ve yardımda bulunulmadığını ve müvekkilin zararının daha da artmasına sebep olduğu belirtilerek ayıplı mal iadesi ve davalıya malen ve nakden ödenen toplam 19.482,25- TL bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Model Otomotik 2011 model aracın ayıplı olduğunun tespitine, ayıplı aracın her türlü takyidattan ari olarak davacı tarafından davalılara iadesine, aynı marka ve model ayıpsız yeni aracın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davanın taraflarınca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan boya hatası nedeniyle aracın ayıpsız misli ile değişimi veya bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, maddi ve manevi tazminat istemi ile eldeki davayı açmıştır....
Dairemizin ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik karar ve içtihatları uyarınca sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesi talep edilmiş olmakla sözleşmeden dönüldüğünün kabulü gerektiği, seçimlik hak kullanıldıktan sonra bundan dönülmesi ve sözleşmeden dönen davacının tapu iptâl ve tescil talebinde bulunması mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi yerine yanlış değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, temyiz eden davalı yararına bozulması uygun bulunmuştur..." denilerek, sözleşmenin geçmişe etkili olarak sona erdirme iradesinin sözleşmeden dönme olduğu ifade edilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanununda hemen hiçbir yerinde "dönme" sözcüğü kullanılmayarak, bütün dönme hükümleri "fesih" kelimesiyle çevrilmişti....
Maddesi kapsamında sözlşemeden dönme ve bedel iadesi talebine ilşkindir. Davacı 22/10/2014 tarihinde satın aldığı aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince taraf delilleri toplanmış, davaya konu edilen araç ile ilgili bilgi ve belgeler dosyaya kazandırılmış, aracın ayıplı olup olmadığına ilişkin tespiti açısından konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır....
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; gizli ayıp nedeni ile sözleşmenin iptali ve satış bedelinin iadesine dair karar verilmiştir. HMK m.355 gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; davacının dava dilekçesinin talebinin öncelikle sözleşmeden dönme ve terditli olarak kusur oranında bedel iadesine ilişkindir. Tüm dosya kapsamına göre; davaya konu aracın davalı tarafa teslim edilmediği gibi,davacı tarafça aracın satılarak el değiştirdiği de gözetildiğinde, hak ve menfaatler dengesine göre,mahkemece konusunda uzman bilirkişilerden alınan denetime açık,dosya kapsamına uygun,hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu kapsamına göre dava konusu aracın piyasa koşullarına göre 2000. TL bedel indirimine karar verilmesi gerekirken koşulları oluşmayan sözleşmeden dönme yönünde hüküm kurulması yerinde olmamıştır....
Bu talebin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, üretici ve ithalatçımüteselsilen sorumludur. (2) Malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....
-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. ...-Teslim edilen eserin ayıplı olması halinde iş sahibinin kullanacağı haklar 818 sayılı BK’nın 360. maddesinde sözleşmeden dönme, ücret indirimi, eserin tamir ve ıslahı olarak sayılmıştır. Davacı iş sahibi dava dilekçesinde seçimlik hakkını sözleşmeden dönme olarak kullanmış, ödediği bedelin istirdadı ile ödemediği bedel yönünden borçlu bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davacı daha sonra verdiği ıslah ve açıklama dilekçelerinde asıl davadaki bu taleplerinden vazgeçmeksizin kâr mahrumiyeti, cezai şart ve manevi tazminat istemlerinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki sözleşmeden dönme, bedel iadesi ve tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, 09/05/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini açıkça ve koşulsuz olarak bildirmiştir. Yapılan incelemede; vekaletnamesinde, davadan feragat yetkisinin bulunduğu saptanmıştır. 7251 sayılı kanunun 29. maddesi ile 6100 sayılı HMK’nın 310. maddesine eklenen üçüncü fıkrada; “Feragat veya kabul, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılmışsa, Yargıtay temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı feragat veya kabul hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye gönderir.” hükmüne yer verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi davasının kabulüne dair verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine ve kamu düzeni gereği ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında verdiği karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, bölge adliye mahkemesince ek kararla temyiz isteminin reddine karar verilmesi üzerine bu kez davalı vekili tarafından ek karar temyiz edilmiş olmakla; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I İstinaf incelemesi sonucunda verilen karar hakkında, 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamayacağı bölge adliye mahkemesince saptanmıştır....
Bu durumda davacının sözleşmeden dönme hakkının gerçekleştiğinin kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 20.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....