D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin haksız şekilde feshedildiği iddiasıyla açılan maddi tazminat ve haksız suç isnadı iddiasıyla açılan manevi tazminat davasıdır. Asıl dava marka hükümsüzlüğü davası olup, bu davayla doğrudan bağlantılı olmayan sözleşmenin haksız feshi nedeniyle tazminat davasının bu davada karşı dava olarak açılamayacağı kanaatine varılmakla, Mahkememizin ---------- İnceleme ---- davanın asıl davadan tefrik edilerek Mahkememizin ayrı bir esasına kaydedilmesine karar verilmiş ve bu ara karar uyarınca dava Mahkememizin ----- esasına kaydedilerek yargılamaya bu esas üzerinden devam edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi'nce, "...Davacının maddi tazminat talebinin dayanağı, sık yer değişiklikleri nedeniyle oluşan kazanç kaybı ve sonrasında iş akdinin iptal edilmesidir. Davalı ile davacı arasında sözleşmeye aykırı bir işlem gerçekleşmediği, davacının görev tanımı itibari ile yer değişikliğinin mümkün olduğu ve bu durumdan doğan masrafa ilişkin talebin maddi tazminat talebinin kapsamında olmadığı kanaati oluşmuştur. Davacı tarafın işi gereği şehir dışı değişikliği durumunda kendisine nakliye yardımı yapılmış fesih sorası taşınma bu kapsamda değerlendirilir nitelikte görülmemiştir. Kaldı ki; iş akdinin feshinde ise tazminat konusu bir eylem mevcut değildir. Bu nedenlerle maddi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı manevi tazminat talebinde bulunmuş olup, söz konusu manevi tazminat alacağının dayanağı iş akdinin feshi ve öncesi yaşanan sürece dairdir....
Davacı taraf dava dilekçesinde davalının herhangi bir sözlü/yazılı uyarı yapılmaksızın feshettiğini iddia etmiş ve devamında dava dilekçesinin açıklamalar kısmının 6.maddesinde davalı şirketin yetkilisi ... tarafından sözlü bildirimle hizmetin sonlandırıldığını ifade etmiştir. Davacının sözleşmenin davalı tarafça haksız ve geçersiz olarak feshi dayanak gösterilerek tazminat isteminde bulunulmuşsa da sözleşmenin 9.maddesinde davalı tarafa bu hususta oldukça açık bir şekilde tek taraflı fesih hakkı tanındığından ve sözleşmenin feshinin haksız olarak nitelendirilemeyeceği kanaatine varıldığından davacının davalıdan talep edebileceği tazminat bulunmadığı anlaşılmakla ham maddi tazminatı hem de manevi tazminat talepleri yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Mahkemece, maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat yönünden ise ihtiyati tedbirin haksız olduğunun kabulü ile haksız tedbir nedeniyle manevi tazminat istenebileceği gerekçesiyle manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu, tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). Bunlardan T.M.K.’nun 24. maddesi ile BK’nun 49. maddesi daha kapsamlıdır....
AAÜT nin 10(4) nolu bendi manevi tazminat davasının maddi tazminat veya parayla ölçülmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması halinde manevi tazminat açısından vekalet ücretinin ayrı bir kalem olarak hükmedileceği düzenlenmiştir. Maddi ve manevi tazminat talepleri bakımından ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi tarife gereği olup davalılar ... A.Ş. ve ... A.Ş. vekili tarafından ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde olduğundan istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353(1)b-2 maddesi uyarınca hükmün kaldırılmasına, davalılar ... A.Ş. ve ... Tic. A.Ş. lehine maddi ve manevi tazminat yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalılar ... A.Ş. ve ... A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ; İstanbul 12....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Dava, hizmet sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı tacir değildir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 24.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir. Dava taraflar arasındaki sözleşmenin haksız fesih nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Mahkememizden verilen ... sayılı karar gereğince, davalı tarafın 04.06.2010 tarihli fesih yazısında “Kurum ortaklarınızın ayrılması nedeniyle, şirketiniz ......
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında Kasım 2002 başlangıç tarihli bir yıl süreli yetkili servis sözleşmesi imzalandığını, bir yılın sonunda sözleşmenin feshedilmediğini ve müvekkillince servis hizmeti verilmesine devam ettiğini, bu nedenle müvekkilince yedek parça ve malzemeler satın alındığını ve eleman çalıştırıldığını, ancak davalının uzayan sözleşme süresinin dolmasını beklemeden ve herhangi bir sebebe dayanmadan tek taraflı olarak sözleşmeyi feshettiğini, malzemelerini aldığını, davalının haksız feshi ve rakip firmayla sözleşme yapması nedeniyle müvekkilinin maddi ve manevi yönden zarara uğradığını belirterek 2.000 YTL maddi, 30.000 YTL’ de manevi olmak üzere toplam...
Bölge Adliye Mahkemesince; dava dışı Zımmer Inc. ile düzenlenen sözleşmenin anılan şirket tarafından fesih edilmesi nedeniyle davalı şirketin, davacı ile arasındaki 15.07.2008 tarihli bayilik sözleşmesini fiili imkansızlık nedeniyle sonlandırdığı, bayilik akdinin sona erdirilmesinde davalının haksız olduğundan söz edilemeyeceği, hal böyle olunca, davacının sözleşmenin erken sonlanması nedeniyle kar mahrumiyeti; sözleşmeye uyulmaması nedeniyle kar kaybı, haksız fesih nedeniyle maddi ve manevi tazminat taleplerinin de yerinde olmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun HMK'nin 353/(1).b.1.maddesi uyarınca esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, yeniden karar verilmesine, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin davalı tarafça haksız feshi nedeniyle maddi manevi tazminat istemine ilişkindir....