"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 05.05.2010 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.01.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davaya konu 494,773 ve 213 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında murisinin “...” olarak yazılı bulunan malik adının “...” olarak; yine murise ait 1557 parsel sayılı taşınmaz kaydında “...” olarak yazılan baba adının “...” olarak düzeltilmesini istemiştir....
Mahkemece davanın “...” yönünden reddine diğer malikler yönünden kabulüne karar verilmiş, hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Dava Medeni Kanunun 1027. maddesi uyarınca açılan tapuda kayıt düzeltilmesi istemine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Tapuda kayıt düzeltilmesi davasını, tapu maliki ile mirasçıları açabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İsim ve Yaş Tashihi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Kapatılan (18. Hukuk) Dairesinin 13.01.2016 gün ve 2015/5693 Esas, 2016/302 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti....
kimlikteki isminden dolayı kimsenin tanımadığını, kendisi doğmadan terk eden ve bu yaşa gelinciye kadar hak ettikleri nafakaları ödemeyen kişinin evladı olarak tanınmanın kendisini rencide ettiğini, üniversiteyi bitirdiğini, kendisine mühendislik bürosu açacağını, herhangi bir olumsuz durum yaşamaması nedeniyle işbu davayı açtığını, Ahmet Yavuz olan isim ve soy isminin Bilal Altunay olarak tashihine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
kimlikteki isminden dolayı kimsenin tanımadığını, kendisi doğmadan terk eden ve bu yaşa gelinciye kadar hak ettikleri nafakaları ödemeyen kişinin evladı olarak tanınmanın kendisini rencide ettiğini, üniversiteyi bitirdiğini, kendisine mühendislik bürosu açacağını, herhangi bir olumsuz durum yaşamaması nedeniyle işbu davayı açtığını, Ahmet Yavuz olan isim ve soy isminin Bilal Altunay olarak tashihine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu kişilerin aynı şahıs olup olmadıkları araştırılıp, gerekirse tapuda soy isim tashihi de yaptırıldıktan, Sonra, birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 08.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi. M.E....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.05.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02.04.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, müvekkili ...’nun 647 parsel sayılı taşınmazın tek başına maliki olduğu halde, sanki bir kız kardeşi varmış gibi, tapu kaydının malik hanesinin "... kızı ... ve ... kızı ..." olarak tanzim edildiğini belirterek, kayıtların "... kızı ..." olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 11.06.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.01.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 18.02.2008 tarih, 2008/600-895 Esas, Karar sayılı ilamı ile yapılan temyiz incelemesi içeriğinde, "mahkemece verilen hüküm, davacı ... vekili tarafından yalnızca tapu iptal ve tescil davası bakımından temyiz edilmiştir." denilmiş ise de; dosyanın yapılan incelemesinde, temyize konu davada davacı ... vekili tapu iptal ve tescil istemli dava açmış, birleşen dosya davacısı ... ise "Tapuda İsim Tashihi" davası açmıştır. Tapuda isim tashihi davasının davacısının ise vekili bulunmamaktadır. Buna rağmen, tapuda isim davası ile tapu iptal ve tescil davasının ayrı ayrı reddine dair verilen önceki tarihli hükmün gerekçeli karar tebliğ evrakı incelendiğinde, hükmün "davacı ... ve ... vekili Avukat ...'...
(Kapatılan) H.D. 11/11/2010 T 2010/10667 E. 2010/14984 K. kararında da; Aile içi kırgınlık ve küslükler soyadın değiştirilmesi için TMK 27. maddesi uyarınca haklı sebep sayılamaz denilmiş olup, Yargıtay'ın vermiş olduğu karara dayanak dosyada davacının babasının davacı ve annesine sürekli dayak atması ve bu sebeple konuşmadıkları, sonrasında davacının babasının davacı ile küsken öldüğü ve davacının küs olduğu babasının soyadını taşımak istemediği olayı mevcuttur. Soy isim kişinin bilinip tanındığı isimdir. Her ne kadar dosya kapsamında davacının babasının davacıyı savcılığa şikayet etmesi, onun çocukken engelli kalmasına sebebiyet vermesi dava için sebep gösterilmişse de, yukarıda da yazıldığı üzere soy isim sadece kişinin babasına indirgenecek bir isim değildir. Soy isim kişinin atalarından gelen, onun toplumda tanındığı ve dahi kişinin sağ doğumundan başlamak üzere kendisinin de sahip olduğu ve ileride çocuklarına vereceği isimdir....