Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. 22.02.1991 gün, ....'nda da vurgulandığı gibi; iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir....

    Ancak bu durumda taraflar, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak karşı tarafa ödedikleri bedeli sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir. Somut olayda; taraflar arasında düzenlenen sözleşme, resmi şekilde düzenlenmiş olmadığından, şekil şartına aykırılık dolayısıyla geçersizdir. Geçersiz sözleşmeye istinaden, taraflar aldıklarını sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade ile mükelleftirler. Sözleşmede bahsi geçen cayma tazminatı Borçlar Hukuku anlamında cezai şart niteliğinde olup, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 179- 182 arasında düzenlenmiştir. Cezai şart, sözleşmeden doğan borcun ifasını sağlama amacı gütmekle, bağımsız bir sözleşme yahut alacak niteliğinde olmayıp, asıl borcun temini amacına yönelik feri nitelikte hukuki bir işlemdir....

    Hukuken geçersiz sözleşmeden kaynaklanan bu nitelikteki bir uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme kurallarına göre çözümlenip tasfiye edilebilmesi için öncelikle sebepsiz zenginleşmenin kapsamını tespitteki ilke ve esasların açıklanması gerekir. 818 sayılı BK'nun 61-66 maddeleri (6098 sayılı TBK'nun 77-82 maddeleri) gereğince, geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin malvarlığından, diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi "Denkleştirici ..." düşüncesine dayanır. Denkleştirici ... ilkesi ise, haklı bir sebebe dayanmadan başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğü bulunduğunu ifade eder. Bu şekilde haksız değer kaymalarının önlenmesi sağlanmış olur....

      Sözleşmeden doğan borçlarda, borçlunun borcunu anlaşmaya uygun olarak yerine getirmesi gerekir. Borçlu anlaşmaya uygun hareket etmezse, alacaklı borca aykırılık hükümlerini işletir ve mümkün ise borcun aynen ifasını, değilse doğan zararının giderilmesini talep eder. Borçlar Kanunu’nda sorumluluğun kaynaklarından biri olarak öngörülen sebepsiz zenginleşmede ise, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşmede sadece mal varlığındaki eksilmenin giderilmesinin talep edilmesi söz konusudur. Bütün bu açıklamalara göre, sebepsiz zenginleşme alacaklıya ikinci derecede---- bir dava hakkı temin eder. Mal varlığındaki azalmanın başka aslî nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez....

        Kanunu’nun 732. maddesine dayalı sebepsiz zenginleşme davasıdır. Bu dava, sıkı şekil şartlarına bağlanmış kambiyo hukukuna özgü bir davadır. Çekin karşılıksız çıkması nedeniyle, müracaat borçlularına başvurma hakkını kaybeden hamil, hakkı olan alacağını tahsil edemediğinden mal varlığında bir azalma olmakla birlikte, keşidecinin mal varlığında ise bir artış bir nevi hamilin zararına gerçekleşen bir zenginleşme meydana gelmektedir. Bu davanın ... Kanunu’nun 72 vd. maddelerine dayalı sebepsiz zenginleşme davasından tamamen farklı, kambiyo hukukuna dayalı özel bir dava olduğu tartışmasız olarak kabul edilmektedir.... Hukukunda yer alan sebepsiz zenginleşme davasının bir alt nevi olarak kabulü de mümkün değildir. Çek hamilinin mal varlığındaki azalma, çekin süresi içinde ibraz edilmemesi ya da ödenmediğinin yine süresi içinde tespit ettirilmemesi yahut alacak hakkının zamanaşımına uğramış olması gibi, "kanuna uygun" bir sebepten, kanun hükmünden kaynaklanmaktadır. Oysa ... Kanunun 77....

          -Sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan borç ilişkileri nedeniyle sorumluluk haline gelince; Sebepsiz zenginleşmeden söz edebilmek için öncelikle davalının mal varlığında bir artış meydana gelmelidir. Bu artış mal varlığının aktifinin artması şeklinde olabileceği gibi pasifinin azalması şeklinde de olabilir. Somut olayımızda davalı ... şirketi üçüncü kişilere ait sigorta poliçeleri düzenlemiş ve kredi kartından bu poliçelere ait sigorta prim bedellerini tahsil etmiştir. Yani davalı şirket gerçek anlamda sigorta poliçeleri düzenlemiş olup tahsil etmesi gereken alacağını almıştır. Bu nedenle mal varlığında herhangi bir artış meydana gelmemiş, sebepsiz olarak zenginleşmemiştir. Sebepsiz zenginleşme sorumluluğunun yasal unsurları oluşmadığından davalı sebepsiz zenginleşme hükümlerinden dolayıda sorumlu tutulamaz....

            Sözleşme sonradan geçersiz olsa dahi sözleşmeden ... uyuşmazlıkta TBK'nun sebepsiz zenginleşmeye ilişkin olan zamanaşımı sürelerinin burada uygulanması sözkonusu olamaz. Bir hukuki işlemin borç doğurmasının nedeni irade açıklamasıdır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni ise kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Taraflar arasında malvarlıklarının değişimi bir sözleşmeye dayanır ise sebepsiz zenginleşmeden sözedilemez. Hukuki işlemlerden ve bunun en yaygın türü olan sözleşmeden ... borçlarda borçlunun borcunu anlaşmaya uygun bir şekilde yerine getirmesi gerekir. Borçlu anlaşmaya uygun davranmazsa alacaklı borca aykırılık hükümlerini işletir ve mümkün ise borcun aynen ifasını, değilse ... zararının giderilmesini talep eder. Sebepsiz zenginleşmede ise; sadece mal varlığındaki eksilmenin giderilmesinin talep edilmesi sözkonusudur. Sebepsiz zenginleşme alacaklıya 2.derecede (tali nitelikte) bir dava hakkı temin eder....

              Sözleşme sonradan geçersiz olsa dahi sözleşmeden doğan uyuşmazlıkta TBK'nun sebepsiz zenginleşmeye ilişkin olan zamanaşımı sürelerinin burada uygulanması sözkonusu olamaz. Bir hukuki işlemin borç doğurmasının nedeni irade açıklamasıdır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni ise kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Taraflar arasında malvarlıklarının değişimi bir sözleşmeye dayanır ise sebepsiz zenginleşmeden sözedilemez. Hukuki işlemlerden ve bunun en yaygın türü olan sözleşmeden doğan borçlarda borçlunun borcunu anlaşmaya uygun bir şekilde yerine getirmesi gerekir. Borçlu anlaşmaya uygun davranmazsa alacaklı borca aykırılık hükümlerini işletir ve mümkün ise borcun aynen ifasını, değilse doğan zararının giderilmesini talep eder. Sebepsiz zenginleşmede ise; sadece mal varlığındaki eksilmenin giderilmesinin talep edilmesi sözkonusudur. Sebepsiz zenginleşme alacaklıya 2.derecede (tali nitelikte) bir dava hakkı temin eder....

                Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Sebepsiz Zenginleşme” başlıklı 732.maddesinin dördüncü fıkrası aynen: “Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir” şeklindedir. Sebepsiz zenginleşme talebinde bulunulabilmesi için, hamilin müracaat hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğramasından dolayı bir zararının ortaya çıkmış olması gerekir. Zararın mevcudiyeti, sebepsiz zenginleşme talebinin kabul şartıdır. Zararın varlığının kabulü için, hamile ait ve tahsili mümkün olan bir alacak hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğraması sonucu borçlu nezdinde oluşan zenginleşmenin, bundan başka bir sebebinin bulunmaması, yani sebepsiz olması yeterlidir (Bozgeyik, H.: Kambiyo Senetlerinde Sebepsiz Zenginleşme, Cilt:VII, Atatürk Üniv. Huk. Fak. Dergisi Haziran-2003, s.589 vd.)....

                  Geçersiz sözleşme dolayısıyla taraflar ancak aldıklarını sebepsiz zenginleşme kurallarına göre aynen iade etmekle yükümlüdürler. Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Geçersiz sözleşmeler ise taraflar için hak ve borç doğurmazlar....

                  UYAP Entegrasyonu