44 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından İstenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü: Dava, sözleşmenin feshi nedeniyle ödenenin iadesi ve zararın tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Davalı kusuru bulunmadığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, peşin ödemenin tahsiline, dava tarihinde oluşmadığı anlaşılan zarar İsteminin reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 06.01.2004 tarihli eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Bu sözleşmede davacı işveren, davalı taşerondur. Davacı işveren 20.12.2004 tarihli ihtarla, taşeronun edimlerini yerine getirmediğini belirterek sözleşmeyi feshetmiştir....

              UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR : Uyuşmazlık, davacı yüklenici ile davalı arasında akdedilen hizmet alım sözleşmesinin ihalenin idare mahkemesi tarafından iptalinden dolayı davalı idarece feshedilmesi nedeni ile davacı tarafından ödenen damga vergisi ve karar pulu tutarının davalıdan tahsili talebinin yerinde olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE : Dava, yanlar arasında iki yıl süreli yapılan sağlık hizmetinin alınmasına ilişkin sözleşmenin süresinden önce feshi nedeniyle, davacının ödemiş olduğu ihale karar pulu ve damga vergisi tutarından sözleşmenin kalan süresine oranlaması suretiyle belirlenen kısmının zarar olarak davalı taraftan tahsili istemine ilişkindir....

                Tüketici ile Yalova 4. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemeleri'nce ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adli yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 4....

                  Tüketici ile Yalova 4. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adli yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - KARAR - Dava, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi istemine ilişkindir. İstanbul 8....

                    UYAP Entegrasyonu