Davacı, koca soyadı ile birlikte kullandığı kızlık soyadının sıkıntı yaşamasına neden olduğunu bildirerek, kızlık soyadı olan '...' soyadının iptaline karar verilmesini istemiştir. ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesince, Aile Mahkemesinin görevli olduğundan söz edilerek görevsizlik kararı verilmiştir. ... 4. Aile Mahkemesi ise davacının evlilik sırasında koca soyadı ile birlikte kullandığı kızlık soyadının iptalini istediği, davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, eşin soyadının kullanılmasına izin verilmesi isteği bulunmayıp, evli olan davacının, koca soyadı ile birlikte kullandığı kızlık soyadının iptali istendiğinden, 5490 sayılı Kanunun 35 ve devamı maddelerinde düzenlenen nüfus kayıt düzeltilmesine ilişkin uyuşmazlığın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 5....
Davacı, koca soyadı ile birlikte kullandığı kızlık soyadının bir takım zorluklar yaşamasına neden olduğunu bildirerek, kızlık soyadı olan Keçeci soyadının iptaline karar verilmesini istemiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince, Aile Mahkemesinin görevli olduğundan söz edilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, davacının evlilik sırasında koca soyadı ile birlikte kullandığı kızlık soyadının iptalini istediği davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, eşin soyadının kullanılmasına izin verilmesi isteği bulunmayıp, evli olan davacının, koca soyadı ile birlikte kullandığı kızlık soyadının iptali istendiğinden, 5490 sayılı Kanunun 35 ve devamı maddelerinde düzenlenen nüfus kayıt düzeltilmesine ilişkin uyuşmazlığın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Tarsus 2....
Bir kişinin adı, haklı nedenlerin varlığı halinde değiştirilebilir ise de onun yerine uygun yeni bir ad konulmadıkça her ne sebeple olursa olsun doğrudan değiştirilmesi istenemez. 2525 Sayılı Soyadı Yasası'nın 3. maddesinde yabancı ırk ve millet isimlerinin soyadı olarak kullanılamayacağı belirtildikten sonra bu kanuna göre çıkartılmış bulunan 2891 Sayılı Soyadı Nizamnamesinin 7.maddesinde “yabancı ırk ve ulus adları soyadı olarak kullanılamaz”, yine aynı Nizamnamenin 5.maddesinde de “yeni takılan soyadları Türk dilinden alınır” hükümlerine yer verilmiştir. Somut olayda; davanın vekil avukat aracılığıyla açıldığı, vekaletnamede isim tahsisine ilişkin özel yetkinin bulunmuyor ise de; davacı asilin vekil yanında duruşmaya katıldığı anlaşıldığından eksikliğin bu haliyle giderildiğinin kabulü gerekmiştir. Davacının soyadı Happani iken Bakırköy 1....
İdari nitelikteki soyadı değişikliğinin, aynı konuya ilişkin nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği hükmü kapsamında değerlendirilmesi haklı nedenlerin varlığı halinde davacının dava açma hakkını engellemesi sonucunu doğuracağından, çoğunluğun davacının babası tarafından dava açmak suretiyle yapılmış bir soyadı düzeltimi bulunduğu takdirde davacının ergin olduktan sonra açtığı soyadı düzeltimi davasının reddi gerektiği yolundaki görüşüne katılmıyoruz. Bu nedenle mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşündeyiz....
ın soyadı ... ve ... olarak yer almaktadır. Nüfus kaydında ise davacının murisi malik ...'ın soyadı "..."tır. ... ... 1976 yılında ölmüş, ölümünden sonra 1987 yılında mirasçıları soyadlarını hükmen ... olarak düzelttirmişlerdir. Mahkeme mirasçıların soyadlarında yaptırdıkları bu düzeltmeyi nazara alarak malik ...'ın soyadının da tapuda "..." olarak düzeltilmesine karar vermiştir. Ne var ki, ...'ın soyadı ... olup nüfus kaydında bu kişi ile ilgili hükmen soyadı tashihi yapılmamıştır. Onun ölümünden sonra mirasçıları tarafından soyadlarının değiştirilmesi murisin hukuki durumunu etkilemez. Diğer bir anlatımla, nüfus kaydının aksine tapu kaydında soyadı düzeltilmesi olanağı yoktur. Tapu kaydında isim düzeltme davalarında amaç, malik isminin nüfus kayıtlarına uyumlu hale getirilmesidir. Mahkemece bu yön gözetilmemiştir. Karar bozulmalıdır....
Kaldı ki somut olayda kayıt maliki gözükenlerden "..." 1935 tarihinden önce ölmüş olup soyadı almadan evvel öldüğü açıktır. Şahsi hal sicilllerinde soyadı yazımı olanaksız olan birisine tapu kütüğünde soyadı yazımına karar verilmesi yasaya aykırılığı oluşturur. Hüküm yerinde bu yanlışlığa düşülerek maliklerden ...'ya "..." soyadı eklenmesine karar verilmesi bozma nedenidir. Ne vak ki, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün H.U.M.K.nun 438/VII. maddesi gereğince düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda ikinci bentte açıklanan nedenlerle mahkeme hükmünün 2.bendinin 3.satırında yer alan "... kızı ..." sözcüklerinden "..." sözcüğünün çıkarılmasına, bir numaralı bent uyarınca idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, 24.3.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....
İdari nitelikteki soyadı değişikliğinin, aynı konuya ilişkin nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği hükmü kapsamında değerlendirilmesi haklı nedenlerin varlığı halinde davacının dava açma hakkını engellemesi sonucunu doğuracağından, çoğunluğun davacının babası tarafından dava açmak suretiyle yapılmış bir soyadı düzeltimi bulunduğu takdirde davacının ergin olduktan sonra açtığı soyadı düzeltimi davasının reddi gerektiği yolundaki görüşüne katılmıyoruz. Bu nedenle mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşündeyiz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının oğlu .. it'in adındaki ...isminin "Lukas Hans" olarak düzeltilmesinin ve çocuğun soyadının babasının soyadı olan "Klemp" olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile adı "Lukas Hans" olarak düzeltilmiş soyadı değişikliği isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde davacının oğlu ..... t'in adındaki ...isminin "Lukas Hans" olarak düzeltilmesini ve çocuğun soyadının babasının soyadı olan "Klemp" olarak değiştirilmeni istemiş, mahkemece adın değiştirilmesine yönelik istem kabul edilmiş, soyadın değiştirilmesi talebinin reddine karar verilmiştir....
ın bekarlık hanesinde kayıtlı iken nüfus müdürlüğünce onaylı 22.03.2010 tarih ve 11244 numaralı tanıma senedi ile babası davalı ... tarafından tanınması üzerine onun hanesine, baba soyadı ile tescil edildiği, annesi ile bağlantının kurulduğu anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Kanunun 321.maddesinde, ana ve baba evli değilse çocuğun annenin soyadını taşıyacağı; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 28.maddesinin 4 fıkrasında tanınan çocukların babaları hanesine baba adı ve soyadı ile onların kimlik ve kayıtlı olduğu yer bilgileri belirtilmek suretiyle tescil edileceği; aynı Kanunun Geçici 5.maddesinde ise, bu Kanun yürürlüğe girinceye kadar tanıma beyanı veya babalığa hüküm kararı sonucu ana hanesine tescil edilen çocukların baba hanelerine nakline ana veya babanın birinin, çocuk ergin ise kendisinin müracatı aranacağı hükme bağlanmış; 29.04.2009 tarih 27214 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan Soyadı Nizamnamesinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Tüzük ve bu Tüzük’le değiştirilen Soyadı Nizamnamesinin...
İdari nitelikteki soyadı değişikliğinin, aynı konuya ilişkin nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği hükmü kapsamında değerlendirilmesi haklı nedenlerin varlığı halinde davacının dava açma hakkını engellemesi sonucunu doğuracağından çoğunluğun davacının reşit olmadığı dönemde babası tarafından açılan dava sonucu yapılmış bir soyadı düzeltimi bulunduğu takdirde davanın reddi gerektiği yolundaki görüşüne katılmıyorum. Bu halde mahkemenin soyadı değişikliği davasını kabulü yönündeki hükmünün onanması gerektiği görüşündeyim....