Maddesi gereğince seçim hakkını kullanarak öncelikle malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi bunun mümkün olmadığı durumda sözleşmeden dönme hakkını kullanarak ayıplı malın satış bedeli olan 80.481,50 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesini dava ve talep etmiştir....
Somut olayda, yukarıdaki yerleşik Yargıtay uygulamaları da nazara alındığında, davacı taraf dava dilekçesinde terditli olarak ayıpsız misli ile değişim veya sözleşmeden dönme, bedel iadesi taleplerinde bulunmuş, yerel mahkemece davacı tarafa hangi seçimlik hakkı kullandığı hususu açıkça hasrettirilmeksizin terditli taleplerden sözleşmeden dönme, bedel iadesine hükmedilmiş, bunun sonucu olarakta davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının ve dolayısıyla davacı/tüketiciye ayıp sebebiyle koltuk takımının satış tarihi olan 2018 yılında yürürlükte bulunan ve uyuşmazlığa uygulanması gerekli 6502 sayılı Yasa'nın 11. Maddesinde belirtilen seçimlik haklarından hangisini seçtiği, taleplerini hangi seçimlik hakka hasrettiğinin açıkça sorulup, hasıl olacak sonucuna göre karar verilmemiş olmasının yukarıda bir kısmı belirtilen yerleşik Yargıtay uygulamalarına, usul ve yasaya uygun bulunmadığı görülmüştür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 Sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, tüketici tarafından açılan ayıplı mal nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile manevi tazminat istemine ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece “Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) davasıdır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı yasanın 4. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Öğretide ve uygulamada da kabul edildiği üzere tüketicinin seçimlik haklarını tek yanlı ve varması gereken bir irade açıklamasıyla kullanması gerekmektedir. Tüketici bu haklardan hangisini seçtiğini, bir kez bildirmekle, seçim hakkını kullanmış olur ve artık tercihini değiştiremez....
Dava, satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmeden dönme bedel iadesi olmadığı taktirde bedelde indirim talebine ilişkindir. Davalı vekili 31/03/2023 tarihli dilekçesi ile HMK 308.maddesi uyarınca faiz talebi hariç olmak üzere davayı kabul ettiklerini, davayı kabul etmiş olmaları sebebi ile davacının asıl talebinin kabulü ile sözleşmeden dönme ve malın satış bedelinin karşılıksız iadesi üzerinde herhangi bir uyuşmazlık kalmadığını, ancak yapılan araştırmada davacının aracı satmaya çalıştığını öğrendiklerini, bu nedenle verilecek hükmün icrasının satış sonucu imkansız hale geleceğini, sözleşmeden dönme halinde edimlerin iade edilmesi gerektiğini, bu hakkın imkansızlaşmaması için HMK 389.maddesi gereğince tedbir olarak aracın satılmaması ve şerh koydurulmasını talep ettiklerini belirtmiştir....
DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Davacı, davalı mobilya mağazasında beğenip satın mobilyaların kendisine tesliminde beğendiği ve sipariş ettiği ürünlere nazaran bir çok ayıbının olduğunu beyanla ayıplı malın yeni ile değiştirilmesi veya sözleşmeden dönmek suretiyle ödenmiş olan bedellerin iadesi ve uğranılan zararların tazmini talebiyle iş bu davayı açmış, davalı cevap dilekçesi vermemiş, ancak bilirkişi raporuna ve ıslah dilekçesine karşı verdiği 16/02/2021 tarihli dilekçe ile davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davacı tarafça istinaf edilmiştir....
Davacının ihtilafa konu olan ayıplı motosikletin onarımını seçerek ücretsiz onarım hakkını kullandığı ve seçimlik hakkını tükettiği, dava tarihinde devam eden bir arızanın/ayıbın bulunmadığı, bu nedenle sözleşmeden dönme seçimlik hakkının kullanılamayacağı sonuç ve kanaatine varılmakla davacının sözleşmeden dönme ve ücret iadesi talebinin reddine karar verilmiştir. Kazanç kaybı talebinin ise, davacının gerçek zararını ancak talep edebileceği, davacı tarafça oluşan gerçek zararın varlığı ve miktarının tüm dosya kapsamına göre ispatlanamadığı anlaşılmakla bu talebinin de reddine karar verilerek sonuç itibariyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
A.Ş. vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu araçta üretim hatasından kaynaklanan herhangi bir ayıp bulunmadığını, dava konusu aracın, sayın bilirkişilerin kendilerinin de tespit ettiği üzere davacı tarafından halihazırda sorunsuz bir şekilde kullanılmakta olup, bilirkişilerin bu yöndeki tespitlerinin hükme esas alınmasının doğru olmadığını, dava konusu araçtaki arızanın garanti kapsamında ücretsiz giderildiğini, davacı ücretsiz onarım hakkını kullandığından davanın reddi gerektiğini, aksi halde hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile manevi tazminat istemine ilişkindir. 2....
satın alırken araçta belirtilmeyen aracın değerini azaltan aracın pert kaydı, ağır hasarlı olduğu, hava yastıklarının ayıplı olduğu hususlarının davalı tarafından gizlendiğini, müvekkilinin sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi talepli ihtarnameyi davalıya gönderdiğini, ancak cevap verilmediğini belirterek, sözleşmeden dönme nedeni ile ödedikleri araç bedeli 26.794,00 TL'nin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/04/2019 NUMARASI : 2017/437 ESAS, 2019/153 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı KARAR : Taraflar arasında görülen malın ayıplı olması nedeniyle bedel iadesi davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden ön inceleme yapıldı....