Mahkemece, davacının satın aldığı.... model aracın sol arka çamurluğunda boya kusuru bulunmasının üretim kaynaklı bir gizli ayıp mahiyetinde olduğu, her ne kadar davada araç bedelinin tamamı talep edilmiş ise de aracın 15.797 Km ye ulaşmış olması ve tespit edilen kusurun katlanılamayacak seviyede olmaması sebebi ile sözleşmenin feshi ve bedel iadesinin hakkaniyete aykırı olacağı için çoğun içinde az da vardır kuralı gereği bedel iadesinin talep edilmesi halinde ayıp oranında bedel indirimine hükmetmek gerektiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir 2-Dava, Tüketici Kanunu’na dayanan satım sözleşmesine konu malın ayıplı çıkmasından kaynaklı sözleşmenin feshi ve bedel iadesi istemine ilişkin...
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve bedel iadesi istemine ilişkindir....
Mahkemece, satış bedelinin 52500 TL yerine 53500 TL olarak davalıdan tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 3-Davacı tarafından satın alınan dairenin 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 4. maddesinde belirtildiği şekilde ayıplı mal olduğu, davacının sözleşmenin feshi ile ödediği satış bedelinin tahsilini istediği, mahkemenin de bu yöne ilişkin karar verdiği anlaşılmaktadır. Ancak anılan yasanın 4/2 maddesinde "bedel İadesi" nden söz edilmiş olup, bundan maksat daire alınırken kararlaştırılan ve ödenen toplam satış bedelidir. Somut olayda olduğu gibi, şayet daire tüketici kredisi kullanılarak alınmış ve tüketici bu nedenle kredi kullandığı bankaya bir faiz ödemiş ise, ödenen tüketici kredisi faizinin satış bedeli içinde değerlendirilmesi olanaksızdır. Dairenin tüketici kredisi ile alınması sadece tüketicinin tercihinde olan bir durumdur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar; muris ... 'ın 05.11.2014 tarihinde vefat ettiğini, ... İli,... İlçesi, ... Mahallesi, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı ... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı banka ile imzaladıkları 25.11.2008 tarihli tüketici kredisi sözleşmesi ile diğer davalı şirketten araç satın aldığını, aracın 15 gün içinde teslim edileceğinin taahhüt edildiğini, ancak, kredi taksitlerini düzenli olarak ödemesine rağmen 7 ay boyunca aracın teslim edilmediğini ileri sürerek, kredi sözleşmesinin iptali ile davalı bankaya ödediği toplam 6.951TL bedelin ödeme tarihlerinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsilini, sözleşmenin iptal edilmemesi halinde 41.212, 06TL’nin davalılardan müteselsilen tahsilini ve 50.000TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalılardan tahsilini istemiştir....
Mahkemece,manevi tazminat talebinin reddine, istekle bağlı kalınarak 1.475,41 TL maddi tazminatın tahsiline, davacının fazlaya ilişkin hakkının saklı tutulmasına karar verilmiş; hüküm,taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı eczacı, davalı kurumla aralarındaki 1.1.b2001 yılına ilişkin sözleşmesinin 24.4.2003 tarihli yazıyla yedi yıl süreyle feshedildiğini, ancak bu fesih işleminin açtığı 2010/5343-14143 dava sonucunda feshin haksız olduğu tespit edilerek iptal edildiğini ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini ileri sürerek, sözleşmenin yeniden işlerlik kazandığı tarihe kadar geçen sürede uğradığı kazanç mahrumiyeti, yargılama giderleri ve manevi tazminatın tahsili istemi ile eldeki bu davayı açmıştır. ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/132 Esas, 2006/186 sayılı dosyasında sözleşmenin feshine ilişkin işlemin iptaline karar verilmiştir....
Dairesinin 2019/2578 Esas 2020/441 Karar sayılı ilamı ile müvekkili şirketin sözleşmenin feshedilmesi ve teminatın irat kaydedilmesine ilişkin işlemin iptaline kesin olarak karar verildiğini, müvekkilinin sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirdiğini ancak hukuka aykırı fesih işlemi neticesinde maddi ve manevi zarara uğradığını, müvekkilinin ihale nedeniyle elde edeceği kardan ve diğer alacak haklarından mahrum kaldığını belirterek fazlaya ilişkin saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkili ile davalı arasında imzalanan Yemek Pişirme, Bulaşık Yıkama ve Garsonluk Hizmeti Alımına Ait Sözleşme'nin davalı idare tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak feshedilmesi nedeniyle şimdilik 100,00 TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 50.100 TL tazminatın sözleşmenin fesih tarihi olan 22.11.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
faizi ile birlikte davalıdan tahsilini ve 27/09/2018 tarihli mali hakların devrine ilişkin sözleşmenin feshini talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/534 E. sayılı dosyasına sunulan dava dilekçesindeki talebin 01.12.2016 tarihli sözleşmenin feshi ve medula sisteminin kapatılması işlemine karşı, işlemin haksız olması sebebiyle sözleşmenin süresiz feshinin iptali ve maddi tazminat talebine ilişkin olduğunun görüldüğü, muarazanın giderilmesi talebine yönelik eldeki dava ile bahse konu dava arasında derdestlik bulunduğu, diğer davanın daha önce açıldığı, eldeki davada sözleşmenin feshi işleminin iptali ve davacının yeniden medula sistemine alınması talepleri yönünden derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, tazminat talebinin ispatlanamadığından reddine karar verildiği, bu karar yönünden bir istinaf nedeni ileri sürülmediği, Mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Davalı vekili, taraflar arasında bağıtlanan sözleşme içeriğini doğrulamış sözleşmenin 9. maddesi ile müvekkilinin bu sözleşmede belirtilmeyen bir gerekçeyi ileri sürerek sözleşmeyi sona erdirmek istediği takdirde en az 3 ay önceden noter marifeti ile feshi ihbar yapabileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin sözleşmenin aradığı süre ve şekil şartını yerine getirdiğini, Beşiktaş 25....