Mahkemece davanın kabulü ile aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bu mümkün olmaz ise 27.335,88 TL fatura bedelinin aracın teslim tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalılardan alınan araçtaki arızanın bilirkişi incelemesi ile üretimden kaynaklanan gizli ayıp mahiyetinde olduğu sabit olup, bu halde süresinde ayıp ihbarında bulunulduğu takdirde tüketici, bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, ayıp oranında bedel indirimi veya malın ücretsiz onarımını isteme şeklindeki seçimlik haklara sahiptir....
Merkez Bankası'nın 1 yıllık vadeli EURO'ya uyguladığı en yüksek faiz oranı uygulanmak sureti ile davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacının satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Somut olayda aracın gizli ayıplı olduğu, tüketicinin seçimlik haklarından dilediğini kullanma yetkisi olduğu, seçimini araç ve bedel iadesi yönünden kullandığı açıktır. Mahkemece de bu ilkeler dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de; satım tarihinde aracın euro olan fiyatı faturada Türk lirası üzerinden belirlenip buna göre düzenlenmiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2019 NUMARASI : 2017/1614 ESAS, 2019/157 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmeden Dönme ve Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki sözleşmeden dönme ve bedel iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Arzu Kendir tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/02/2017 tarihli Kayalar AVM'ye ait tahsilat makbuzunda 700,00 TL alınan taksit tahsilatı olduğunu, 4.650,00 TL kalan toplam borç olduğunu, 15/09/2017 tarihli Kayalar AVM'ye...
Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.(2) Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.(3) Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. (4)Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. (5)Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir." hükmünü haizdir....
Sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olmayan ve tahmin edilmesi de mümkün olmayan salgın hastalık sebebi ile fuarın iki kez ertelendiği, ikinci ertelemede davalı tarafından fuarın yapılacağı yeni tarihin bildirilmemiş olması sebebiyle davacı tarafından artık sözleşmeden beklenen faydayı elde etmesinin mümkün olmadığı beyan edildiğine göre taraflar arasındaki sözleşmenin işlem temelinin çöktüğü, davacıdan sözleşmeyi bu koşullarda sürdürmesinin beklenemeyeceği, davacının sözleşmeden dönme hakkının bulunduğu kanaatine varılmış olmakla, sözleşmeden dönme sebebiyle ödediği bedelinin iadesi amacıyla davalı aleyhine yapılan icra takibinin yerinde olduğu gözetilerek davanın kabulüne, alacağın likit olması ve davalının itiraz anında itirazında haksız olması sebebiyle davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere; 1-Davanın KABULÜ ile davalı tarafından .... İcra Dairesinin......
Sözleşmeden dönme ve bedel iadesi akdi ilişkinin tarafı olan satıcıdan talep edilebilecektir.Somut olayda, dava konusu ürünün imalattan kaynıklı ayıplı olduğu iddiası ile 6502 sayılı Kanun'un 11. maddesi gereğince seçimlik hakların kullanılmasıya yönelik olarak misli ile değişim talebi ile açmış olup, eldeki davadaki söz konusu talep yönünden yetkili servis olduğu sabit olan davalıya husumet yöneltilemeyecektir Hal böyle olunca mahkemece, davalı yetkili servise karşı açılan dava konusu malı ayıpsız misli ile değişime yönelik davanın pasif husumet (taraf sıfatı) yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....
Davacı, bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeni ile sözleşmeden dönme, ödenen bedelin iadesi, konut kredi sözleşmesinin feshi, ödenen taksitlerin faizi ile iadesi ve kira kaybının tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. 19/12/2014 tarihli celsede davacı vekili; öncelikli taleplerinin sözleşmeden dönme olduğunu, aksi halde yoksun kalınan kira bedelinin tahsilini istediklerini bildirmiştir. Mahkemece, davacının sözleşmeden dönme hakkını süresinde kullanmadığı, davaya konu taşınmaz ve çevresi incelendiğinde davalı müteahhidin inşaatı bırakarak terk ettiği devam etmediği; bu durumda davacının davayı süresinde açtığı kabul edilse bile sözleşmeyi feshetmesinde hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle davacının sözleşme feshinedair talebinin reddine ancak yoksun kalınan kira kaybının istenebileceği gerekçesi ile diğer taleplerin reddine, yoksun kalınan kira kaybının davalılardan tahsiline karar verilmiştir....
Yasalarda sözleşmenin feshinin bazı koşullara bağlı tutulduğu istisnalar dışında, sözleşmeden dönme (fesih), mahkeme kararına gerek olmaksızın ileri sürülebilen, karşı tarafın kabulüne bağlı olmayan, karşı tarafa ulaşmakla sonuç doğuran, karşı tarafa ulaştıktan sonra tek taraflı geri alınması mümkün bulunmayan bozucu yenilik doğuran tek taraflı irade beyanıdır. Genel kural bu olsa da kat karşılığı inşaat sözleşmesi, kira sözleşmesi, iş sözleşmesi gibi bazı sözleşmeler yönünden yasalarda öngörülen sınırlayıcı kurallardan doğan istisnalar da mevcuttur. Nakit bedel karşılığı eser sözleşmeleri yönünden ise sınırlayıcı istisnai bir kural bulunmadığından mahkeme kararına gerek olmaksızın tek taraflı irade beyanı ile sözleşmeden dönme mümkündür....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, aracın ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un (6502 sayılı Kanun) 11 inci maddesinin ilgili fıkraları. 2 . 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 99 uncu maddesi. 3....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....