Ne var ki, bu talebi mahkeme tarafından değişim hakkını mı, yoksa sözleşmeden dönme hakkını mı kullanacağı açıklattırılmamıştır. Davalı firma tarafından Davacı’nın hesabına yada tevdi mahalline gönderilen paranın davacı tarafından alınmaması da sonuca etkili değildir. Davacı dilerse değişim hakkını, dilerse sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Bu durumda Mahkemece davacının davasını neye hasrettiği açıklattırılıp, seçimlik hakkını ne şekilde kullandığı sorulmalı, değişim mi yoksa sözleşmeden dönmek mi istediği açıklattırılmalıdır. Değişim istediği taktirde aracın artık ... AŞ’ye devredildiği gözetilerek ve özellikle davacının daha üst model bir araca fark ödemeden sahip olma isteği nazara alınarak ve somut olayın özelliği itibariyle artık aynı model aracın üretilmediği de gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekir. Tüketici bunun yerine sözleşmeden dönme ile bedel iadesi isteminde bulunduğunu açıklaması halinde bu taktirde de Davacı tarafından vekalet verilen ......
teknik servise götürdüğü ve böylece TBK'ın. 223 hükmündeki bildirim (ihbar) külfetini yerine getirdiği kanaatine varılabileceği, TBK'ın, 227/1, b. 1 hükmüne göre satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, "Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme" yönündeki seçimlik hakkını kullanabileceğinden davacının da dava dilekçesinde, satım bedeli olarak ödediği 18.000,00 TL'nin faiziyle iadesini talep ettiğinden sözleşmeden dönme yönündeki seçimlik hakkın kullandığı, buna bağlı kanuni bir sonuç olarak TBK m. 229/1, b.l hükmünce “Ödemiş olduğu satış bedelinin, faiziyle birlikte geri verilmesi" yönünde talepte bulunulduğu anlaşılmıştır. ......
Bunun için alıcı, aldığı malı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönmek istemekte ve teslim aldığı malı elde ettiği bütün yararları ile birlikte satıcıya iade etmek zorundadır. Satıcıda daha önce kendisine ödenen bedeli faizi ile birlikte geri vermek zorundadır. Satıcı bunun yanında, alıcının menfi zararlarını da tazmin etmek zorundadır. Ancak eğer alıcı TBK'nun 227/1 maddesi uyarınca sözleşmeden dönme hakkını kullanmak istiyorsa menfi zararlarının tazminini talep etmekte hakkı var ise de müspet zararlarını talep edemez. Zira sözleşmeden dönme hakkı kullanıldığı için sözleşmeye bağlı olan müspet zararların tazmininin talep hakkı hukuken yoktur, sadece sözleşmeden dönme hakkı kullanıldığı için menfi nitelikteki yapılan masraflar veya sözleşmenin sona ermesi nedeniyle elinden kaçırmış olduğu fırsatlar talep edilebilir....
Bu şekilde, sözleşme konusu işin belirlenen ve ertelenen sürede yapılmadığı; davacı iş sahibinin sözleşmeden dönme hakkının haklı koşullara dayandığı; mahkemece davacının davalıya ödemiş olduğu proje bedelinin iadesini talep etmekte haklı olduğu gerekçesi yerinde ise de; taraflar arasındaki ihtilafsız 19.07.2013 tarihli proje teklifinde proje bedelinin KDV hariç 70.000 USD olduğu; davacı tarafından 30/07/2013 tarihinde 20.000 USD karşılığı, 21/08/2013 tarihinde 10.000 USD karşılığı, 27/09/2013 tarihinde 10.000 USD karşılığı, 31/10/2013 tarihinde 10.000 USD karşılığı TL olarak ödeme yaptığı; bu durumda sözleşmeden haklı dönen iş sahibinin ödediği bedeli sözleşmede belirtilen ve ödeme yaptığı para cinsinden iade talep edebileceği; 24/04/2014 dava tarihinde USD efektif değerine göre hesaplama yapılması halinde davacının 2.1457 x 50.000 = 107.285,00 TL'yi davacının ihtarname ile iş bedelinin iadesi için davalıya yeniden süre vermesi nedeni ile 07/04/2014 temerrüt tarihinden itibaren faizi...
Dava, satıma konu ayıplı mal nedeniyle açılan ayıplı malın iadesi ile satış bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece satıma konu malın ayıplı olduğu kabul edilmiş olup,bu husus da kararın davalı tarafından temyiz edilmemesi sebebiyle kesinleşmiştir. 6098 sayılı TBK'nın 227. maddesi hükmü uyarınca, satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde alıcı sözkonusu maddede belirtilen seçimlik haklarını kullanabilir. Aynı maddenin 227/1 cümlesinde de alıcı satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkına sahiptir.Satıcı tarafından yapılan onarımlara rağmen ayıbın tamamen giderilememesi nedeniyle davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanması haklı olup,mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Davacı tarafından davalıya gönderilen 08/04/2022 tarihli ihtarname içeriğinden, gerekse dava dilekçesinde ki açıklamalardan davacının TBK'nun 227.maddesi ile kendisine tanınmış seçimlik hakkını "sözleşmeden dönme" yönünde kullandığı ve ödediği miktarın kendisine iadesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Fatura konusu ürünlerin kullanılamaz durumda olduğu, davacının bu ürünlerden beklediği faydayı sağlayamadığı anlaşılmakla davacının sözleşmeden dönme (ve malın iadesi ile ödenen bedelin tahsili) talebinde haklı olduğu kanaatine varılmıştır. Satış sözleşmesinden dönme beyanı, bozucu yenilik doğuran bir hak niteliğine olup, bir irade açıklaması olarak satıcıya vardığı anda hükümlerini doğurur ve sözleşmeyi geçmişe etkili olarak ortadan kaldırır ve tarafların sözleşme nedeniyle aldıklarını iade edimlerinin aynı anda ifası gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
Dava tarihi itibari ile yürürlükte olan 6502 sayılı Kanunun 83/1. maddesinde bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümlerin uygulanacağı öngörülmüş olup, TBK'nun 227. maddesinde ise alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkimin satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebileceği düzenlenmiştir. 6100 sayılı HMK‘da yargılamaya hakim olan ilkeler düzenlenmiş ve kanunun 31. maddesinde “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. “ denilerek hâkimin davayı aydınlatma ödevinin gereğine değinilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; TBK’nun 213, 125/3,219 ve 229.m. uyarınca sözleşmeden dönme halinde tarafların satılanı ve elde ettikleri yararları ile birlikte geri vermekle yükümlü olduklarını, olayda hem araç için verilen satış bedelinin hem de aracın davalılarda kaldığını, bir kez fazla kez tamire gitmiş olup bir türlü ayıbın giderilemediğini ve artık aracın kullanılmasının müvekkilinden beklenilemeyeceğini, karşı tarafa aracın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesi veya bedelinin iadesi taleplerini ihtarname ile bildirdiklerini, karşı tarafın ise araçta bir sorun olmadığını ihtarname ile bildirdiğini, ancak dava açıldıktan sonra aracın ayıplı olduğunu kabul ederek ödemede bulunduğunu, Satılan ve bedel karşılıklı olarak iade olunmadığı için dönme henüz gerçekleşmediğine göre araç bedelinin, faizinin, bütün zarar ve masrafların taraflarına ödenmesi gerektiğini, anca araç kiralama bedeli ve güncel araç değer farkının ödenmediğini, Munzam zararlarının...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki sözleşmeden dönme ve bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 137,88 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 03.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....