Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının sözleşmeden dönme de dahil olmak üzere sözleşmenin değişen yeni koşullara uayrlanması amacıyla sözleşmeye müdahale edilmesi isteminde bulunduğu, buna göre davacının sözleşmeden dönme ile birlikte bu talebinin haklı görülmemesi halinde fuarın Şubat 2022 tarihine ertelenmesi talebinde bulunduğu, davalı tarafından fuarın 19-27 Şubat 2022 tarihlerine ertelenmesi kararı alındığının belirtildiği, ......

    Tüketici Mahkemesince; davacı, sözleşmenin iptali ve bedel iadesini talep etmektedir. Ancak söz konusu sözleşme nedeniyle davacıya geçen tapu hakkında davanın sonunda bir karar verilmesi de elzemdir. Zira tapu devri, sözleşmeden kaynaklı olarak gerçekleşmiştir. Sözleşmeden dönme iradesinin ortaya konulması halinde taraflar birbirlerinden aldıkları edimleri iade etmekle yükümlüdürler. Her ne kadar davacının dava dilekçesinde bu yönde bir talebi yok ise de davacı vekilinin duruşmada davacı vekilinin davaya konu sözleşme nedeniyle tapu devrinin yapıldığına dair bir beyanı vardır. O halde sözleşmeden dönme iradesi ile birlikte sözleşmenin iptaline karar verileceği gibi, iptal edilen sözleşme nedeniyle davacıya geçen tapunun da davalılara iadesi gerekmektedir....

      Mahkemece davacının borçlunun temerrüdü nedeniyle TBK'nın 125/3.maddesi kapsamında sözleşmeden dönme hakkını kullandığı, bu hüküm gereğince uğradığı menfi zararını isteyebileceği, yani alacaklının sözleşmeye güvenerek yaptığı masrafların istenebileceğini ancak davacının müspet, sözleşme gereklerinin yerine getirilmemesi nedeniyle davacının uğradığı zararın istendiği, sözleşmeden dönme nedeniyle bu zararın istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, iki ihale arasında oluşan zararın, birinci ihaleyi alan satıcıdan tahsili istemine ilişkindir. Dava konusu ihale ile ilgili, imzalanan sözleşmenin eki olan bila tarihli şartnamenin “İdari Şartlar” başlıklı 2. maddesinde “Siparişini şartnamede, firmanın ... Birliği tarafından kabul edilen teklifinde ve sözleşmede belirlenen şartlara uygun olarak teslim edilmemesi ya da firmanın taahhüdünden cayması halinde teminat irat kaydedilerek ......

        Dairemizin ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik karar ve içtihatları uyarınca sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesi talep edilmiş olmakla sözleşmeden dönüldüğünün kabulü gerektiği, seçimlik hak kullanıldıktan sonra bundan dönülmesi ve sözleşmeden dönen davacının tapu iptâl ve tescil talebinde bulunması mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi yerine yanlış değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, temyiz eden davalı yararına bozulması uygun bulunmuştur..." denilerek, sözleşmenin geçmişe etkili olarak sona erdirme iradesinin sözleşmeden dönme olduğu ifade edilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanununda hemen hiçbir yerinde "dönme" sözcüğü kullanılmayarak, bütün dönme hükümleri "fesih" kelimesiyle çevrilmişti....

          Ltd.Şti'nin yükümlülüğünde olduğu, ancak iş sahibinin inşaat ruhsatı almamasından dolayı davacı tarafça inşaata başlanılmadığı, bu nedenle davacı şirketin sözleşmeden dönme hakkını kullanarak kendisine ödenen 615.000,00 TL bedeli banka kanalı ile iade edilmiş olmasına rağmen davalı şirket tarafından feshin kabul edilmeyerek davacıya gönderildiği, davacının sözleşmeden dönme iradesinin karşı tarafa ulaştığı, uhdesinde kalan bedeli iade etmesine rağmen bu bedelin kabul edilmediği, bu durumda davacının ödeme yeri tevdii talebinin haklı olduğu gerekçesi ile talebin kabulü ile taraflar arasında imzalanan 21/10/2020 tarihli sözleşmeden davacı tarafça dönülmüş olması nedeni ile sözleşme gereğince kendisine ödenen 615.000,00 TL'nin açılacak üçer aylık vadeli hesaba yatırmak üzere ... Bankası .....

            Bu haliyle davalı vekilinin kullanım hatasına dayalı itirazları yerinde görülmemiştir.Davacının ayıba karşı tekeffül hükümleri çerçevesinde seçimlik haklarından dönme hakkını kullanmış olup dava konusu makinenin ayıplı olduğu yeni makineden beklenen faydayı doğurmadığı hakkaniyete uygun davalı ifasının bulunmadığı, eşyadan beklenen faydanın temin edilemediğinin anlaşılmasına göre davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanması yerinde olacağı göz önüne alındığında makinenin ayıplı olması nedeniyle davacının TBK 227.maddesinde belirtilen dönme hakkını kullanmasının yerinde olacağı kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Sözleşmeden dönme akabinde bir nevi geriye etkili fesih meydana gelmekle sözleşme taraflarının aldıklarını geri vereceği göz önüne alınarak davacıya bedelin iadesi; davalıya ise malın iadesine karar verilmiştir....

              Hukuk Dairesi'nin 2021/2067 Esas 2022/1448 Karar sayılı kararında "Dönme cezası, 6098 sayılı Borçlar Kanun'unun 179/3 ve 818 sayılı Borçlar Kanun'unun 158/son maddelerinde düzenlenmiş olup, TBK'nın 179/3. Maddesinde, "borçlunun, kararlaştırılan cezai ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır." şeklinde ifade edilmiştir. Buna göre borçlu kararlaştırılan cezayı ödeyerek sözleşmeden dönebilecek veya feshedebilecek ve bu suretle sözleşmeye bağlılık ile borçtan kurtulacaktır. Dönme cezasına uygulamada ifadan kaçınma imkanını verdiğinden cayma cezası adı da verilmektedir. Sözleşmeden dönme cezasının kararlaştırılmış olması halinde, sözleşmeyle bağlı olmak istemeyen taraf kararlaştırılan cezayı ödemek suretiyle sözleşmeyi ifa etmekten kurtulabileceği gibi, sözleşmenin haksız feshi halinde karşı taraf cezanın ödetilmesini isteyebilecektir....

                lehine dönme cezası hesaplanmasını, taraflar arasındaki sözleşmenin değişen şartlara uyarlanmasını talep ve beyan etmiştir....

                Davalı; sözleşme konusu taşınmazın sonradan değer kaybına uğraması nedeniyle veya sözleşmeden kaynaklı borcun ödenemeyeceği ileri sürerek sözleşmenin iptalinin talep edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, bu nedenlerin sözleşmenin feshi için haklı sebep teşkil etmeyeceğini, 2985 sayılı Yasanın 6.maddesi gereğince dava konusu sözleşme için bir şekil şartı aranmadığını, davacının sözleşmeyi serbest iradesi ile imzaladığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı eldeki dava ile öncelikle davalı ile imzaladığı gayrimenkul satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmaması ve sözleşme konusu taşınmazın sözleşme sonrasında değer kaybına uğraması nedeniyle sözleşmenin feshine ve davalıya sözleşme kapsamında ödediği taksitlerin şimdilik 10.000 TL’sinin tahsiline; bu talebinin yerinde görülmemesi halinde sözleşme bedelinin değişen koşullara uyarlanmasını talep etmiştir....

                  ne ait iş yerinde demonte şekilde bulundukları, davaya konu 3 adet asansör üzerinde yapılan inceleme sonucunda hidrolik sistemli olması nedeniyle montajı sırasında gerekli özenin gösterilmemesinden dolayı gizli ayıplı olarak montajının yapıldığının belirlendiği ve davacı iş sahibinin bu asansörleri kabule zorlanamayacağı, ödenen bedelin 389.053,28 TL olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin ticari satım ve eser sözleşmesi hükümlerini içeren karma bir sözleşme olduğu, sözleşmenin 6.maddesi ile 24 ay garanti süresi verildiği, bu süre içinde ayıp ihbarında bulunulduğu, TBK'nın 478. maddesi uyarınca davalı yanın zamanaşımı def'inin yerinde olmadığı, TBK'nın 474. maddesi gereğince iş sahibinin işin olağan akışına göre uygun bir süre içinde ayıplar varsa yükleniciye bildirmekle yükümlü olduğu, TBK'nın 475/1. maddesi uyarınca iş sahibinin sözleşmeden dönme ve bedelin iadesini isteme hakkını kullandığı, TBK'nın 475/3 maddesine göre tazminat isteminde bulunduğu, asansörlerin hatalı montajı nedeniyle...

                    UYAP Entegrasyonu