Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/36 değişik iş sayılı kararı ile adli sicil arşiv kaydının silinmesine karar verilmiş olunmasına rağmen, sehven karar tarihinin 13/04/2015 yerine, 13/04/2010 olarak yazılmasının yazım hatasından kaynaklandığı ve mahallinde mahkemesince düzeltilebileceği düşünülerek yapılan incelemede; 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu’nun geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca arşiv kaydının silinmesine karar verilmiş ise de, karar tarihinden önce 11/04/2012 tarihli ve 28261 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Adlî Sicil Kanunu ile Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 2. maddesi ile değiştirilen, 5352 sayılı Kanun'un 12. maddesinin 1, fıkrası (b) bendi ile arşiv kayıtlarının silinmesi koşullarının yeniden düzenlendiği, yapılan değişiklikle arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılacağının hükme bağlandığı, öte yandan 5352 sayılı Kanun’un geçici...
ve Düzensizliğini Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 2. maddesi ile yeniden düzenlenen 5352 sayılı .Kanun'un 12. maddesinin 1. fıkrası (b) bendi ile arşiv kayıtlarının silinmesi koşulları yen.iden düzenlenmiş olup, buna göre kanunun yürürlük tarihinden itibaren adlî sicil ve arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin münhasıran ......
Limited Şirketi yönünden ihya davası açmak üzere süre verildiği anlaşılmaktadır. Şirketin ticaret sicilinden silinmesi işlemi kurucu değil, açıklayıcı nitelik taşır. İncelenen dosyalar kapsamına göre; sicilden iflası sonucu terkin edilen ...Limited Şirketi aleyhine açılmış derdest dava bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının ihya davası açmakta hukuki menfaati olup, tüzel kişiliğin ihyasının talep edilmesi olanaklı bulunduğundan; ...Ticaret Sicil Memurluğu'nun... sicil numarasında kayıtlı... Limited Şirketi'nin sicil kaydının yeniden ihyasına, tasfiye memuru olarak ...'in atanmasına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla; HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere; 1-)Davanın kabulü ile ... LİMİTED ŞİRKETİ (Sicil No:..)'nin Ankara ... İş Mahkemesin ... Esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere YENİDEN İHYASINA, Tasfiye memuru olarak ...'...
Limited Şirketi yönünden ihya davası açmak üzere süre verildiği anlaşılmaktadır. Şirketin ticaret sicilinden silinmesi işlemi kurucu değil, açıklayıcı nitelik taşır. İncelenen dosyalar kapsamına göre; sicilden iflası sonucu terkin edilen ...Limited Şirketi aleyhine açılmış derdest dava bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının ihya davası açmakta hukuki menfaati olup, tüzel kişiliğin ihyasının talep edilmesi olanaklı bulunduğundan; ...Ticaret Sicil Memurluğu'nun... sicil numarasında kayıtlı... Limited Şirketi'nin sicil kaydının yeniden ihyasına, tasfiye memuru olarak ...'in atanmasına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla; HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere; 1-)Davanın kabulü ile ... LİMİTED ŞİRKETİ (Sicil No:..)'nin Ankara ... İş Mahkemesin ... Esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere YENİDEN İHYASINA, Tasfiye memuru olarak ...'...
Yönetimi 20.12.2013 tarihli dilekçesiyle, çekişmeli taşınmazın 2/B madde uygulamasıyla orman sınırı dışına çıkarıldığı, ancak eylemli orman olduğu iddiası ile tapu kaydının iptali, orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili, el atmanın önlenmesi, 2/B şerhinin silinmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, şerhin silinmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, dava eylemli orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davası niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede dava tarihinden önce 1948 yılında 3116 sayılı Kanun hükümleri gereğince yapılan orman kadastrosu, 22/07/1987 tarihinde ilan edilip kesinleşen 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması, 1965 yılında yapılan genel arazi kadastrosu vardır....
Ayrıca, tapu sahiplerinin mülkünden yoksun kalması nedeniyle iptal edilen tapu kaydının bedelini tazminat davası ile idareden talep etmesi mümkündür. Ancak, somut davada davalı gerçek kişiler vekilleri tarafından tazminata yönelik bir dava veya karşı dava açılmamıştır. Böyle bir dava açılması halinde ancak tazminat hususu incelenebilir. Yukarıda yazılan gerekçeler karşısında Dairemiz onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nun 440. maddesinde yer alan sebeplerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442. maddesi uyarınca takdiren 228.00.- TL. para cezasının düzeltme isteyenden alınmasına 09/06/2014 gününde oy birliği ile karar verildi....
İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E: ... , K: ... sayılı kararıyla; Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından tutulan kayıt ve belgelere güvenerek noter satış sözleşmesi ile satın aldığı araca kendi adına ruhsat çıkartarak tescil işlemini yaptıran davacının, aracın ilk tescilinin yapıldığı yer olan Almanya'dan güveni suistimal suçu işlenerek çıkarıldığı, Türkiye'de 05.04.2011 tarihinde yeni kaydının yapılması sonrasında, davacı adına tesciline kadar geçen sürede birden fazla kez satım sözleşmesine ve idarece gerçekleştirilen tescil işlemlerine konu olduğu bu bağlamda idarece işlem tesis eden makamların aracın Türkiye'de ilk kaydının oluşturulması ve devamında araca yönelik satış ve tescil işlemleri sırasında düzenlenen belgelerin gerçeğe uygun olup olmadığını inceleme ve denetleme yetkilerinin bulunduğu, güveni suistimal suçu işlenmek suretiyle dolaşıma çıkarılan araç için interpol aracılığı ile çalıntı olduğunun bildirildiği ve bu hususunun tespit edilebilir nitelikte olduğu halde hukuka uygun...
Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğu, bu davanın görülmesinde sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın tapu kaydının beyanlar hanesine şerh yazılması veya silinmesi istemine ilişkin olduğu ve asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm verilmiştir. Somut olayda, uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4.maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, taşınmazın davacılar ile davalıların müşterek murisinin kullanımda olduğu, kadastro tespit çalışmaları sırasında davalıların zilyetliğinde bulunduğunun tescil edildiği iddiasıyla davacının da taşınmazda zilyet olduğunun tespiti istemine ilişkindir....
Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın tapu kaydının beyanlar hanesine şerh yazılması veya silinmesi istemine ilişkin olduğu ve asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğu, bu davanın görülmesinde sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda, uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4.maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, yapılan zilyetlik tespiti çalışmalarında taşınmazın beyanlar hanesine davalının zilyet olarak yazıldığı belirtilerek davacının taşınmazda zilyetliğinin tespitine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır....
Yönetimi, taşınmazın kesinleşen ... sınırı içinde kaldığını belirterek tapu kaydının iptali ile ... niteliği ile Hazine adına tescili, şerhlerin silinmesi ve elatmanın önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 1842 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile ... vasfıyla Hazine adına tesciline, davalının müdahalesinin önlenmesine, davalı lehine taşınmaz üzerine konulmuş şerhin terkinine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen ... sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir....