"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.07.2007 gününde verilen dilekçe ile tapuda soyadı ve doğum tarihi düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.05.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava konusu Hocacihan mahallesi 20133 ada 12 parsel numaralı taşınmazın maliki muris amcası Yunus oğlu İbrahim Kot’un tapu kaydında “Kürd” yazılı soyadı ve doğum tarihinin düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalı idare vekili temyize getirmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı ......
hakkının tescili” başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir....
Ancak soyadı düzeltilmesi yapılan 631, 640, 594 parsellerde malikin baba adının ... olduğu, davacının nüfus ve diğer parsellerde baba adının ... olduğu görülmekle, bu çelişkinin nedeni açıklanmadan kabul kararı verilmesi doğru değildir. .... kızı ... adlı başka bir şahsın bulunup bulunmadığı gerek Nüfus Müdürlüğünden ve gerekse toplanacak diğer delillerle açıklığa kavuşturulmadan sonuca gidilmesi doğru görülmediğinden, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, 8.2.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Hemen belirtilmelidir ki, Soyadı Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önce ölen kişiler soyadı alamayacaklarından, bunlar yönünden asıl olan nüfus kayıtlarına göre tapu kayıtlarının düzeltilmesi ise de bu kişilerin tapuda mirasçılarının adlarına intikal yaptırabilmesi açısından tapu kaydında adı geçenlerle aynı kişi olduğunun tespitinin istenilmesinde hukuki yarar bulunduğu kabul edilmelidir. Hâl böyle olunca mevcut duruma göre tapu maliki olarak görünen ‘... Karısı ...’nin ölüm tarihinin 1921 yılı olduğu kayıtlardan anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davacının murisinin Soyadı Kanunu'ndan önce öldüğü açıktır.“... karısı ...”'nin artık nüfus siciline tescili mümkün olmadığından ve dolayısıyla tapu kaydındaki kimlik bilgileri de nüfus kayıtlarına göre düzeltilemeyeceğinden, Soyadı Kanunu'ndan önce öldüğü de gözetilerek tespit kararı verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayet-Nafaka ve Soyadı Değişikliği Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının evlilik dışı doğan çocukların soyadının kendi aile soyadı olarak düzeltilmesi isteğinin Türk Medeni Kanununun 321. maddesine dayalı olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına oybirliğiyle karar verildi.17.05.2012 (Prş.)...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/07/2021 NUMARASI : 2021/286 ESAS, 2021/501 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : İstinaf yoluna başvuran davalı nüfus idaresi temsilcisinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/286 Esas dosyası ve dava dosyasında verilen 06/07/2021 tarih ve 2021/501 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi. Ön inceleme raporunda belirtildiği üzere dosyada ön inceleme sonucu karar verilecek nitelikte bir eksikliğin bulunmadığı ve HMK 353. maddesi uyarınca duruşma yapılmaksızın usul yönünden incelenebileceği anlaşılmakla, dosya ve HMK 354. maddesi uyarınca yapılan görevlendirme gereği sunulan inceleme raporu incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Tarafların İddia ve Savunmaları: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin 5901 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 12....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/07/2021 NUMARASI : 2021/286 ESAS, 2021/501 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : İstinaf yoluna başvuran davalı nüfus idaresi temsilcisinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/286 Esas dosyası ve dava dosyasında verilen 06/07/2021 tarih ve 2021/501 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi. Ön inceleme raporunda belirtildiği üzere dosyada ön inceleme sonucu karar verilecek nitelikte bir eksikliğin bulunmadığı ve HMK 353. maddesi uyarınca duruşma yapılmaksızın usul yönünden incelenebileceği anlaşılmakla, dosya ve HMK 354. maddesi uyarınca yapılan görevlendirme gereği sunulan inceleme raporu incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Tarafların İddia ve Savunmaları: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin 5901 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 12....
Hukuk Dairesi'ne ilişkin iş bölümü kurallarının 22. maddesinde "4721 sayılı TMK'nın 1027. maddesine dayanılarak tapu sicilindeki yanlışlığın düzeltilmesi istemiyle (ad ve soyadı düzeltilmesi istemleri dâhil) açılan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar " düzenlenmiş olduğundan dosyanın istinaf incelemesinin Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin görevine girmiş olduğu görülmüştür. Bu nedenlerle istinaf incelemesi görevinin Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi, 4. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu, Dairemizin görev alanı dışında kaldığı sonuç ve kanaatine varılmış, 6100 sayılı HMK’nın 352. maddesi uyarınca; Dairemizin görevsizliği ile dosyanın Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi, 4. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine dair karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Yeter ki bu soyadı 2525 Sayılı Soyadı Yasasının 3. ve Soyadı Tüzüğünün 7. maddeleri hükümlerine aykırı olmasın. Somut olayda davacının değiştirmek istediği "Karaosmanoğlu" soyadı ile tanındığı saptandığına ve bu soyadının yukarıda sözü edilen Yasa ve Tüzük hükümlerinde belirtildiği şekilde rütbe ve memuriyet, aşiret, yabancı ırk ve millete özgü olmadığı gibi genel edeplere uygun düşmeyen veya iğrenç ve gülünç bir nitelik de taşımadığına göre; istemin kabulü ile davacı ...'un nüfus kütüğündeki "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesine hükmedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.3.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde,... olan soyadının "..." olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların "..." olan soyadının "..." olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davacıların .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1998/898-1295 sayılı kararı ile soyadının değiştirildiği, ikinci kez soyadı değişikliği yapılmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile dava şartı noksanlığından davanın reddine karar verilmiştir....