Y A R G I T A Y K A R A R I Davacının daha önce soyadı değişikliği yaptırıp yaptırmadığının ilgili nüfus idaresinden sorularak alınacak yanıtın dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.9.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/04/2022 NUMARASI : 2022/95 ESAS - 2022/160 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle, nüfus kayıtlarında soyadı Yıldırım ise de Asilbeyoğlu soyadının hitabının güzel olduğunu, bu soyadını kullandığını ve bu soyadı ile tanındığını ileri sürerek soy isminin ise Asilbeyoğlu olarak değiştirilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı nüfus idaresi temsilcisi duruşmadaki beyanında haklı nedenin oluşmadığını, takdirin mahkemeye ait olduğunu beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, dinlenen tanığın beyanları ve tüm dosya kapsamından davacının Yıldırım soyadı ile tanındığını, davacının salt güzel hitabı nedeniyle soyadı değişikliği talebinde bulunuyor olmasının haklı bir neden sayılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
Mahkemece ad değişikliği isteminin reddine, soyadı değişikliği isteminin kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Buna göre, İlk Derece Mahkemesince davacının, TMK‘nın 27. maddesine göre isim değişikliği talebinde haklı nedenin varlığı kabul edilerek davacının nüfustaki "Tülay" olan isminin "Kumsal" olarak düzeltilmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, soyadı değişikliği talebinde haklı bir nedeninin olmadığı, iddiaların tutarlılığı bulunmadığı gözetilerek soyadı değişikliği talebinin reddine karar verilmiş olmasında da hukuka aykırı bir yön görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/(1).b.1 maddesi gereğince incelenen mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, kesin olmak üzere karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Babanın açtığı soyadı (aile adı) değişikliğini içeren dava ile ergin olmayan çocuğun da soyadı değişmiş bulunduğundan, o çocuk ergin olduktan sonra aynı konuda (aile soyadının değiştirilmesi istemli) dava açamaz; buna 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesinin (b) bendi izin vermez. Açıklanan tüm bu nedenlerle davacının soyadının değiştirilmesi istemli davanın reddi gerekirken, kabulü ile soyadının -istem gibi- değiştirilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı ...'nün temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün soyadı değişikliği davası açısından HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.03.2009 gününde oyçokluğuyla karar verildi....
İlk derece mahkemesince, TMK'nın 27.maddesine göre, haklı sebeplerin varlığı halinde isim değiştirilmesinin mümkün olduğu, toplum içinde bilinip tanındığı ismin kayden de taşımasının haklı neden teşkil edeceği, bu nedenle adın değiştirilmesine karar verilmesi gerekeceği, ancak babası ile aralarının iyi olmaması, aralarında problemler olması gibi aile içi meselelerinin soyadı değiştirilmesi için haklı neden teşkil etmeyeceği gerekçesi ile soyadı değişikliği talebinin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince davacı tanıkları dinlenmiş, davacı tanıklarının davacı ve babası arasında problem olduğunu bildikleri, davacı ile babasının görüşmedikleri, iletişimlerinin bulunmadığı şeklindeki beyanları dışında soyadı değişikliği talebi olarak dava dilekçesinde geçen iddialarla ilgili herhangi bir beyanda bulunmadıkları görülmüştür....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/09/2020 NUMARASI : 2020/839 Esas - 2020/844 Karar DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Değiştirilmesi İstemli) KARAR : DAVA :Nüfus (Ad Ve Soyadı Değiştirilmesi İstemli) İSTİNAF KARAR TARİHİ :03/03/2023 İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ :03/03/2023 Tarafların iddia ve savunmalarının özeti: Davacı dava dilekçesinde özetle; kendisini bayan olarak hissettiğini, doktora gittiğini gittiği doktorun bayan gibi yaşadığını doğruladığını, cinsiyet değişikliği yapabileceğini ifade ettiğini, cinsiyet değişikliği için ameliyat olması gerektiğini, cinsiyet değişikliği yapabilmesi izin verilmesini talep etmiştir. Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 06.07.2020 tarih ve 2019/431 Esas 2020/306 Karar sayılı kararı ile mahkemenin görevsizliğine ve görevli mahkemenin Antalya Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verildiği anlaşılmıştır. Antalya 8....
İdari nitelikteki soyadı değişikliğinin, aynı konuya ilişkin nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği hükmü kapsamında değerlendirilmesi haklı nedenlerin varlığı halinde davacının dava açma hakkını engellemesi sonucunu doğuracağından çoğunluğun davacının babası tarafından dava açmak suretiyle yapılmış bir soyadı düzeltmesi bulunduğu takdirde davanın reddi gerektiği yolundaki görüşüne katılmıyoruz. Bu halde mahkemenin soyadı değişikliği davasını kabul etmesi gerektiğinden mahkeme kararının yukarıda yazılı olan gerekçe ile bozulması gerektiği görüşündeyiz....
İdari nitelikteki soyadı değişikliğinin, aynı konuya ilişkin nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği hükmü kapsamında değerlendirilmesi haklı nedenlerin varlığı halinde davacının dava açma hakkını engellemesi sonucunu doğuracağından çoğunluğun davacının babası tarafından dava açmak suretiyle yapılmış bir kayıt düzeltmesi bulunduğu takdirde davanın reddi gerektiği yolundaki görüşüne katılmıyorum. Bu halde mahkemenin soyadı değişikliği davasını kabul etmesi gerektiği görüşündeyim....
İdari nitelikteki soyadı değişikliğinin, aynı konuya ilişkin nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği hükmü kapsamında değerlendirilmesi haklı nedenlerin varlığı halinde davacının dava açma hakkını engellemesi sonucunu doğuracağından çoğunluğun davacının babası tarafından dava açmak suretiyle yapılmış bir kayıt düzeltmesi bulunduğu takdirde davanın reddi gerektiği yolundaki görüşüne katılmıyorum. Bu halde mahkemenin soyadı değişikliği davasını kabul etmesi gerektiği görüşündeyim....