Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sanık ...’in, 10.12.2008 doğumlu ...’in kendi çocuğu olmadığını, Yasemin ile Osman’ın evlilik dışı ilişkisinden dünyaya geldiğini beyan ederek, soybağının reddi için Aile Mahkemesine açtığı davanın, Antalya ...’nin 05.03.2014 tarihli, 2013/695 esas, 2014/179 karar sayılı ilamı ile davacının talebi tanımanın iptali olarak nitelendirilerek süresinde açılmadığından bahisle ret edildiği; ...’in halen sanık ...’in aile nüfus kaydında kayıtlı olması, sanık ...’ün sorgusunda, sanık ... ile ilişkisinin bulunmadığını, çocuğun kendisinden olmadığını savunması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenebilmesi için soybağının tespiti için sanıklar Osman ve Zübeyir yönünden gerekli DNA incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanıklar ... ve ... ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi...

    Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, soybağının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Kilis Aile Mahkemesince, uyuşmazlığın nüfus kaydında düzeltim niteliğinde olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Kilis 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından, davanın soybağına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemeleri TMK'nın 282 ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK'nın 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda davacı vekili, müvekkilleri ... ... ve ... ...'ın ... ... ile ... ...'ın nikahı olmaksızın aynı çatı altında bir aile gibi 5 yıl süren birlikteliğinden olmuş çocuklar olduğunu, çocukların resmi evlilik dışında doğduğundan gerçek anne ... ...'...

      Tevliyete ehil vakıf evladı olduğunun tespitine karar verilebilmesi için öncelikle istemde bulunanın vakfeden ile soybağının ispatlanması, sonra da vakfıyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davaya konu ... Vakfına ait vakfiyede tevliyetin evladın esen, ekber, aslah ve erşedine bırakılmış olduğu, dava konusu vakıf davacının soybağının annesi ... Motorcu (...)' den geldiği,.... Asliye Hukuk Mahkemesinin ....Karar sayılı ilamı ile davacının annesi ... Motorcu'nun vakıf evladı olduğunun tespitine karar verildiği, .... Asliye Hukuk Mahkemesinin... Karar sayılı ilamı ile davacının annesinin amcası olduğu belirtilen ....'ün mütevelli tayin edildiği, .... Asliye Hukuk Mahkemesinin ....Karar sayılı ilamı ile de davacının galleye müstehak vakıf evladı olduğunun tespitine karar verildiği anlaşılmaktadır....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacı tarafça açılan davanın kabulü ile; müşterek çocuklar T5 ve T3 İlknur Öztürk'ün nüfus kayıt örneklerinde baba adı kısmında yazılı bulunan T1 ile aralarında soy bağının bulunmadığının tespiti ile soybağının reddine, karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan DNA incelemesinde hata olduğunu, yeniden yapılmasını istediğini, bu nedenle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava TMK.nun 286. maddesine dayalı soybağının reddi davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı taraf, kararın tamamı yönünde süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

        ün çocukları olan davalılar ile kardeş olduklarını ileri sürerek kendisinin babasının ...olduğunun tespiti ile soybağının düzeltilmesi ve Türkiye'deki nüfusa tesciline karar verilmesini istediği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 39. maddesinde; mahkeme kararı olmadıkça, kişisel durum sicilinin hiçbir kaydında düzeltme yapılamayacağı, 282. maddesi ve devamında soybağına ilişkin hükümlere yer verilerek, babalık davasının, soybağı ilişkisini kuşkuya yer bırakmayacak nispette açığa çıkarılması halinde kabul edilebileceği....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile T7 babasının davacı olmadığının tespiti ile soy bağının reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabul kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Soybağının reddi davası, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğinde olduğundan, davanın vekil tarafından takip edildiği hallerde, vekile bu konuda özel yetki verilmiş olması gerekir. (HMK.m.74) davacı vekiline soybağının reddi davası açmak üzere süre verilmesinin önceki ilamımızda belirtilmesine rağmen babalık davası açmak üzere vekaletname sunduğu, ancak dosyaya sunduğu vekaletnamede soybağının reddi davası açmak üzere özel yetkilendirilme yapılmadığı anlaşılmıştır....

          soybağının reddi isteğine ilişkin olduğu, TMK'nın 291/1. maddesine göre baba olduğunu iddia eden davacının ancak davalı eski kocanın ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi ya da sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hallerinde soybağının reddi davası açabileceği, çocukla soybağı ilişkisi olan davalı sağ olup ayırt etme gücünü kaybettiği de iddia edilmediği, TMK'nın 291. maddesindeki şartlar bulunmadıkça davacının, çocuğun babası olduğunu ileri sürerek soybağının reddini isteme hakkı bulunmayacağı, Yargıtay 18....

          Baba ile çocuk arasında evlilik içinde doğmaya, babalık karinesine (TMK mad. 285), dayalı olarak hukuken kurulmuş bulunan soybağı ilişkisinin ortadan kalkması ancak soybağının reddi ile söz konusu olabilmektedir.Soybağının reddi davasının başarıya ulaşarak çocuk ile babası arasındaki soybağının ortadan kalkması sonucunda çocuk, baba yönünden soybağı bulunmayan çocuk statüsüne girer....

            DAVA TÜRÜ : Soybağının Reddi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, müvekkili ile davalının 17/02/2004 tarihinde boşandıklarını, tarafların bu evliliklerinden olan üç çocuktan Yusuf Kubilay'ın müvekkilinden olmadığını, buna rağmen nüfus kayıtlarına bakılarak yapılan yargılama sonucu 27/06/1999 doğumlu çocuk ...'nın velayetinin anneye bırakıldığını, müvekkilinin çocuğun kendi çocuğu olmadığını öğrendiğini belirterek, soybağının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, soybağının reddi talep olunan ...'...

              in çocuğun babası olmadığına dair 11.05.2009 tarihli rapor alındığı, ayrıca 09.06.2009 tarihli oturumda da davacı ... tarafından DNA testi sonucunda çocuğun kendisinden olmadığını öğrendiğini belirttiği, eldeki soybağının reddi davasının ise 19.02.2013 tarihinde açıldığı, bu duruma göre davacı ...'in...'in çocuğu olmadığını öğrendiği tarihin 09.06.2009 olduğu anlaşılmaktadır. Soybağının reddi davası için kanunda öngörülen süre hakdüşürücü süre olduğundan, hakim tarafından re'sen dikkate alınması gerekir. Somut olayda, soybağının reddi davası için kanunda öngörülen süre davacı yönünden geçmiş olup davacı bu gecikmeyi haklı kılan bir sebebin varlığını da iddia ve ispat etmiştir. değildir. Öyleyse yukarıda gösterilen yasal düzenleme ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu