Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacının davalıdan satın aldığı aracın gizli ayıplı olduğu iddiasıyla misli ile değişimi, mümkün olmadığı takdirde bedel iadesi istemidir. İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile davaya konu aracın misli ile değişimine karar verilmiştir. Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2018/929 E. 2020/2698 K. sayılı ilamıyla içtihat ettiği üzere ;..6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....

Mahkemece; araçtaki ayıbın niteliği gözetildiğinde, davacının seçimlik haklarından sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını kullanmasının iyiniyet kurallarına aykırı olduğu, tarafların hak ve menfaatleri değerlendirildiğinde aracın satış bedelinin iadesinin aşırı dengesizliğe neden olacağı, araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik haklarından olan “bedel indirimi” uygulanmasının hakkaniyete daha uygun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile değer kaybı olarak tespit edilen 5.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 227/4. maddesi hükmünde “Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.” düzenlemesi kanun koyucu tarafından öngörülmüş olup bu hüküm ile yasa koyucu temel hukuk prensibi olarak iyiniyet kurallarının hayata geçirilmesini hedeflemekte ve her ne kadar seçimlik hakları yasa ile sayılmış ve bu seçimlik hakların...

TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 29/11/2018 NUMARASI : 2017/514 2018/927 DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : Bakırköy 5. Tüketici Mahkemesinin 2017/514 Esas, 2018/927 karar sayılı kararı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 31.10.2016 tarihinde Avek A.Ş....

İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili; davalı tarafından malın ayıplı olduğunun kabul edildiğini, malın iade alındığı ve ayıp olgusunun sabit bulunduğunu, davalı tarafından yapılan iyileştirme sonrası bilirkişi incelemesi yapıldığını, bilirkişi raporuna itirazları değerlendirilmeden ek rapor alınmadan eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılmasını istemiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık; davaya konu makinenin ayıplı olup olmadığı, var ise ayıbın niteliği, ayıp ihbarının süresinde ve usulüne uygun şekilde yapılıp yapılmadığı, ayıbın nedenini ne olduğu, davalının kullanım hatasının olup olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının yeterli olup olmadığı hususlarına ilişkindir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava ''Ticari Satımdan Kaynaklanan Ayıplı Mal Nedeniyle Sözleşmenin Feshi, yapılan ödemenin iadesi '' talebine ilişkindir....

    TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 16/04/2021 NUMARASI : 2019/1079 ESAS, 2021/599 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : İSTANBUL ANADOLU 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİnin 16/04/2021 tarihli ve 2019/1079 Esas, 2021/599 Karar sayılı dosyasında verilen karar; davalı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında Kartal 18....

    GEREKÇE: Dava, tacirler arası satıma konu aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak sözleşmeden dönme ile kira kaybı ve tamir masraflarının tahsili istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK'nun 23/1-c maddesi gereğince; malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içerisinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda 6098 sayılı TBK'nın 223/2. maddesi uygulanır. TBK’nın 223. maddesine göre; alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır....

      Tutarında değer kaybına neden olacağı açıklanmış ve mahkemece bozmaya uyulduğu açıklandıktan sonra, tüketici kanununa göre, ürünün ayıplı olmasının tüketici açısından seçimlik haklarını kullanmak için yeterli olduğu, bu hükmün emredici olup, ayıbın küçük ya da büyüklüğünün öneminin bulunmadığı, bu nedenle mahkemenin önceki kararının yerinde olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir. Gerçekten de, 4077 sayılı yasanın 4. maddesinin 2.fıkrasında, “ Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür... ” şeklindeki düzenlemeye göre, tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....

        Somut olayda, davacı, 27.12.2010 tarihinde satın aldığı aracının kilometresi ile oynanmış ve hasarlı olması nedeniyle ayıplı olduğunu iddia ederek satış bedelinin iadesi ya da ayıplı araç satılması nedeniyle 4.000,00 TL. nin davalıdan tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunmuştur. Mahkemece, dava konusu ayıbın sadece aracın km'sinin indirilmesinden kaynaklandığı, sözleşmeden dönme yerine semenin indirilmesinin hakkaniyete daha uygun olduğu ve buna göre davacının zararının 1.500,00 TL olduğu, davacının diğer taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle sözleşmeden dönerek bedelin iadesi talebininin reddine karar verilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda dava konusu aracın kilometresinin indirilmiş olması nedeniyle gizli ayıplı olarak satıldığı tespit edilmiştir. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile bundan davacıya karşı sorumludur. Davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır....

        Davacının faturada gösterilen bedelden fazla olarak ödediği miktar ise kullandığı kredinin faiz ve masrafları olup Kredi maliyet giderinin araç bedeline dahil olduğu söylenemez. 4077 sayılı kanunun 4. maddesinin 2. cümlesinde belirtilen “ bedel iadesi” sözü ile satıma konu malın satış bedeli ifade edilmiştir. Öyle olunca satış bedeli olan 1.497,42 YTL’nin tahsiline karar verilmesi gerekirken mahkemece aksi düşüncelerle yazılı şeklide hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:1.bent gereği davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2.bent gereği kararın davalı yararına BOZULMASINA, 29.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          olmadığı, sözleşme konusu üründe ayıp olması halinde taraflara birden fazla seçimlik hakkının tanımlanmış olduğu, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme hakkına sahip oldukları, bu hakların kullanılmasında temel sınırın hakkaniyet ilkesi olduğu, 2 yılı aşkın olarak kullanımdan sonra sözleşmeden dönme talebinin hukuğa ve etiğe uygun olmadığı, kendilerine paslanma olduğunu belirttikten sonra sözkonusu ayıbı gidereceklerini bildirmelerine rağmen davacının hukuğa ve etiğe aykırı olarak sözleşmeden döndüğü, bu seçimlik hakkın kullanımının satıcı için ölçüsüz güçlükleri beraberinde getireceği, dava konusu ayıbın meydana gelmesinde sözleşmeden dönme muhattabının dava dışı ürünün alındığı firma olduğu, bu durumun değişik iş tespit dosyasındaki bilirkişi raporu ile de sabit olduğu, kuşakların bağlantı noktalarında bulunan civata ve pulların------ tarafından gönderildiği, bu durumun davacı yanca...

            UYAP Entegrasyonu