Davalı vekili, davacı şirketin usulüne uygun süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığını, davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, aracın misli ile değişimi, sözleşmeden dönme veya bedel iadesi için mevzuatın aradığı koşulların oluşmadığını, davacı tarafından aracın halen kullanıldığını, davacı şirket yetkilisinin onayı ile bakım onarım ve tamiratlarının yapıldığını, davacının taleplerinin herhangi bir hukuki dayanağının olmadığını, araçta gizli veya açık bir ayıp olmadığını, üretim hatasının da bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yetersiz olup alınan bilirkişi raporu ve ek rapolarınında dosya kapsamına uygun olduğu söylenemez. Taraflar arasında imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 470 ve devamı maddelerinde öngörülen "eser sözleşmesi" ilişkisi kurulmuş olup, yüklenicinin edimi eseri iş sahibinin amacına uygun fen ve tekniğine uygun olarak teslim etmek, iş sahibinin edimi ise iş bedelini ödemektir. İş sahibinin seçimlik hakkını düzenleyen 6098 sayılı TBK'nın 475/1. maddesinde eser kabule icbar edilemeyecek şekilde ayıplı olur ise sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, 2. fıkrada ise eseri alıkoyup ayıp oranında bedelde indirim isteme hakkı mevcut olup, son fıkrasında aşırı zarar doğuracaksa iş sahibinin sözleşmeden dönme hakkını kullanamayacağına dair düzenlemeler mevcuttur. Mahkemece bu madde ve anılan fıkraları uyarınca değerlendirme yapılmamıştır. Bu haliyle alınan rapor ve ek raporlar hükme esas alınamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, davacı tarafından davalıdan 22.08.2014 tarihinde 40.250,00 TL bedelle sıfır km olarak satın alınan aracın üretimden kaynaklanan boya hatası nedeniyle ayıplı olduğundan bahisle sözleşmeden dönme ve bedeli iadesi istemine ilişkindir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının dosya içeriğine, emsal yargıtay kararlarına ve her halükarda usul ve yasaya aykırı olduğunu, sipariş formu ve sözleşmede müvekkilince belirtilen renk, çizgi, görsellik ve modelin dışına çıkılarak yapılan üretimden beklenen yararın oluşmadığı ve siparişin tüketicinin isteğini karşılamadığının açık olduğunu, müvekkiline teslim edilen malların tamamının ayıplı olduğunu, müvekkilinin bedel iadesi isteğini içeren sözleşmeden dönme hakkı usul ve yasaya uygun olmasına rağmen yerel mahkemenin bu talebin dışına çıkarak karar verdiğinden bahisle yerel mahkeme kararının istinaf incelemesiyle kaldırılmasına ve kararın taleplerine uygun düzelterek onanmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Bu süre bitiminde fesh edilmezse, takiben bir sonraki yıl için yenilenmiş sayılır." şeklinde ve 3. maddesinde "İdare sözleşme bitim tarihinden önce sözleşmeyi fesh ederse bir yıllık bakım ve onarım ücretini yükleniciye ödemeyi kabul eder." şeklinde ifadelere yer verildiği görülmüştür. Sözleşmelerin 3. maddesinde "İdare sözleşme bitim tarihinden önce sözleşmeyi fesh ederse bir yıllık bakım ve onarım ücretini yükleniciye ödemeyi kabul eder." şeklindeki hüküm dönme cezası mahiyetindedir. Öncelikle fesih, - cayma - dönme hukuki kavramları üzerinde durulup, eldeki davada taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerin, tarafların beyan ve işlemlerinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Dönme cezası (peine résolutoire, dédit consensuel / Wandelpön), belirli bir "ceza" bedelinin ödenmesine bağlı olarak sözleşmeden dönme hakkı sağlayan bir sözleşme (yan) kaydıdır....
denmekle, müvekkili şirketin davacı-yükleniciden kaynaklanan eksik ve ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeden döndüğünü açıkça bildirmiş olduğunu, Sözleşmeden dönme hakkının, tek taraflı ulaşması gerekli ve bozucu yenilik doğuran bir hak olduğunu, karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığını dolayısıyla müvekkili şirketin keşide ettiği ihtarnameyle sözleşmeden döndüğünü ve müvekkili şirketin bu hakkını kullanmasıyla taraflar arasında yürürlükte bir sözleşmenin kalmadığının sabit olduğunu, mahkemece de bilineceği gibi, sözleşmeden dönmenin geriye etkili olarak hüküm ve sonuç doğuracağını, müvekkili şirketin ihtarnamesinde sözleşmeyi feshettiği ibaresini kullanması sebebiyle, feshin ileriye etkili sonuçlar doğuracağı akla gelebilirse de sözleşmenin devam eden dönemsel edimler içeren bir sözleşme olmayıp bir sefer ifasıyla sona erecek olduğunun ve bu tip sözleşmelerde feshin değil dönmenin söz konusu olacağının göz önüne alınması gerektiğini ve müvekkilin bu beyanın sözleşmeden dönme teşkil edeceğine...
İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, satış sözleşmesinden dönülerek ayıplı malın geri verilmesi ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Davalılardan Doğuş Otomotiv...AŞ'nin dava konusu aracın ithalatçısı, diğer davalı T9'nin ise araca servis hizmeti veren şirket olduğu davacının da kabulündedir....
Ne var ki, HMK.nun 31.maddesinde düzenlenen Hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında, davacıya bu talebi hakkında sözleşmeden dönme hakkını mı ayıp oranında bedel indirimi hakkını mı kullanacağı hususu açıklattırılmamıştır. Bu durumda mahkemece, davacının davasını neye hasrettiği açıklattırılıp, seçimlik hakkını ne şekilde kullandığı sorularak, hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Bu nedenle ayıplı mal nedeniyle satıcı sözleşme ilişkisi nedeniyle tüketiciye karşı seçimlik hakların tamamından (bedel iadesi, yenisi ile değişim, bedelde indirim, onarım ve tazminatlar) sorumludur. Üretici ve ithalatçı ise, sadece misli değişim ve onarım talep edilmesi durumunda, satıcı ile birlikte müteselsil sorumlu olur. Somut ihtilafta; ... İlçe Tüketici Hakem Heyetinin 25/03/2019 tarih ve ... sayılı kararına istinaden davacı satıcı tarafından tüketicinin haklı olduğuna fatura bedelinin şikayetçi tüketiciye geri ödenmesine karar verilerek, ayni ve nakdi olarak satılan ürünün bedeli olan 3.795,67-TL tüketiciye ödenmiştir. Bu haliyle tüketici tarafından "Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme" hakkı kullanılarak ürünün bedeli satıcıdan iade alınmıştır. 6502 sayılı TKHK.11/2.maddesi hükmünde yapılan düzenleme uyarınca, tüketici bedel iadesi talebini sadece (sözleşme ilişkisi içinde bulunduğu) satıcıya karşı kullanabilir....
olmadığı, sözleşme konusu üründe ayıp olması halinde taraflara birden fazla seçimlik hakkının tanımlanmış olduğu, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme hakkına sahip oldukları, bu hakların kullanılmasında temel sınırın hakkaniyet ilkesi olduğu, 2 yılı aşkın olarak kullanımdan sonra sözleşmeden dönme talebinin hukuğa ve etiğe uygun olmadığı, kendilerine paslanma olduğunu belirttikten sonra sözkonusu ayıbı gidereceklerini bildirmelerine rağmen davacının hukuğa ve etiğe aykırı olarak sözleşmeden döndüğü, bu seçimlik hakkın kullanımının satıcı için ölçüsüz güçlükleri beraberinde getireceği, dava konusu ayıbın meydana gelmesinde sözleşmeden dönme muhattabının dava dışı ürünün alındığı firma olduğu, bu durumun değişik iş tespit dosyasındaki bilirkişi raporu ile de sabit olduğu, kuşakların bağlantı noktalarında bulunan civata ve pulların------ tarafından gönderildiği, bu durumun davacı yanca...