Bedel karşılığı yapılan inşaat sözleşmelerinin tek taraflı irade beyanı ile feshedilmeleri mümkündür. Somut olayda davacı iş sahibi kooperatif vekili sözleşmenin feshi yanında, ayıplı işlerin giderilme bedelinin tahsili isteminde de bulunmuştur. Müspet zarar kapsamında olan ayıplı işlerin giderilme bedellerinin istenebilmesi için sözleşmenin feshedilmemiş, diğer bir deyimle ayakta olması zorunludur. Bedel karşılığı inşaat yapımına ilişkin 16.09.1992 tarihli sözleşme fesih beyanını içerir dava dilekçesinin yüklenicilere tebliği ile feshedilmiş sayılır. Bunun dışında mahkemece de taraflar arasındaki inşaat yapım sözleşmelerinin feshine karar verilmiştir. Bu karar davacı iş sahibi tarafından temyiz edilmemiştir. Taraflar arasındaki sözleşmeler feshedildiğine göre, davacı iş sahibi kooperatif ancak menfi zararlarının tazminini isteyebilir....
Bu haliyle bedel iadesi talep eden davacının sözleşme ile kararlaştırılan tarih olan garantili üyelik sözleşmenin 11. Maddesi uyarınca bedel iadesi talebinin açıkça sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren 15 günlük süreyi beklemeksizin iade talebinde bulunduğu, açıkça kararlaştırılmış olmasına rağmen "..." adresinden farklı bir mail adresine bedel iadesi talebinin iletildiği görülmüştür. Bu haliyle bedel iade talebinin sözleşme ile kararlaştırılan yol izlenmeksizin ve süresinden önce olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
Mahkemece, taraflar arasında 14.01.2008 tarihinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığı, konut tesliminin 30.07.2010 olarak kararlaştırıldığı, konutun tapusunun 29.06.2009 tarihinde davacı adına tescil edilmiş olduğu ve davalılar tarafından 01.06.2012 tarihinde konutun teslime hazır hale geldiğine dair bildirimin davacıya gönderildiği ve 05.06.2012 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, davacının 06.06.2012 tarihinde davalılara fesih ihtarı çektiği, bu durumda sözleşmenin feshi değil varsa gecikme nedeni ile tazminat veya tapu iptali ile ödenen bedelin talep edilebileceği, davacının bu yönde bir talebi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davalılardan satın alınan bağımsız bölümün taahhüt edilen tarihte teslim edilmemesi nedeniyle sözleşmenin feshi ve satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen 2006/313 ve 2006/324 Esas sayılı davalar açılmıştır. 2006/324 Esas sayılı dava dosyasında; yüklenici Borçlar Yasası'nın 365/II. maddesi uyarınca uyarlama veya sözleşmenin feshi, taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi isteminde bulunmuş, bu dava dosyası aynı Mahkemenin 2006/313 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmiş, yargılama sonucunda sözleşmenin uyarlanması isteminin reddine, sözleşmenin feshi yönündeki dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. 2006/313 Esas sayılı ilk açılan dava dosyasında davacı yüklenici sözleşmenin haksız feshedildiğinin tespiti, haksız fesih sebebiyle cezai feshin ortadan kaldırılması, verilen teminat mektuplarının iadesi, yanlar arasındaki muarazanın önlenmesi, 100.000 USD giderimin davalıdan tahsili isteminde bulunmuş, yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir. Davalı idare ... 3....
Tüketici ile Yalova 4. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adli yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -KARAR- Dava, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi istemine ilişkindir. İstanbul 6. Tüketici Mahkemesi'nce, davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve bedel iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; tatil hakkı kazandığından bahisle davet edildiği davalı şirkete ait işyerindeki satış merkezinde, davalı şirket elemanlarının yoğun baskıları sonucunda 20/12/2003 tarihli devre tatil sözleşmesi imzaladığını, sözleşmenin haksız şartlar içerdiğini, cayma belgesinin verilmediğini, bu nedenlerle fesih koşullarının oluştuğunu, yapı kullanım izninin de bulunmadığının anlaşıldığını ileri sürerek; sözleşmenin iptali ile ödediği 4.850 Euronun faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili, taraflar arasındaki 03.01.2006 tarihli acentelik sözleşmesinin 29.05.2006 tarihli dilekçe ile 31.05.2006 tarihi itibariyle davacı tarafından haksız olarak feshedildiğini, haklı nedenle yapılmayan bir feshin sonuçlarının sözleşme kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, buna göre davacının müvekkilinden bir bedel talep edemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki malın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava finansal kiralama sözleşmelerinin kira bedellerinin ödenmemiş olması nedeniyle feshedildiği iddiasına dayalı olarak kira konusu iş makinesi ile otomobilin iadesi istemine ilişkindir. Davalı vekili, finansal kiralama sözleşmelerinin feshedildiğinin usulüne uygun şekilde müvekkiline tebliğ edilmediğini, bu nedenle sözleşmelerinin geçerli şekilde feshedilmediğini, sözleşmenin yapıldığı ... Noterliğine tescilinin yapılmaması nedeniyle sözleşmenin geçersiz olduğunu, ihtarnamelerden sonra müvekkilinin davacıya ödemeler yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...
Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...