; "(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalının S.S. ... Konut Yapı Kooperatifindeki ortaklık payını 05.01.2004 tarihinde taraflar arasında yapılan kooperatif üyelik devir sözleşmesi ile satın aldığını,sözleşme uyarınca satış tarihinden önceki döneme ilişkin borçlardan davalının sorumlu olmasına rağmen ,kendisinin o döneme ilişkin bir kısım borçları ödemek zorunda kaldığını,30.07.2004 öncesi tarihe dayanan borç sebebiyle davalıdan satın aldığı dairenin tapu kaydının yapılmasını, bunun mümkün olmaması halinde,yaptığı ödemelerin ve satış bedeli olan 34.000 YTL ile 5.000 YTL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ Mahkemece toplanan delillere, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının misli ile değişim talebinden feragat etmesi nedeniyle talebin reddine, seçimlik hakkını sözleşmeden dönme ile bedel iadesi yönünde kullandığından ürünün iadesi ile satış bedelinin ürün iade tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davacının ürünü alırken teşhir ürünü olduğunu bilerek eş değer buzdolabı değerinden düşük bedelle 9.500,00 TL'ye satın aldığı bu kapsamda eş değer buzdolabı güncel fiyat bedelinin davacıya iadesine karar verilmesi durumunda davacı lehine sebepsiz zenginleşme durumu ortaya çıkacağından ürünün güncel fiyatı ile satış bedeli arasında kalan farka ilişkin tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
Bu durumda dosya içeriğine temyizin kapsamına göre uyuşmazlığın, sözleşmeden dönme ve tazminat istemine ilişkin olduğuna göre , temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında, dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, 08/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, sözleşme tarihine göre uygulanması gereken TBK 470 ve devamı maddelerde düzenlenen ve konusu ev yapılması işi olan eser sözleşmesine dayalı olarak açılmış alacak davasıdır. TBK 125. maddede borçlunun temerrüdü halinde alacaklının seçim hakları düzenlenmiş olup, alacaklı sözleşmeden dönme yolunu seçmiş ise, sözleşmenin hükümsüzlüğünden doğan zarar (menfi zarar), kapsamında kalmayan müspet zararlarını isteyemez. Gecikme cezası ve cezai şart alacağı müspet zarar kapsamında kaldığından, sözleşmede aksine açık bir hüküm olmadıkça sözleşmeden dönen tarafın isteyebilmesi mümkün değildir. Ancak sözleşmede feshedilemiyen süre varsa bu süre ile sınırlı olmak üzere, bu süreden sonra yapılan feshe rağmen cezai şart alacağı talep edilebilir. ........
Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki, tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır. 6502 sayılı Yasa 11/3. maddesinde “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.” düzenlemesi mevcuttur....
Davacının sözleşmeye aykırılık nedeniyle başkaca maddi zararı olmadığı, varsa buna ilişkin yazılı belgeyi sunamadığı anlaşılmakla maddi tazminat talebinin reddi gerekmiştir. 6098 sayılı TBK'nın 58. maddesi gereğince "Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir." Kural olarak sözleşmeye aykırılık, kişilik haklarına saldırı teşkil etmez ise de; kişinin ruhsal bütünlüğünü bozucu nitelikte ve ağırlıkta olan sözleşmeye aykırılık, hukuka aykırı haksız eylem oluşturduğundan manevi tazminat sorumluluğunu gerektirir. Somut olayda oluşan zarar olsa olsa mal varlığı zararı olup, manevi tazminatın yasal şartlar oluşmadığından reddine karar verilmiştir....
Davacı yan davalıya gönderdiği ihtarlarında verilen süre sonrasında satıma konu makinelerin devreye alma işleminin tamamlanmasını, aksi halde sözleşmeden dönme hakkını kullanacağını bildirmiştir. Sözleşmeye konu makinenin ayıplı olduğu ve verilen süreye rağmen ayıbın giderilmediği kabul edildiğinden davacı iş sahibininde verdiğini sözleşmeden dönme karşılığında iadesini isteyebileceği kabul edilmelidir. Davacı iş sahibinin ayıplı olan sözleşme konusu makineyi teslime zorlanması mümkün değildir. Bu tespitle belirlemelere göre davacının sözleşme nedeniyle ödemiş olduğu ----- bedelin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4a maddesi uyarınca faiz işletilerek, davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, davacının sözleşmeden kaynaklanan zarar nedeniyle istemine yönelik talebinin de feragat etmesi nedeniyle feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
sözleşmelerinde manevi tazminat taleplerinin kabul edilemeyeceği gerekçesiyle, davacının manevi tazminat talebinin reddine, maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın fuarın ertelenmesi konusunda davalı tarafa izafe edilebilecek kusurun bulunup bulunmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince davalının erteleme hakkının bulunup bulunmadığı, davacının sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Ticaret Bakanlığı ,İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, evrakları celp edilmiştir. Fuarın belirlenen ...... Ocak 2021 tarihleri arasında düzenlenmemesinde davalının kusurunun bulunmadığı, davalının o tarihte edimini elinde olmayan sebeplerle yerine getiremediği ve fuarın başka bir tarihe ertelendiği hususunda tereddüt yoktur. Fuarın başka bir tarihe ertelenmesinin davacı şirkete sözleşmeden dönme hakkı tanıyıp tanımadığı konusu ihtilaflıdır....