"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, soy bağının reddi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılardan M.... Alkaya tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalılardan ... ile 11.10.1999 tarihinde evlendiğini, bu evliliklerinden ... ve ... adında iki çocuğunun dünyaya geldiğini, bu çocukların müvekkiline ait olmadığını, çocukların babasının diğer davalı ... olduğunu ileri sürerek çocuklarla olan soybağını reddetmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; daha önce görülen boşanma davası sırasında çocuklarla ilgili üzerinde yaptırılan DNA tespitine göre davacının sözü edilen çocukların babası olmadığı saptanmış, davanın niteliği itibariyle soybağının reddi olduğu anlaşılmıştır....
İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11/02/1998, 2- 87/77 sayılı kararı). Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Soybağının Reddi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, nüfusta kayden babası olarak görünen kişinin gerçek babası olmadığını ileri sürerek soybağının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda açıkça düzenlendiği üzere soybağının reddi davası, çocuk tarafından ergin olduğu tarihten itibaren en geç bir yıl içerisinde açılmak zorundadır....
Tokat Aile Mahkemesi ise, anne isminin düzeltilmesine ilişkin davanın nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğunu bildirerek görevsizlik yönünde karar vermiştir. Dava ile davacı, nüfus kayıtlarında çocuğu olarak görünen ....’nın resmi nikahlı olan eşi ....’in gayri resmi olarak yaşadığı davalı ...’dan olduğunu belirtip, anılan çocuğun gerçeğe aykırı tutulmuş nüfus kaydının düzeltilerek Saliha’nın Saniye olan anne adının Mukadder olarak değiştirilmesini istemiştir. Aile Mahkemesi, TMK'nun 282. ve davamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK 286 ve devamı), babalık davası, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir....
İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77 sayılı kararı). Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür....
Hukuk Dairesi 2020/613 esas, 2020/2020/612 karar sayılı ilamda davanın soybağının reddi davası olduğu belirtilerek başvurunun esastan reddine karar verildiği, somut olayda davalı Elif'in davacı ve davalı Şehriban'ın evliliklerinden önce ve başka bir babadan 2002 yılında dünyaya geldiği ancak tarafların evlenmelerinden ve çocuğun gerçek doğumundan 6 yıl sonra 2008 yılında Nüfus Müdürlüğüne müracaatta bulunularak nüfusa kaydedildiği, bu kaydın baştan itibaren gerçeğe aykırı olduğu, bu nedenle davanın halen nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğunun düşünüldüğü ancak BAM kararı uyarınca Aile Mahkemesinde soybağının reddi davası açıldığı gerekçeleri ile Elif Ağiş'in davacının çocuğu olmadığından soybağının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılarca açılan davaya usulüne uygun davete rağmen cevap verilmedikleri gibi kendilerini vekil ile de temsil ettirmedikleri görülmüştür....
Yapılması gereken davacının kayden babası olan kişiye karşı soybağının reddi davası açmak, soybağının reddi davasının kabulü üzerine biyolojik baba veya mirasçıları aleyhine babalık davası ikame etmektir. Dava mevzuu olayda ise bunların hiçbiri bulunmadığı” gerekçeleriyle davanın reddine dair karar verilmiş, verilen karar davacı vekilinin hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurması üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin 2018/1917 E. 2019/73 K. sayılı kararı ile “dava nüfusta kayıt tashihi değil soybağının düzeltilmesi davasıdır. Eldeki davanın reşit çocuk tarafından açılmış nesebin reddi davası olduğu anlaşıldığına göre delillerin bu çerçevede değerlendirilmesi gerekir.” gerekçesiyle kaldırılarak mahkememizce yeni esas alan dava dosyasında yapılan yargılamada; davacı taraf ve davalılara duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş ancak bir kısım davalı ve dahili davalılara ise tebligat yapılamamıştır....
İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77). Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür....
İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77 sayılı kararı) Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür....
Bu nedenle davacı çocukların kendilerini doğuran kadın dışında bir başka kadının nüfus kütüğüne yazılmış olmaları, çocuk ile kadın arasında soybağının kurulması davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi davası niteliğindedir. Bu nedenle davacıların annesinin kim olduğunun belirlenmesi önceliklidir. Gerçek annelerinin tespit edilmesi sonucunda babalık karinesine dayalı olarak davacıların babalarının belirlenmesi mümkün olacaktır. Bu halde davacılar yönünden babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın kayden baba gözüken Tahir’in nüfus kütüğüne kaydedilme söz konusu olacağından davacılar ile Tahir arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda davacılar ile Tahir arasında soybağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılan dava soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davasıdır....