Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/04/2021 NUMARASI : 2021/58 ESAS, 2021/120 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Çarşamba 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/58 esas, 2021/120 karar sayılı dava dosyasında verilen nüfus (soyadı düzeltilmesi istemli) talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin soy isminin kuzu olmasından rahatsız olduğunu, çevresinde çeşitli şakalara maruz kaldığını, bu soy ismi benimsemediğini belirterek Kuzu olan soyisminin Korkmaz olarak değiştirilmesini talep etmiştir. SAVUNMA:Davalı tarafa usulüne uygun cevap dilekçesini dosyaya ibraz etmediği görüldü. İLK DERECE MAHKEMESİNDE İLERİ SÜRÜLEN DELİLLER: Bilirkişi, tanık, yemin....

Mahkemece; davacının soyadı düzeltilmesi taleplerinin kabulüne, kardeşi ...’nin sağ olup, davacının dava açma sıfatı bulunmadığından 442 parselde ... ...’un isim ve soyadı düzeltilmesi talebinin reddine karar verilmiş, davalı idare vekili hükmü vekalet ücreti yönünden temyiz etmiştir. Dava konusu 442 parselde davacının kardeşi ... ...’un kaydının düzeltilmesi talebi reddedildiğine göre, duruşmalarda kendisini vekille temsil ettiren davalı idare lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince vekalet ücreti takdir ve tayini gerekirken bu hususta bir karar verilmemesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekir ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün HUMK’nun 438/VII. maddesi gereğince düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur....

    Ancak soyadı düzeltilmesi yapılan 631, 640, 594 parsellerde malikin baba adının ... olduğu, davacının nüfus ve diğer parsellerde baba adının ... olduğu görülmekle, bu çelişkinin nedeni açıklanmadan kabul kararı verilmesi doğru değildir. .... kızı ... adlı başka bir şahsın bulunup bulunmadığı gerek Nüfus Müdürlüğünden ve gerekse toplanacak diğer delillerle açıklığa kavuşturulmadan sonuca gidilmesi doğru görülmediğinden, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, 8.2.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.07.2007 gününde verilen dilekçe ile tapuda soyadı ve doğum tarihi düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.05.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava konusu Hocacihan mahallesi 20133 ada 12 parsel numaralı taşınmazın maliki muris amcası Yunus oğlu İbrahim Kot’un tapu kaydında “Kürd” yazılı soyadı ve doğum tarihinin düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalı idare vekili temyize getirmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı ......

        hakkının tescili” başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir....

          Soyadı Kanunu 25.06.1934 tarihinde yayınlanıp 6 ay sonra yürürlüğe girdiğine göre 1912 yılında vefat eden birinin soyadı alamayacağı açıktır. Kimlik bilgileri ancak nüfus kaydına göre düzeltilebileceğinden o kişinin öncelikle soyadı almış olması gerekir. Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir. Davaya konu olayda mevcut duruma göre artık nüfus siciline soyadının eklenmesi mümkün olmayan ve dolayısıyla tapu kaydındaki kimlik bilgileri de düzeltilemeyen murisin maliki olduğu tapu kayıtlarında intikal yaptırılabilmesi için mahkemece “dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında tapu maliki olarak görünen ... ile davacının murisi ... oğlu ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Soyadı Değişikliği Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. ... A R A R Davacı vekili, dava dilekçesinde,davacının soyadı .... iken açtığı dava sonucu “Piyale” olarak değiştirildiğini, ancak yeni soyadının ailesi ve çevresi tarafından benimsenmediği gibi kendisi ve çocukları ile makarna diye alay edildiğini bildirerek soyadının "Yerlikaya" olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının soyadı Yerlikaya iken haklı nedenle Piyale olarak düzeltildiği, M....'...

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayet-Nafaka ve Soyadı Değişikliği Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının evlilik dışı doğan çocukların soyadının kendi aile soyadı olarak düzeltilmesi isteğinin Türk Medeni Kanununun 321. maddesine dayalı olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına oybirliğiyle karar verildi.17.05.2012 (Prş.)...

                Davacının soyadı değişikliği talebi Soyadı Kanunu'nun 3. maddesi ile Soyadı Nizamnamesi'nin 5. ve 7. maddelerindeki düzenleme gereği "Tsiteladze" soyadını alıp kullanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. 2525 sayılı Soyadı Kanununun 3. maddesinde "Rütbe ve memuriyet , aşiret ve yabancı ırk ve millet isimleriyle umumi edeplere uygun olmayan veya iğrenç ve gülünç olan soyadları kullanılamaz." hükmü yer almaktadır. Ayrıca 2891 sayılı Soyadı Nizamnamesinin 5. maddesinde ''Yeni takılan soyadları Türk dilinden alınır.'', 7. maddesinde de "Yabancı ırk ve millet isimleri soyadı olarak kullanılamaz." şeklinde düzenleme bulunmaktadır....

                Hemen belirtilmelidir ki, Soyadı Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önce ölen kişiler soyadı alamayacaklarından, bunlar yönünden asıl olan nüfus kayıtlarına göre tapu kayıtlarının düzeltilmesi ise de bu kişilerin tapuda mirasçılarının adlarına intikal yaptırabilmesi açısından tapu kaydında adı geçenlerle aynı kişi olduğunun tespitinin istenilmesinde hukuki yarar bulunduğu kabul edilmelidir. Hâl böyle olunca mevcut duruma göre tapu maliki olarak görünen ‘... Karısı ...’nin ölüm tarihinin 1921 yılı olduğu kayıtlardan anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davacının murisinin Soyadı Kanunu'ndan önce öldüğü açıktır.“... karısı ...”'nin artık nüfus siciline tescili mümkün olmadığından ve dolayısıyla tapu kaydındaki kimlik bilgileri de nüfus kayıtlarına göre düzeltilemeyeceğinden, Soyadı Kanunu'ndan önce öldüğü de gözetilerek tespit kararı verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir....

                  UYAP Entegrasyonu