Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından katılma yoluyla kusur belirlemesi, tazminat miktarları, soy isim kullanımına izin talebi hakkında verilen karar yönünden; davalı erkek tarafından ise boşanma davasınının tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının soy isim kullanımına izin talebi hakkında verilen karara yönelik katılma yoluyla temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Katılma yoluyla temyiz, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlıdır. Davalı erkek, soy isim kullanımına izin hakkında verilen kararı temyiz etmediğine göre, bu talepler yönünden davacı kadının katılma yoluyla temyiz hakkı bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 24.8.2004 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31.10.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydında malikin ... olan isminin Fatma olarak düzeltilmesi ve soy isminin yazılması istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taşınmazların, kadastro tesbiti yada tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik yada hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur....
İlk derece mahkemesince isim tashih talebinin kabulüne, yaş tashih talebinin reddine karar verilmiş, davacı tarafından yaş tashih talebinin reddi kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuştur. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın çelişki oluşturmadan doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Davacı doğum tarihinin 15/02/1987 olarak tashihini talep etmiş isede; 21/12/1982 tarihinde nüfusa tescil edilmiştir. Bu itibarla bir kişinin doğmadan nüfusa kayıt edilmesi mümkün olmadığından, ilk derece mahkemesince doğum tarihinin 15/02/1987 tarihi olarak tashihi talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı yön bulunmakatadır. vermek gerekmiştir....
İlk derece mahkemesince isim tashih talebinin kabulüne, yaş tashih talebinin reddine karar verilmiş, davacı tarafından yaş tashih talebinin reddi kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuştur. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın çelişki oluşturmadan doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Davacı doğum tarihinin 15/02/1987 olarak tashihini talep etmiş isede; 21/12/1982 tarihinde nüfusa tescil edilmiştir. Bu itibarla bir kişinin doğmadan nüfusa kayıt edilmesi mümkün olmadığından, ilk derece mahkemesince doğum tarihinin 15/02/1987 tarihi olarak tashihi talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı yön bulunmakatadır. vermek gerekmiştir....
Zaimler köyü 98 parselde hissedar olan Fatma Acar'ın Soy isminin ve Ali olan baba adının yazılmadığını, Serik ilçesi Zaimler köyü 98 parselde hissedar olan Ali Kındır'ın Soy isminin ve Hüseyin olan baba adının yazılmadığını, bu hususların düzeltilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 29.05.2008 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.09.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 18.12.2006 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.02.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur....
Kızı ... olduğu halde dosyada bulunan mirasçılık belgesinde ...’in baba adının Ahmet olduğu ve dosyada bulunan nüfus kaydına göre davalılar ..., ..., ...’nin soy isimlerinin ... olduğu halde 999 nolu parsel dışındaki parsellerde soy isimlerinin ... olarak geçtiği ve ...’in isminin tapu kayıtlarında Berrin olarak geçtiği görülmektedir. Mahkemece adı geçen tapu maliklerinin gerçek isim ve soyisimleri araştırılarak gerektiği takdirde tapuda isim tashihi için süre verilmesi ve sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi de doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 17.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.11.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.11.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir....
ın soy ismi tapu kaydında “Şen”, nüfus kaydında ise “Alişan” olup nüfus kaydına göre soyisminin düzeltilmesi için tapuda isim tashihi davası açmak üzere davacı tarafa süre verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 3)Dava konusu taşınmazın “malzeme stok sahası” olarak el atılan ve bedeline hükmedilen 94,70 m²''lik kısmının idare adına tescili yerine, yol olarak terkinine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 16/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....