Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, 6502 Sayılı Yasa 13.Maddesi gereğince ayıplı hizmet bulunduğu iddiasına dayalı olarak açılan sözleşmeden dönme ve bedel iadesine ilişkindir. Davacı taraf, davalı tarafla fazla kilolarından kurtulmak amacıyla hizmet alımı konusunda yaptıkları sözleşmede davalı tarafın sunduğu hizmetin ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak sözleşmeden dönülmesi sebebiyle bedel iadesi talebinde bulunmuştur. Davalı taraf ,davacının şahsından kaynaklanan irade sorunları ile keyfi olarak programdan ayrıldığını, verilen programları eksiksiz bir şekilde yerine getirmediğini, sorunun davacıdan kaynaklandığını savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi tarafından taraf delilleri toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....

Mahkemece, yargılama aşamasında keşif yapılmış ve uzman bilirkişiden rapor alınarak, dava konusu taşınmazdaki gizli ayıp niteliğinde olan hususların onarımı için yapılması gereken masraf hesaplattırılarak bu bedel üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı, seçimlik haklarından sözleşmeden dönme hakkını seçmiş olduğuna ve mahkemece dava konusu taşınmazdaki ayıpların gizli ayıp olarak kabul edilmesine göre ayıpların niteliği dikkate alındığında davacının sözleşmeden dönme seçimlik hakkının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....

    Davacı, ayıplı mal nedeni ile aracın yenisi ile değiştirilmesini veya bedel iadesini talep etmiştir. Mahkemece dava konusu aracın 02/01/2012 tarihinde ... 'a devrinin yapıldığı, davacının davacı sıfatını yitirdiği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar vermiştir. Dava, araç satışından kaynaklanmakta olup davacı alıcı, akidi olan davalı satıcıya karşı hava yastıklarının açılmaması sebebi ile iş bu davayı açmıştır. Bu nedenle davacının aktif dava ehliyeti vardır. Dava konusu aracın trafik kazası neticesinde pert olduğu ve kasko şirketi tarafından sigorta şirketinin bir miktar parayı davacıya ödediği iddia edilmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4.maddesi hükmü uyarınca tüketici, satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....

      Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz." 11.maddesinde de; "(1)Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici, a)Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b)Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c)Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç)İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur....

      Davacı vekilinin istinaf başvurusu yönünden; Satıcı, Üretici, İthalatçı'nın malın ayıplı olması durumunda müteselsil sorumluluğuna yönelik Yasal düzenlemelere bakıldığında; 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Tüketici bu seçimlik haklardan; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....

      HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI değiştirilmesi gerektiği, bu nedenle aracın üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğu, aracın kullanımı sırasında ortaya çıkan diğer arızalarının ise yetkili servis tarafından garanti kapsamında yapılan parça değişimi ve onarımlar ile keşif tarihi itibariyle giderilmiş olduğu mütalaa edilmiştir. Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de; binlerce farklı mekanik ve dijital parçanın bir araya getirilmesi suretiyle üretilen dava konusu ürünün tamiri mümkün bir parçasında oluşan giderilebilir bir arızanın dava konusu aracın ayıpsız misli ile değişimini gerektirip gerektirmediği husunda yanılgıya düşülmüştür. 6502 sayılı yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....

        Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı sözleşmeden dönülerek bedel iadesi istemli olarak açılmış, yargılama sırasında davacı vekili seçimlik haklarını değiştirerek ayıp oranında indirim bedeline hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı; görev ve yetki itirazlarında bulunarak araçta gizli ayıp bulunmadığını, aracın km'siyle davalının oynamadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

        Somut olaya gelince ;Davacının dava dilekçesinde; "Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme veya satılanı alıkoyup ayıp oranında bedelde indirim isteme ve bedel iadesi veya satılanı alıkoyup ayıp oranında indirim yapılmasını isteme" isteklerinin davalı tarafça yerine getirilmediğini iddia ettiği, dilekçesinin devamında, ayıplı malın satın alınırken ödenen bedelin ,ayıbın tespitinden sonra satıcıya başvurulan tarih olan 17.01.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi İle ödenmesi için iş bu davayı açtığını belirttiği, netice-i talep kısmında, "satılanı alıkoyup ayıp oranında bedelde indirim veya imkan varsa satılanın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, ayıplı çıkan malın ayıp miktarı olan 23.728,00 TL 'nin satıcıya başvurulan tarih olan 17.01.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini" talep ettiği görülmüş olup; dava dilekçisindeki talep sonucunun açık olmadığı nazara alınarak,mahkemece davacı vekiline 6502 Sayılı TKHK'nın 11....

          İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ: Davalı istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin esas aldığı bilirkişi raporunda mühendis olarak raporu tanzim eden kişi davaya konu makinenin tekstil işinde kullanılan bir makine olması sebebiyle bir tekstil mühendisi olması gerekirken bunun gözardı edildiği, tekstil mühendisinin de resmi bilirkişi olduğu bir heyet tesisi ile yeniden bilirkişi incelemesi yapılması için kullanıcı tarafından kasıtlı olarak çalışmaz duruma getirilen makinanın eksikliklerinin davalı tarafından giderilerek inceleme yapılmasını istediklerini, makinaya ilişkin ödeme ihtarnamesini aldıktan bir gün sonra ayıplı olduğunun iddia edilmesinin hakkın kötüye kullanımı olduğunu istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava: gizli ayıp nedeni ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. HMK'nun 355....

          Davalı vekili; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, açılan davayı kabul etmediklerini, makine satışının herhangi bir şekilde yazılı bir sözleşmeye dayalı olmadığını, malın ayıplı olmadığını, davacının haksız olarak işbu davayı açtığını beyan ile davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılamada; alınan bilirkişi raporuna göre malın ayıplı olduğu, tamiri mümkün olmadığından yenisiyle değiştirilmesi gerektiği, davacının satış bedelinin iadesi yönünde seçimlik hakkını kullandığı hususunun dikkate alınması, ayıplı malın davalıya iadesi mukabili satış bedeli olan 3.800,00TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi gerekçeleri ile davanın kabulüne karar vermiştir....

            UYAP Entegrasyonu