"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Soyadı Değişikliği İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, yargı yolu yönünden görevsizlik kararı verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkillerinin nüfus kayıtlarında "" görünen soyadının olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece yargı yolundan bahisle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. 1-Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesine göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur....
maddeleri gereğince neticeden 2 ay 15 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde sanık vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Ticareti terk suçunun oluşabilmesi için gerçek kişi tacirin fiili olarak ticareti terk etmesi ve bu durumu onbeş günlük süre içerisinde kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirmemesi ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini içeren bir mal beyanını vermemesi gerekmekte olup, sanığın ticaret sicili memurluğuna kayıtlı olup olmadığının belirlenmesi amacıyla yazılan yazıda soyadı “...” olmasına rağmen “...” olarak sorulması sonucu “... ...” unvanlı herhangi bir firma kaydına rastlanılmadığı cevabı verildiği gözetilmeden, sanığın soyadı doğru şekilde yazılmak suretiyle Konya Ticaret Sicil Memurluğunda kaydının bulunup bulunmadığı sorularak...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/10/2022 NUMARASI : 2022/579 ESAS, 2022/804 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : KONYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'nin 2022/579 Esas, 2022/804 Karar sayılı dosyasında 26/10/2022 tarihli kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize tevzi edilmekle yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; DAVA: Davacı taraf dava dilekçesinde özetle; annesi ve babasının 20 yıl önce boşandıklarını, babasıyla görüşmediğini, isminin büyükbabasının ismi oluğunu, ismini ve soy ismini değiştirmek istediğini, babasının soy ismini taşımak istemediğinden bahisle nüfus kaydında T1 olan adının ve soy adını Aras Işık olarak değiştirilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Nüfus temsilcisi duruşmadaki beyanında taktiri mahkemeye bırakmıştır....
ASLİYE HUKUK TARİHİ : 11/01/2022 NUMARASI : 2022/8 2022/33 DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan (Boşanan Kadının Kocasının Soyadını Kullanmaya İzin) KARAR : K A R A R Dava, nüfus kayıtların düzeltilmesi istemli ilişkindir. Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının evli olduğunun tespiti ile eşinin soyadının tesciline ilişkin taleplerinin olduğu, davanın konu itibariyle Aile Mahkemesinin görev alanına giren davalardan olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Büyükekmece 3....
Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Önemle vurgulanmalıdır ki; nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi, tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 321. maddesi hükmüne göre çocuk, ana ve baba evli ise ailenin soyadını taşır....
Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Önemle vurgulanmalıdır ki; nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi, tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 321. maddesi hükmüne göre çocuk, ana ve baba evli ise ailenin soyadını taşır....
(soyadı yok) kayyımı lehine avukatlık ücreti verilmemesi, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, a)Hüküm fıkrasının; 1. bendinde bulunan (kişiler adına kayyum olarak atanan Bursa Defterdarına ödenmesi hususunda) kelimelerinin çıkartılmasına, yerine (malik ... ve ... (soyadı yok) adına açılacak banka hesabına yatırılmasına, bu konuda ) kelimelerinin eklenmesine, b)Hüküm fıkrasına ilave bent olarak (Davalılar ... ve ... (soyadı yok) kayyımı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ... ve ... (soyadı yok) kayyımına verilmesine,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nun aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesini istemiş; mahkemece, tanık beyanlarına göre davacının ... soyadı ile tanındığının ve ...'ta doğduğunun anlaşılması nedeni ile doğum yerinin ve soyadının düzeltilmesi istemlerinin kabulüne, diğer istemlerinin ise reddine karar verilmiştir. Dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının 10.08.1976 tarihinde babası Hüseyin ... beyanı üzerine düzenlenen doğum tutanağına göre, ... ve ... kızı, doğum yeri ..., doğum tarihi 04.02.1962 olarak nüfusa tescil edildiği, resmi bir kurumda doğmadığı; dava dilekçesine ekli olarak sunulan Lübnan ferdi nüfus kaydı ve doğum belgesine göre ise, ... ve ... kızı olarak ...'ta hastanede 06.09.1960 tarihinde doğduğu ve ... soyadı ile tescil edildiği; dinlenen tanıkların beyanlarından ve kolluk araştırmasından davacının ...'ta doğduğu, 1960 doğumlu olarak bilindiği, ... ve ... kızı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece davacının .../...'...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, "..." olan soyadının "..." olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davacının babasının açtığı soyadı düzeltilmesi davası sonunda verilen karar ile o tarihte ergin olmayan davacının da soyadının değiştirildiği, Nüfus Hizmetleri Yasası'nın 36. maddesinin (b) bendi uyarınca aynı konuda iki dava açamayacağı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasası'nın 36/1-b maddesinde, aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği, bendin son cümlesinde ise nüfus müdürlüğünün soyadı değişikliğinde eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzelteceği öngörülmüştür. Dosya içindeki Çınar Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 28.01.1976 gün 1975/107-1976/1 sayılı kararı ve nüfus kaydından, davacının babası ...'...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/325 ESAS- 2021/336 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı istinaf edilmiş olmakla Dairemizce HMK'nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı dava dilekçesinde özetle; küçükken babası ve annesinin ayrıldığı ve velayetinin babasına verildiği ancak babasının da kendisini terk ettiği ve babalık görevini yerine getirmediğini, kendisine Tülay ismini verdiğini, ancak kendisini bildi bileli çevresinde "Kumsal" ismi ile tanındığını, aynı zamanda nikahsız bir birliktelik yaşadığını ve bu birliktelikten Kuzey Aras Yaşar isimli bir oğlunun dünyaya geldiğini, oğlu ile kendi soy isminin aynı olmasını babasından kalan soyadının da değiştirilmesini talep ettiğini, babasının düşünmeden...