Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 Sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, resmi şekilde ön ödemeli konut satış vadi sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, aksi halde sözleşmeden haklı sebeple dönme hakkının kullanıldığının tespiti ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir....

Somut olayda, davacı, 27.12.2010 tarihinde satın aldığı aracının kilometresi ile oynanmış ve hasarlı olması nedeniyle ayıplı olduğunu iddia ederek satış bedelinin iadesi ya da ayıplı araç satılması nedeniyle 4.000,00 TL. nin davalıdan tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunmuştur. Mahkemece, dava konusu ayıbın sadece aracın km'sinin indirilmesinden kaynaklandığı, sözleşmeden dönme yerine semenin indirilmesinin hakkaniyete daha uygun olduğu ve buna göre davacının zararının 1.500,00 TL olduğu, davacının diğer taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle sözleşmeden dönerek bedelin iadesi talebininin reddine karar verilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda dava konusu aracın kilometresinin indirilmiş olması nedeniyle gizli ayıplı olarak satıldığı tespit edilmiştir. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile bundan davacıya karşı sorumludur. Davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır....

Davaya konu aracın sol arka kapı menteşesinde ve menteşe vidasında çizikler ve rütuş boyalarının bulunması ve bilirkişi raporuna göre bunun düzeltilmesi için gereken bedelin 100 TL olması, davaya konu araçta bulunan çiziklerin konumu, yeri, büyüklüğü, aracın kullanılmasına ve değerine etkileri, giderilmesi için gereken bedel nazara alındığında, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini ve yahut sözleşmeden dönmeyi gerektirir boyutta bulunmadığı kanaatine varılıp iyi niyet kuralları göz önünde bulundurulduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de davacının istinaf ve temyiz dilekçelerinde ayıp oranında indirim de talep ettiği nazara alındığında mahkemece, aracın sol arka kapı menteşesinde ve menteşe vidasında yer alan çizikler ve rütuş boyalarının bulunmasına ilişkin ayıbın giderim ve var ise araç değeri üzerinde oluşturacağı değer düşüklüğüne ilişkin ayıp nedeniyle seçimlik haklardan, bedel indirim uygulanmasının uygun olacağı değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken...

    Alınan bilirkişi raporunda eserin onarım bedeli belirlenmiş ise de, onarım ile kullanılıp kullanılamayacağı açıkça belirlenmediğinden, bu husus da ek rapor alınarak, eserin kullanılamayacak kadar ayıplı olmadığının tespit edilmesi halinde onarım bedeli belirlenerek bu miktara hükmedilmesi, eserin kabule zorlanamayacak kadar ayıplı olduğunun tespiti halinde ise sözleşmeden dönme hakkının kullanımının kabulü ile şimdiki gibi eserin iadesi ve bedele hükmedilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile sözleşmeden dönme talebinin kabulü ile bedelin iadesine karar verilmesi doğru olmadığından, verilen kararın temyiz eden davalı lehine bozulması gerekmiştir....

      Davacı ile davalının sözleşmeden dönme, bedel iadesi ve menfi tespit talebine yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; davacının davalıdan mobilya takımı satın aldığını, mobilyaların ayıplı olduğunu belirterek, malların iadesini, ödediği bedelin tahsili ve maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu, alınan bilirkişi raporuna göre mobilyaların ayıplı olduğu, davacı tüketicinin seçimlik hakkının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi şeklinde kullanmakta haklı olduğu, ilk derece mahkemesince bu nedenle malların iadesine ve satış bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve kalan taksitlerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından tarafların buna yönelik istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği, Davacının maddi ve manevi tazminat talebine ve bu talepler yönünden aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; davacının...

      Somut olayda, yukarıdaki yerleşik Yargıtay uygulamaları da nazara alındığında, davacı taraf dava dilekçesinde terditli olarak ayıpsız misli ile değişim veya sözleşmeden dönme, bedel iadesi taleplerinde bulunmuş, yerel mahkemece davacı tarafa hangi seçimlik hakkı kullandığı hususu açıkça hasrettirilmeksizin terditli taleplerden sözleşmeden dönme, bedel iadesine hükmedilmiş, bunun sonucu olarakta davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının ve dolayısıyla davacı/tüketiciye ayıp sebebiyle koltuk takımının satış tarihi olan 2018 yılında yürürlükte bulunan ve uyuşmazlığa uygulanması gerekli 6502 sayılı Yasa'nın 11. Maddesinde belirtilen seçimlik haklarından hangisini seçtiği, taleplerini hangi seçimlik hakka hasrettiğinin açıkça sorulup, hasıl olacak sonucuna göre karar verilmemiş olmasının yukarıda bir kısmı belirtilen yerleşik Yargıtay uygulamalarına, usul ve yasaya uygun bulunmadığı görülmüştür....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, tüketicinin taraf olduğu satım sözleşmesine konu malın ayıplı olduğundan bahisle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Somut olayda davacı tarafından dava dilekçesi ekinde yer verilen sipariş fişine konu ürünlerdeki gizli ayıplar uyarınca sözleşmeden dönme ve bedel iadesi isteminde bulunulduğu sabittir. Dava dilekçesi ekinde yer alan sipariş fişinde satıcı olarak Armoda VIP firmasının gösterildiği, firmanın Akçaabat ve Yomra şubelerinin adres ve telefon bilgilerine yer verildiği görülmektedir. Dava dilekçesinin sipariş fişinde satıcı olarak görülen firmanın Yomra Şubesi adresine tebliği sonrasında Ar Moda Dekorasyon Tic. Ltd....

      Buna göre imalatçı, üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve ... veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Yetkili servisin sorumlu olacağına dair hiçbir düzenleme mevcut degildir. Yine 6502 sayılı yasa 9. maddesi de servis hizmeti verenin ayıplı maldan sorumluluğuna dair bir düzenleme içermemektedir. Görüldüğü gibi satın alınan malın yetkili servisi, maldaki ayıptan dolayı tüketiciye karşı yasal olarak sorumlu tutulmamıştır. Somut olayımızda davalı yetkili servis olup satıcı veya acente değildir. Yasal olarak ayıplı maldan dolayı sorumluluğu yoktur. Temyiz eden bu davalı aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Kabule göre de; davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan hata ve arızalar nedeniyle sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi ile eldeki davayı açmıştır....

        İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : "Davacının aracın sıfır km ayıpsız misli ile değişim talebinin 6502 Sayılı Kanun'un 11/3 maddesi gereğince sözleşmeden dönme ve bedel iadesi olarak kabulü ile, Davaya konu edilen 34 XX 178 plakalı 2015 model Mazda marka CX-3 Skyactic-D 1,5 4WD Power Sense tipi aracın davalılara iadesine, Aracın fatura bedeli olan 97.750,00 TL'nın davalılardan alınarak davacıya verilmesine," şeklinde karar verildiği görülmüştür....

        Bilgisayar iade edildiği takdirde satış bedelinin iadesi borcu muaccel hale gelecektir. Bilgisayar iade edilmediği sürece satış bedelinin iadesi istenemeyecektir. ... çoğunluk mahkemenin bilgisayarın geri verilmesi ... ile bedelin iadesine dair hükmünü usul ve yasaya uygun bularak bozma nedeni kabul etmemiştir. Diğer bir deyişle satıcının bedel iadesi borcunun bilgisayar iade edildiğinde muaccel hale geleceğini kabul etmiştir. Davacı halen bilgisayarı iade etmediğinden davalının bedel iadesi borcu muaccel hale gelmemiştir. Bu durumda bilgisayarın iadesine ilişkin yükümlülük yerine getirilmediği için bedel iadesi istenemediğine göre bunun fer'i olan faizinde istenmesi mümkün değildir. Aksinin kabulü temerrüt müessesinin temel ilkelerine aykırı bir sonuç doğurur. Her ne kadar davacı ihtarnamesinde bilgisayarı iadeye hazır olduğunu bildirmişsede, bilgisayarı fiilen iade etmemiştir. Halen davacının zilyedliğinde ve tasarrufunda bulunduğu sabittir....

          UYAP Entegrasyonu