Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-*Birleşen boşanma dosyasında davacı koca vekili Av...Av. ... ve Av...ün Avukatlık Kanununun 27. maddesinde değişiklik yapan 4667 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 10.05.2001 tarihinden sonra dosyaya ibraz ettikleri, vekaletnamelerine baro pulu yapıştırılmamıştır. Avukatlık Kanunun değişik 27. maddesi uyarınca bu vekaletnameler işleme dayanak yapılamaz. Eksikliğin tamamlanması için 10 günlük kesin mehil verildiğinin sözü geçen vekile tebliği; eksiklik tamamlanmadığı taktirde bu vekile yapılan tebligatlar geçersiz olduğundan tebligatlar asıla yapılarak işlemin yenilenmesi ve tekrar gönderilmesi, 2- Nafaka dosyası içinde davalı koca vekillerinin vekaletnamesine rastlanmamıştır....

    (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Vekaletname Aslının veya onanmış örneğinin her dosya için ayrı ayrı verilmesi zorunludur. (HUMK. md. 67/son) Boşanma dava dosyasında davalı ... vekili A...nin vekaletnamesi dosya arasında mevcut olmadığından eklenerek gönderilmesi, * Birleşen davanın davacısı... vekili Av...'nin Avukatlık Kanununun 27. maddesinde değişiklik yapan 4667 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 10.05.2001 tarihinden sonra dosyaya ibraz ettikleri, vekaletnamelerine baro pulu yapıştırılmamıştır. Avukatlık Kanunun değişik 27. maddesi uyarınca bu vekaletnameler işleme dayanak yapılamaz....

      Cezanın Alt Sınırdan Belirlenmesinin Hukuka Aykırı Olduğuna yönelik Temyiz Sebebi Yönünden; Sanığın kastı, suçu işleme şekli, suçu işlediği yer ve zaman, suç sonrası oluşan zarar göz önüne alındığında temel cezanın alt sınırdan belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır. B. Sanık Hakkında Zincirleme Suç Hükümlerinin Uygulanamayacağına İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden; Zincirleme suçu oluşturan eylemlerden her birisi ayrı suçlardır ve ayrı ayrı cezalandırılmaları gerekmektedir. Ancak bu suçların, failin aynı suç işleme kararını yerine getirmek için işlenmeleri nedeniyle zincirleme suçu oluşturarak, tek bir ceza verilmektedir. Somut olayda, sanığın katılanı tehdit ederken aynı suç işleme kararını farklı zamanlarda yerine getirmekte olduğu, zaman aralığının bir gün gibi kısa bir aralık olması karşısında, sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasında hukuka aykırılık bulunmamıştır. C....

        Aile Mahkemesi'nin 2017/910 Esas sayılı dosyası ile boşanma davasının devam ettiğini, davalının 20.09.2017 tarihi akşamında müvekkilini annesinin gözü önünde tv kumandası ve yumruklarla darp ettiğini ve müvekkilinin gözlerinden, yüzünden ve vücudunun çeşitli yerlerinden yaralandığını, müvekkilinin bu olay sebebi ile şoka girdiğini ve yaşlı annesinin de müvekkili hastaneye götüremediğini ve sabaha kadar buz ve soğuk su ile kompres yaparak müvekkile yardımcı olmaya çalıştığını, olay sabahında müvekkilinin hastaneye giderek darp raporu aldığını ve İnegöl Merkez Polis Karakolunda da şikayetçi olarak suç duyurusunda bulunduğunu, müvekkilinin olaydan yaklaşık 5 gün sonra çekilmiş fotoğraflarını da dosyaya sunduklarını, davalı hakkında yapılan soruşturma ve kovuşturma sonrası İnegöl 4....

        Terk sebebi ile boşanma davasının reddedilebilmesi için ortak konuta dönmemekte haklılığın kanıtlanması gerekir. Davete uymamanın haklı sebebe dayandığının ispat yükü de davalıya aittir. Toplanan delillerden usulüne uygun ihtar tebliğine rağmen davalı haklı bir sebebi olmadığı halde davet edildiği ortak konuta dönmemiş ve Türk Medeni Kanununun 164. maddesi koşulları gerçekleşmiştir. Bu bakımdan boşanmaya karar verilmesi gerekirken, hatalı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15.03.2018(Prş.)...

          Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede; Sanıklara yükletilen fuhuş eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Sanıkların bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda aynı mağdura yönelik birden fazla kez fuhuş suçunu işlemesi nedeniyle haklarında, TCK'nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden eksik ceza tayin edilmiş ise de; aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılamayacağı, Anlaşıldığından, sanıklar ....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tehdit HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....

              Tüm dosya kapsamı ile; Yenipazar Asliye Hukuk(Aile)Mah.nin 2009/33 E-2011/21 K.sayılı davacısı T1 olan boşanma dava dosyasında verilen davanın reddi kararının kesinleşme tarihi 29.05.2012 olup dava tarihi itibarı ile üç yıllık süre dolmuştur.Tarafların bu süreçte evlilik birliklerini devam ettirmek amacı ile tekrar biraraya gelmedikleri tanık beyanları ile ispatlanmıştır.Esasen bu husus taraf dilekçelerinden de anlaşılmaktadır.Önceki red ile sonuçlanan boşanma davasında mahkemece erkek"...kadını neredeyse tüm miras hakkından mahrum edecek şekilde mallarını çocuklarına devretmesi,evden ayrılan kadının geri dönmesi için çaba sarfetmesinin kadını evden ayrılmasından önce varsa kusurlu hareketlerinden dolayı affetme sayılacağı,en azından hoşgörü ile karşıladığının kabulü gerektiği"gerekçesiyle tam kusurlu bulunmuş ve davası reddedilmiş,bu gerekçe temyiz incelemesinden de geçerek kesinleşmiştir....

              Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı Kanunun 301. maddesinin ''Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, sanık müdafiinin temyiz isteminin, delillerin takdirinde yanılgıya düşüldüğü, sanığın suç işleme kastı bulunmadığına ilişkin olduğu belirlenerek, anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede; Oluş ve dosya içeriğine göre, sanık hakkında nitelikli hırsızlığa teşebbüs suçundan kurulan hükümde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca dosyada CMK'nın 289. maddesinde sayılan hukuka kesin aykırılık hâllerinin herhangi birinin varlığı da tespit edilememiştir....

                Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir Ancak; 1- Sanığın aşamalarda, üvey oğlu olan katılanın da, kendisine hakaret ve tehdit içeren mesajlar gönderdiğini ileri sürmesi ve sanığın gönderdiği mesaj içerikleri ile tanık Şeyma Akdeniz'in anlatımlarının bu hususa güçlendirmesi karşısında, olayın çıkış sebebi üzerinde durularak, haksız tahrik hükmünü uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmemesi, 2- Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda mağdura mesaj göndererek tehdit etmesi karşısında, TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık ......

                  UYAP Entegrasyonu