Mahkemece sözleşmenin feshi konusunda taraf iradelerinin birleştiği ve fesihte tarafların ortak kusurunun bulunduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen karar, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili ile asıl davadaki diğer davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle tarafların 09.04.2009 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi konusunda iradelerinin ....05.2011 tarihinde birleştiği ve bu suretle sözleşmeden dönmüş olduklarından, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili ile asıl davada diğer davalılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
sözleşmenin feshedildiğinin; 3.2. maddesinde sözleşmenin süresinden önce feshi/sona ermesi nedeniyle tarafların birbirinden hak, alacak, tazminat, kar kaybı vs....
Şti. yönünden herhangi bir ticari defter ve belge incelemesi yapılamadığı, davalı her ne kadar kira sözleşmesinin feshedildiği dolayısıyla taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz hale geldiği ve bu durumda davacının ücret alacağından bahsedilemeyeceğini ileri sürmekteyse de kira sözleşmesinin feshinin 2012 tarihli fabrika işletim sözleşmesini geçersiz kılmayacağı zira anılan sözleşmede bu sözleşmenin geçerliğinin kira sözleşmesin geçerliğine bağlayan ve onun feshi ile birlikte sona ereceğini öngören bir hüküm bulunmadığı, davalı tarafından 2012 tarihli sözleşmenin feshedildiği yönünde dosyaya bir belge de sunulmadığı, bu durum karşısında kira sözleşmesinin feshinden hareketle davacının talebine dayanak teşkil eden 2012 tarihli sözleşmenin de feshedildiğinden bahsedilemeyeceği, O halde davacı taraflar arasındaki 01.10.2012 tarihli sözleşmenin 3....
Herne kadar sözleşmenin feshi tek taraflı irade beyanı ile sonuç doğurur ise de, kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi, taraf rızaları fesihte birleşmediği sürece, ancak mahkeme kararı ile mümkün olmaktadır. Bu itibarla, feshin tek taraflı olarak gerçekleştiğine ilişkin kabul doğru olmamıştır. Öte yandan, sözleşmenin feshi (dönme) ile sözleşmenin ifası anlamına gelen eksik, ayıplı işler bedeli ve gecikme tazminatı gibi olumlu zarar kapsamında kalan talepler birbiriyle çelişkili olduğundan, birlikte istenemezler. Başka bir anlatımla, ya sözleşmenin feshi yada müsbet zarar (ifa) istenebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl davada sözleşmenin feshi, karşı davada alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davada davacılar ..., ... ve ... yönünden davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı-karşı davada davalı vekili, asıl davada davalılar-karşı davada davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Davalı vekili müvekkilinin mülk sahibi olduğunu, Rekabet Kurumunun 2002/2 sayılı dikey anlaşmaları gereği sözleşmenin 5 yıl için uzamadığını, her defasında bir yıl uzadığını ve 10.maddesi gereği 6.6.2008 tarihi için feshi ihbar yapıldığını, cezai şart isteme koşullarının oluşmadığını, ayrıca talep edilen cezai şart miktarının müvekkilinin iktisaden mahvına neden olacağını, kâr kaybı istenmesine dair hükümde bulunmadığından davanın reddini istemiştir....
Eskişehir Tüketici Mahkemesi'nce, davacı tarafça sunulan dava dilekçesine göre sözleşmenin iptaliyle sözleşmeye konu olan ... parselde kayıtlı taşınmazdaki davacı hissesinin iptali ile davalıya iadesi amacıyla tesciline ilişkin açılan davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğu, sözleşmeye konu devremülke ilişkin taşınmazın Afyonkarahisar İli, İhsaniye İlçesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Afyonkarahisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) ise, davanın devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın gayrimenkulün aynına yönelik olmayıp alacak istemine yönelik olması karşısında HMK'nın 12/1 maddesinde düzenleme bulan kesin yetki kuralının somut olayda uygulanamayacağı, uyuşmazlığın davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan Eskişehir Tüketici Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....
Davalılar cevap dilekçesinde, mecurun 1992 yılından beri kiraya verildiğini ve belediye tarafından işletme ruhsatında sorun yaşanmadığını, uygun bir mehil verilmeden sözleşmenin feshi yoluna gidilemeyeceğini, kaçak eklentinin yıkılması sonrasında belediyeden ruhsat alınabileceğini, yıkmak istediklerini ancak davacıların buna engel olduğunu, tahliyenin gerçekleşmediğini anahtar tesliminin yapılmadığını sözleşmenin hala ayakta olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, tahliye ve anahtar tesliminin kanıtlanamadığı, 12.01.2007 tarihinde anahtarın notere teslim edildiğini, kira sözleşmesinin dava tarihi itibariyle ayakta olduğunu, ayıp için mehil verilmediğini ve sözleşmenin feshinin ileriye dönük olup geçmişe yönelik olamayacağı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. ./.....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/324 esas sayılı davasını açtığını, açılan bu dava sonucu yerel mahkeme tarafından, 07.05.2012 tarihinde sözleşmenin geriye etkili feshine karar verildiğini, ancak sözleşmenin tasfiyesi ile ligili herhangi bir karar verilmediğini, yerel mahkeme kararının temyiz ve karar düzeltme safhalarından geçerek onandığını ve kesinleştiğini, bilindiği gibi sözleşmenin feriye etkili feshine karar verildiğinde, sözleşmenin tarafların birbirlerinin mal varlığına kattıkları değerleri sebepsiz zenginleşme kurallarınca iadesini isteyebileceğini, yüklenici ile davalı arasındaki sözleşmenin feriye etkili feshi sonrasında da, davalı arsa sahibinin arsa üzerinde davacının borçlusu yüklenicinin yapmış olduğu imalat oranında zenginleştiğini, sözleşmenin kendi istemi üzerine mahkemece feshi üzerin ede bu zenginleşmenin sebepsiz hale geldiğini ve davacının borçlusu yüklenicinin bu imalat oranında dava açma hakkı doğduğunu, yerleşmiş Yargıtay içtihatları uyarınca yüklenicinin yaptığı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına ve sözleşmenin 11.maddesine göre davalı tarafından kiralayana gönderilmiş feshi ihbar ihtarnamesi bulunmadığı ve anahtarın usulüne uygun teslim edildiğinin kanıtlanamadığının anlaşılmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 22.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....