WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesi bozma ilamına uymuş, yeniden yaptığı yargılama sonucunda; "Davacının TMK 161,162 ve 163. maddeleri gereğince açılan boşanma davasının reddine, davacının TMK 166/1-2 maddeleri gereğince açılan boşanma davasının kabulüne" karar vermiştir. Hüküm taraflarca temyiz edilmiş, ancak, davacı taraf daha sonra temyiz isteminden feragat etmiştir. Bozma ilamına göre; ıslah sonucunda davanın, zina (TMK m. 161), onur kırıcı davranış (TMK m.162) ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163) hukuki sebeplerine dayalı boşanma davası haline geldiği anlaşılmaktadır. Bozma ilamına uyulması nedeniyle de taraflar için bu durum artık usuli kazanılmış hak oluşturmuştur. Dolayısıyla, ortada evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuki sebebine dayalı bir boşanma davası kalmamıştır. Hal böyleyken, mahkemece evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından erkek eş aleyhine suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme(MK m.163) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması(MK m.166/1) hukuki nedenine dayalı boşanma davası açılmış; ilk derece mahkemesince boşanmaya ve fer'ilere ilişkin hüküm kurulmuş, ilk derece mahkemesinin kararma karşı davacı kadın tarafından kusur belirlemesi ile reddedilen tazminatlar ve davalı erkek tarafından tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesi tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar vermiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece tefhim edilen kısa kararda “Karşı davanın kabulü ile Türk Medeni Kanununun 166/1 (evlilik birliğinin sarsılması) ve 163. (suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme) maddelerine göre tarafların boşanmalarına” karar verildiği halde, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında “ Türk Medeni Kanununun 161. (zina) maddesine göre tarafların boşanmalarına,” hükmedilmek suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı erkek vekili; zina (TMK m. 161), olmadığı takdirde haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163), olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep etmiş; mahkemece, tarafların evlilik birlğinin sarsılması hukuki sebebi ile boşanmalarına karar verilmiş, davalı-karşı davacı erkeğin zina ve haysiyetsiz hayat sürme hukuki sebeplerine dayalı talepleri hakkında bir hüküm kurulmamıştır....

          Davalı, mütekabil boşanma davası açmış, mütekabil boşanma davasında; zina, olmazsa hayata kast, bu da olmazsa pek kötü davranış, bunun da kabul edilmemesi halinde haysiyetsiz hayat sürme, bu da kabul edilmediği takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini istemiştir. Zina, hayata kast, pek kötü muamele ve haysiyetsiz hayat sürme özel boşanma sebebi yanında genel boşanma (TMK m. 166/1) sebebi de oluşturur. Böyle bir durum karşısında kalan eş, dilerse bu özel sebeplerin yanında genel sebebe, dilerse birine veya birkaçına birlikte dayanarak boşanma talep edebilir....

            Davalı -davacı taraf istinafa cevap dilekçesinde, davacı-karşı davalı tarafın istinaf taleplerinin usul ve esastan reddine, kararın onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Asıl dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması, karşı dava, pek kötü muamele, onur kırıcı davranış, haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davalarıdır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı tarafından açılan boşanma davası, Türk Medeni Kanununun 161. maddesinde yer alan "zina", 163 .maddesinde yer alan “haysiyetsiz hayat sürmeve 166/1. maddesinde düzenlenen "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebeplerine dayanmaktadır. Mahkemece davanın kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanununun 161, 163 ve 166/1 maddeleri gereğince boşanmalarına karar verilmiştir. Toplanan delillere göre davalı erkeğin başka bir kadınla arkadaşlık kurduğu ve telefon görüşmeleri yaptığı anlaşılmaktadır. Erkeğin güven sarsıcı bu davranışları, zina yaptığının ve haysiyetsiz hayat sürdüğünün kabulü için yeterli değildir....

              Bu kapsamda ilk derece mahkemesince asıl davanın ve karşı davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuş, tarafların istinaf başvurularının kabulü ile kararın kaldırılmasına, yeniden tarafların talepleri yönünden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir. Davacı-karşı davalı kadının suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK.nun 163. mad.) hukuki sebebine dayalı boşanma talebi yönünden ise; davacı kadın, davalı-karşı davalı eşin haysiyetsiz hayat sürdüğünü ileri sürmektedir. Haysiyetsiz hayat sürme, toplumun anlayış ve değer yargıları dikkate alındığında sürekli bir şekilde namus, şeref ve haysiyet kavramları ile bağdaşmayacak şekilde yaşamayı ifade eder. Bu sebebe dayalı boşanma davası açılabilmesi için haysiyetsiz hayat sürme olarak değerlendirilen hallerin sürekli olması gerekmektedir. Davalı-karşı davacının eş cinsel ilişkisinin sürekli olduğu davacı-karşı davalı tarafından ispatlanamamıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, Türk Medeni Kanununun 161.maddeye dayalı zina ve Türk Medeni Kanununun 163.maddeye dayalı haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Zina eyleminin kanıtlanamamış olması nedeniyle buna dayalı davanın reddi gerekmekte ise de Türk Medeni Kanunu 163.madde koşullarının gerçekleşmiş bulunması nedeniyle, sonucu itibariyle doğru olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....

                HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2164 KARAR NO : 2022/2179 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SİVAS 1.AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/06/2022 NUMARASI : 2020/339- 2022/400 DAVA KONUSU : Boşanma (Suç İşleme Ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı vasisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların 05/10/2003 tarihinde evlendikleri, müşterek iki çocuklarının bulunduğunu, davalının öz yeğenine zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediğini, bu nedenle uzun süreli hapis cezası aldığı ve kararın kesinleştiğini, davalının utanç verici bir suç işlediği ve bu durumun davacı için evlilik...

                UYAP Entegrasyonu