Ancak, gerek 743 sayılı Medenî Kanunda, gerekse 4721 sayılı Türk Medenî Kanununda bu tür davaların sulh mahkemelerinde görüleceği hususunda bir düzenleme bulunmamaktadır. 23.12.1942 günlü ve 24/29 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, mirasın hükmen reddi davasında görevli mahkeme borç miktarına göre belirlenir. Davanın açıldığı tarihten önce yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesinde ise asliye hukuk ve sulh hukuk mahkemesinin görevli olup olmadığının tayin ve tespiti konusunda dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi olduğu hükme bağlanmıştır. Kanunda bu konuda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra terekenin borca batık olduğunun tespitine, "mirasın hükmen reddine" ilişkin olarak açılacak davalarda davanın değerine bakılmaksızın asliye hukuk mahkemesi görevlidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.12.2011 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; bir kısım davalılar yönünden davanın açılmamış sayılmasına, davacı .... yönünden davanın kabulüne dair verilen 21.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK'nun 605/2 maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi davasıdır. Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ...'ın 21.01.2010 tarihinde vefat ettiğini, murisin terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı ..... vekili ve ........
Dahili davalılar tarafından, murislerinin terekesinin borca batık olduğunun savunulduğu anlaşıldığına göre; mahkemece dahili davalıların bu hususta gösterdikleri tüm delillerin toplanması, murisin vefat ettiği tarih itibariyle gayrımenkullerinin bulunup bulunmadığının tespiti için ilgili .. , emekli maaşının tespiti için .., vergi mükellefliğinin tespiti için .., üzerine kayıtlı aracın olup olmadığının tespiti için ... yazı yazılarak ve mahallinden kolluk araştırması yapılarak terekenin borca batık olup olmadığının ve dahili davalılar bakımından mirasın hükmen reddi koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi; tüm deliller bir arada değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesince; "... her ne kadar davacı taraf, davasını mirasın gerçek reddi şeklinde açmış ise de, mahkememizde açılan davanın; murisin ölümünden sonra üç aylık süre içerisinde açılan mirasın gerçek reddi davası olmayıp, murisin vefatından yaklaşık 7 ay sonra açılan ve terekenin borca batıklığı nedeni ile talep edilen mirasın hükmen reddi davası olduğu anlaşılmakla, bu durumda istemin TMK 605/2. maddesine dayalı mirasın hükmen reddi olduğu gözetilerek mahkemece dava dilekçesinin HMK m. 114/1- c ve 115/2 uyarınca görev yönünden reddine, dosyanın görevli ve yetkili asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine" dair, görevsizlik kararı verilmiştir. Gebze 2....
Mirasın hükmen reddinin tespiti davasında davanın açılması için herhangi bir süre öngörülmemiş iken, mirasın gerçek reddi davası 3 aylık süreye tabidir. (Türk Medeni Kanununun madde 605/1, 606) Türk Medeni Kanununun 605/1 maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkin davada yerel mahkemenin görevi; isteğin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatının bulunup bulunmadığının tespiti ile süresinde başvuru ve usulüne uygun bir talep bulunduğu takdirde Türk Medeni Kanununun 609. maddesinde gösterilen usule göre işlem yapmaktan ibarettir. Bilindiği üzere, mirasın kayıtsız şartsız reddine ilişkin beyan; bozucu yenilik doğurucu niteliktedir. Bu beyan sulh mahkemesine ulaşmakla sonuç doğurur. Hükmen ret ise tereke alacaklısına karşı açılacak davada, miras bırakanın ölüm tarihindeki terekesinin borca batık olduğunun tespiti niteliğindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 11.01.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddine talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak davanın kabulüne dair verilen 23.02.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasın hükmen reddine ilişkindir. Davacılar vekili, 14.10.2012 tarihinde vefat eden davacıların miras bırakanı ...'ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulü ile davacıların miras bırakanı ...’ın mirasının borca batık olduğunun tespiti ile mirasının hükmen reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 16/09/2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15/07/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 18.02.2013 tarihinde vefat eden murisi ...’ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, TMK'nin 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 12/02/2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddinin tespiti talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekillerince ayrı ayrı istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, 09.04.2014 tarihinde vefat eden muris ...'ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Davalılardan ... Bankası, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile muris ...'ın mirasının davacılar yönünden hükmen reddedildiğinin tespiti ile mirasın reddi isteminin kütüğe tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davalılar ... Bankası ... Şubesi ve ... Bankası ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mirasın hükmen reddine ilişkin davada Düzce 2. Sulh Hukuk ve Düzce 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, terekenin borca batık olduğunun tespiti amacıyla açılan davada görevin değere göre belirleneceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi de; davanın mirasın reddi beyanının tescili ve davacıya mirası reddettiğini gösteren belge verilmesi isteğine ilişkin olduğunu belirterek , görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda; dava Türk Medeni Kanununun 605/2. maddesine dayalı mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir....
ın ölüm tarihi itibariyle terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile, davacının bu sebeple mirası hükmen reddedildiğinin tesciline, 8.500,00 TL'nin davalı bankadan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar Türkiye İş Bankası ve Zonguldak Karaelmas Vergi Dairesi vekilleri temyiz etmiştir. Dava, TMK'nın 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi ve davacıların borçlu olmadıklarının tespiti istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanununun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Somut olayda, mirasın reddi davası ile davacıların borçlu sıfatı ile ödediklerinin istirdadı davasının niteliği gereği birlikte görülme olanağı bulunmamaktadır....