Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:Dava, ticari satıma konu ayıplı ürün nedeniyle, davacının tüketiciye ödediği ürün bedeli ve masrafların davalı satıcı firmadan rücuen tahsili istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK' nın 227. maddesinde, alıcının malın ayıplı çıkması halinde seçimlik hakları belirtilmiş, buna göre somut olayda davacı tercih hakkını satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi yönünden kullanmıştır.TBK 227/4. Maddesine göre, alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde durum bunu haklı göstermiyor ise hakim satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik, satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme hakkından birini kullanabilir.(Madde 227/son.)Yine TBK 229....

    Tüketicinin 6502 sayılı TKHK.m.11/1- a-c ve Garanti Belgesi Yönetmeliği'nin m.9/1 gereğince sözleşmeden dönme ile bedel iadesini satıcıdan talep edebilir. Kaldı ki; Satış Sonrası Hizmetlere ilişkin Yönetmelik kapsamında da; servis tarafından yapılan ayıplı hizmetlerden davalı da sorumlu olacaktır. Servis tarafından yapılan ayıplı hizmet nedeniyle davacı da sözleşmeden dönme ile bedel iadesi seçimlik haklarından birini kullanmak istemiş olup, davalı şirketin bu talebi yerine getirmesi gerekmektedir....

    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, aracın ayıplı olup onarımın ekonomik olmayacağı, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, aracın davalıya iadesi ile araç bedeli olan 30.546,90 TL nin davalıdan iade tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu araç üzerinde dava dışı ...lehine tesis edilen rehin bulunduğu ve eldeki davanın dain ve mürtehin konumundaki bankadan koşulsuz muvafakat alınmadan açıldığı anlaşılmakla, bu durumda mahkemece, davacı vekiline kesin süre verilerek sonucuna göre işlem yapılması gerekirken bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

      Maddesinde öngörülen alıcının kullanabileceği seçimlik hakları ile sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasının durumun bunu haklı gösterip göstermediği değerlendirilmeden, davalının süresinde ayıp ihbarı bulunmadığı yönündeki itirazı gereği gibi karşılanmadan ve bu konuda yeterli gerekçe belirtilmeden, ayrıca TBK 227/1-1 bendinde sözleşmeden dönme halinde satılanın iadesi gerekirken bu konuda hüküm kurulmadan, bilirkişice satılanların davacı alıcı tarafından tüketicilere satıldığı, sözleşmeye konu satılanların alıcı davacı elinde olmadığı tespiti karşısında bunun doğruluğu araştırılmadan ve doğru olması halinde satılanın iadesinin mümkün olmaması karşısında davacı alıcının seçimlik haklarından sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının mümkün olup olmadığı değerlendirilmeden, dosyada sunulu deliller taraf iddia ve savunmaları değerlendirilmeden karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. 28/07/2020 tarih 31199 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 7251 Sayılı Kanun ile değişik HMK.nın 3531...

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/672 KARAR NO: 2021/662 DAVA : ALACAK (SATIM SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN) DAVA TARİHİ : 04/09/2020 KARAR TARİHİ : 24/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili Mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından davalıdan--- tarihli fatura ile ----satın alındığını, ürün satın alındıktan kısa bir süre sonra ----- teknik arızalar meydana gelmesi sebebi ile davacı tarafından servise bırakıldığını, servis bakımları sonucunda arızalar giderilemediği gibi davacının sözleşmeden dönme ve ürün bedelinin iadesi yönündeki taleplerinin davalı tarafından karşılanamadığını, davacı tarafından satın alınan üründe devamlı olarak teknik arızalar meydana gelmesi sebebi ile ürünün ayıplı olduğu servis formları ile de sabit olduğunu, davacı tarafından ürünün ayıp nedeni ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi yönündeki talebinin karşılanmadığını,...

          Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden ./.. .... dönebilir. Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir...” hükmü bulunmaktadır. Bu hükümde borçlunun temerrüdü halinde alacaklının hakları düzenlenmiş olup, buna göre borçlunun temerrüdü halinde alacaklı sözleşmeden dönme yolunu tercih etmiş ise, sözleşmenin hükümsüzlüğü nedeniyle doğan zararını (menfi zarar) isteyemez....

            İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, ücretsiz onarım hakkının kullanılmasına rağmen maldaki ayıbın giderilemediği/onarımın yapılamadığı, arızanın devam ettiği iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Bu itibarla, dava dilekçesinde talebin ücretsiz onarım hakkının kullanılmasına rağmen ayıbın giderilemediği ve arızanın devam ettiği iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ve satış bedelinin iadesi talebine ilişkin olduğu açıkça belirtilmiş ve yerel mahkemece bu yönde yargılama yapılarak istinaf incelemesine konu karar verilmiştir....

            Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Ayrıca satış sözleşmesi ve teslim tarihi 2012 yılı itibari ile yürürlükte olan 4077 sayılı tüketicinin korunması hakkındaki kanunun dördüncü maddesi “tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın Ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve / veya yaralanmaya yol açan ve / veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir....

            Bilirkişi raporunda; davacının satın almış olduğu fırın ve çamaşır makinesi için ücretsiz onarım hakkını kullandığı, bu eşyalardaki arızaların ... kapsamında servis tarafından giderildiği, buzdolabının ise “sol yan yüzünde arkasından yaklaşık 20 cm mesafede ve tabanından yaklaşık 50 cm mesafede bir darbe izinin olduğu”, bu nedenle buzdolabının ayıplı mal kapsamına girdiği ve davacının bedel iadesi talebinin uygun olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda açıklanan şekline göre buzdolabında bulunan darbe izi, açık ayıptır. 4077 sayılı Kanunun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....

              İlk derece mahkemesince taşınmazın tapusunun iptali ile davalı adına tesciline yönelik karar verilmiş, iş bu karar davalı vekilince istinaf edilmiş, dosya istinaf incelemesi hususunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesi'ne gönderilmiş, 7.Hukuk Dairesi'nce "Dava, tüketici işlemi niteliğindeki sözleşmeden dönme, verilenlerin iadesi ve tazminat istemine ilişkindir." gerekçesiyle görevsizlik kararı vererek dosyayı Dairemize göndermiştir. Her ne kadar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesi'nce görevsizlik kararı verilerek dosya Dairemize gönderilmiş ise de, davanın tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olduğu, ilk derece mahkemesince de tapu iptali ve tescil talebine ilişkin karar verildiği anlaşılmaktadır. Hakimler ve Savcılar Kurulunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri İş Bölümü ile ilgili 01.09.2021 tarihinden itibaren geçerli İş Bölümü Kararı uyarınca, 18.Hukuk Dairesinin görevine giren dava ve uyuşmazlıkların 6502 s....

                UYAP Entegrasyonu