Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğu, bu davanın görülmesinde sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın tapu kaydının beyanlar hanesine şerh yazılması veya silinmesi istemine ilişkin olduğu ve asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm verilmiştir. Somut olayda, uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4.maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, taşınmazın davacının kullanımda olmasına rağmen kadastro tespit çalışmaları sırasında davalılar murisi adına tescil edildiği iddiasıyla sehven yapılan zilyetlik kaydının iptali ile davacının kullanımında olduğunun tespiti istemine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğu, bu davanın görülmesinde sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın tapu kaydının beyanlar hanesine şerh yazılması veya silinmesi istemine ilişkin olduğu ve asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm verilmiştir. Somut olayda, uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4.maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, taşınmazın davacının kullanımda olmasına rağmen kadastro tespit çalışmaları sırasında gerçekte var olmayan bir kişi adına tescil edildiği iddiasıyla sehven yapılan zilyetlik kaydının iptali ile davacının kullanımında olduğunun tespiti istemine ilişkindir....
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle, trafik tescil kaydının silinmesi yolundaki talebin idari nitelikte bulunması nedeniyle yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamasına göre davacının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 02.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Olası kastla öldürme HÜKÜM : Adli sicil kaydının silinme talebinin reddi. TÜRK MİLLETİ ADINA Hükümlü ...'ın 22.04.2019 tarihli talep dilekçesi üzerine, Mahkemece 16.05.2019 tarihinde verilen ek karar ile memnu hakların iadesi ve adli sicil kaydının silinmesi talebinin reddine karar verildiği anlaşılmakla, tebliğnamede hükümlünün "yasaklanmış haklarının iadesi talebinin temyiz olarak değerlendirilemeyeceği, Mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği" doğrultusundaki görüşe bu hususta değerlendirme yapılmış olduğundan iştirak edilmemiş, hükümlünün 11.06.2019 tarihli dilekçesi temyiz dilekçesi kabul edilerek inceleme yapılmıştır....
İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararı ve dava konusu işlem her ne kadar Samsun Trafik Tescil Şube Müdürlüğü tarafından tesis edilmiş ise de, uyuşmazlığın … plakalı aracın trafik tescil kaydının silinmesi talebine ilişkin olduğu ve menkul mal olan aracın İstanbul Trafik tescil defterine kayıtlı olduğu, dolayısı ile taşınır malın İstanbul ilinde olduğu anlaşıldığından davanın görüm ve çözümünde yetkili mahkemenin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 35. maddesinde yer alan kural uyarınca aracın trafik tescil kaydının bulunduğu yer olan İstanbul ilinde yargılama yetkisini kullanan İstanbul İdare Mahkemesinin yetkili olduğuna ilişkin Samsun ......
Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunduğunu ve ....Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/1036 Esas sayılı dosyası ile ceza davası açıldığını, ceza mahkemesince aracın kaybı emniyeti suistimal gibi kabul edilmiş ise de yaşanılan olayın sigorta teminatı kapsamı içinde kaybolma-çalınma mahiyetinde olduğunu, ayrıca sigorta poliçesinde emniyeti suistimal durumunun da %20 muafiyetle teminat altına alındığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL sigorta tazminat alacağının ihbar tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olaya; davacı, daha önce resmi nikahlı olmayan eşi... ile birlikteliğinden müşterek çocukları Murat'ın dünyaya geldiğini, resmi nikahlarının olmaması nedeniyle küçüğün nüfus kaydının davalı olan abisi ... ile eşi Hülya'nın nüfüsuna kaydedildiğini, küçük ...'ın kendi oğlu olduğunu bu nedenle küçüğün nüfüsunun kendi nüfusuna tescil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, davacının doğum tarihinde, iddia edilen genetik annenin evli olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda dava, anne adının silinip genetik anne adının yazılması ve kayden baba olan kişinin isminin silinmesi talepleri yönünden “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olmakla birlikte,nüfus kaydına genetik baba isminin yazılması yönünden soybağı davası niteliğindedir....
Asliye Ceza Mahkemesinin 18.04.2008 tarihli ve 2007/147 Esas, 2008/209 Karar sayılı kararları ile verilen ve infaz edilen hapis ve adli para cezalarına ilişkin arşiv kaydının silinmesi talebinde bulunduğu, mahkemenin 16.02.2021 tarihli ek karar ile talebin kabulüne karar verdiği ancak 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun, 05.04.2012 tarihli ve 6290 sayılı Kanun’la değiştirilen geçici 2/3. maddesi uyarınca, arşiv kaydının silinmesine ilişkin değerlendirmenin, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yerine getirileceği gözetilmeksizin, arşiv kaydının silinmesine karar verilmesi hukuka aykırıdır. Bununla birlikte, hükümlünün olası kast ile yaralama ve 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçlarından verilen hapis cezalarının 18.06.2015 tarihinde infaz edildiği de gözetilerek anılan kayıtların silinmesi için yukarıda zikredilen geçmesi gereken süreler geçmemiş olup hapis cezaları yönünden silinme koşulu da oluşmamıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesinde el atmanın önlenmesi ve alacak davası açtığını, davalı kooperatifin tasfiye kapanışının yapılmış olması ve ticaret sicil kaydının silinmesi nedeniyle mahkemece kooperatifin ihyası davası açmak için süre verildiğini ileri sürerek tasfiyesi gerçekleştirilerek sicilden terkin edilen davalı kooperatifin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatifi temsilen tasfiye memurları vekili, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ... memurluğu davaya cevap vermemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacı tarafından ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada, Yargıtay 14....
Ancak; Dava konusu taşınmazın üzerinde kurulu olan kat irtifakının sona erdirilmesi ve kat irtifakı kaydının tapu kütüğünden silinmesi yanında tarafların arsa paylarının müşterek mülkiyet payına dönüştürülmesine karar verilmemiş olması doğru değil ise de, bu eksikliğin giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2 numaralı bendinin sonuna gelmek üzere "ve kat irtifakının sona erdirilmesi ile kat irtifakı kaydının tapu kütüğünden silinerek arsa paylarının müşterek mülkiyet payına dönüştürülmesine" sözcüklerinin eklenmek suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 06.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....