Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2021 NUMARASI : 2018/347E - 2021/578K DAVA KONUSU : Tespit (İş Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numarası yazılı dosya üzerinden verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak;müvekkilinin İzmir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 249489.35 sicil numarasıyla işlem gören dava dışı Mehmet GÖLCÜ'ye ait işyerinde, 01.05.1989 tarihinde işe girdiğini ve çalıştığı dönemde geçerli bulunan asgari ücretle, işçi statüsünde eylemli olarak çalıştığını, bu durumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarca yapılan fiili denetimler ile de tespit edilerek 01.05.1989 tarihinde 19514508 sigorta sicil numarası ile müvekkilinin işe girişinin yapıldığını, ancak müvekkilinin tescil ve hizmet dökümünde bu tarihte prim ödeme gününün görülmediğini, müvekkili tarafından 28.12.2017 tarihli yazı ile İzmir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünden...

Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir." Bu yasal çerçevede, görev konusunun, mahkemelerce her aşamada resen gözetilmesi gerekir. İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte, esas olarak iş ve sosyal güvenlik hukuku uygulamasından kaynaklanan bireysel ve toplu hak uyuşmazlıklarını çözen özel mahkemeler olup, bu kapsamda Sosyal Güvenlik Kurumu'nun prim ve diğer alacaklarının hesaplanması, sigortalı olma hakkının kazanılması ya da kaybedilmesi, gelir/aylık bağlanması, işçilik alacaklarının belirlenmesi gibi kendi içinde bütünlük ve uzmanlık gerektiren konular görev alanına girmektedir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106. maddesi ile mülga 1479 sayılı Kanunun 70. maddesinde ve 506 sayılı Kanunun 134. maddesinde, bu Kanunların uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101....

    İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte, esas olarak iş ve sosyal güvenlik hukuku uygulamasından kaynaklanan bireysel ve toplu hak uyuşmazlıklarını çözen özel mahkemeler olup, bu kapsamda Sosyal Güvenlik Kurumu'nun prim ve diğer alacaklarının hesaplanması, sigortalı olma hakkının kazanılması ya da kaybedilmesi, gelir/aylık bağlanması, işçilik alacaklarının belirlenmesi gibi kendi içinde bütünlük ve uzmanlık gerektiren konular görev alanına girmektedir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106. maddesi ile mülga 1479 sayılı Kanunun 70. maddesinde ve 506 sayılı Kanunun 134. maddesinde, bu Kanunların uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101. maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir....

      in 27.03.2000 tarihinde ölmesi nedeni ile davacının ölüm aylığı bağlanması için Kuruma başvurduğu ve 01.07.2001 tarihinden itibaren aylık bağlandığı, Sosyal Güvenlik Kontrol Memuru tarafından hazırlanan 16.06.2009 gün ve 2009/192 sayılı "Sosyal Güvenlik Kontrol Memurluğu Raporu" na göre 10.03.2009 tarihinde yapılan fiili denetimde davacı ve eşinin birlikte yaşadıklarının tespit edilmesi üzerine 5510 sayılı Yasa'nın 56/son maddesi gereğince davacıya bağlanan ölüm aylığının kesildiği, davacı ile eşinin boşandığı halde fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığının belirlenmesi için dinlenen tanıklardan birinin davacının yeğeni, diğerinin ise komşusu olduğu ve davacının iddialarını doğrular şekilde beyanda bulundukları ve davacı ve eski eşinin ikamet adreslerinin mernisten ve ilgili muhtarlıklardan ve davacının eski eşinin emekli aylığı alması nedeni ile ilgili banka şubelerinden adres araştırması yapıldığı, ikamet adreslerinin farklı olduğu ancak hangi tarihten itibaren belirtilen adreslerde ikamet...

        Maddesiyle eklenen "c" fıkrası uyarınca "18 yaşını, ortaöğretim yapması halinde 21 yaşını, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayan ve bu kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan veya yaşları ne olursa olsun çalışamayacak durumda malul olan çocuklarla, yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber boşanan ve veya dul kalan ve bu kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan kız çocuklarının herbirine %25 inden az aylık bağlanamaz." hükmü uyarınca kız çocuklarına aylık bağlanması mümkün hale gelmiştir. 24/07/2003 tarihinde yürülüğe giren yasa hükmü önceki yasal düzenlemeye göre lehe olup davacı hakkında uygulanması gerektiği gerekçesine dayandığı anlaşılmıştır....

          daha sonra 04.10.2000 günü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 619 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile bentteki “geçimini sağlayacak başka bir geliri olmamak” koşulu, “bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmama, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almama” olarak değiştirilip 1479 sayılı Kanunun “Ölüm aylığının kesilmesi” başlıklı 46. maddesinin 2. fıkrasına, “Ancak evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanan kız çocuklarına bu aylıklardan fazla olanı ödenir.” cümlesi eklenmiş, ancak, söz konusu KHK, Anayasa Mahkemesi’nin 08.08.2001 tarihinde yürürlüğe giren 26.10.2000 gün 61/34 sayılı kararı ile iptal edilmiştir....

            İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 15/06/2021 NUMARASI : 2020/269 E., 2021/178 K., DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin yurt dışından kesin dönüş yaptığını, 3201 sayılı yasa kapsamında emekli olmak için kuruma başvurduğunu, borçlanma karşılığı 14.000 $ kuruma ödendiğini, 790 gün sigorta çalışması, 4293 gün yurt dışı borçlanması ile 01/12/2007 tarihinde aylık bağlandığını, 1989 yılında evlenme toptan ödemesi olarak alınan 790 günlük primin ihya edilmediği gerekçesiyle emekli aylığının kesildiğini, müvekkilinin evlenme toptan ödemesine ilişkin 790 günün ihya edildiğini, 24/08/2020 tarihli yazıyla 4293 gün olan yurt dışı borçlanmasının 4177 güne düşürüldüğünü, toplam prim ödeme gün sayısının 4967 olarak tespit edildiğini, emekli olmak için 33 günlük sürenin tekrar borçlandırılarak eksik primlerin tamamlattırılması ile yeniden yaşlılık aylığı bağlanması gerektiği...

            İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte, esas olarak iş ve sosyal güvenlik hukuku uygulamasından kaynaklanan bireysel ve toplu hak uyuşmazlıklarını çözen özel mahkemeler olup, bu kapsamda Sosyal Güvenlik Kurumu'nun prim ve diğer alacaklarının hesaplanması, sigortalı olma hakkının kazanılması ya da kaybedilmesi, gelir/aylık bağlanması, işçilik alacaklarının belirlenmesi gibi kendi içinde bütünlük ve uzmanlık gerektiren konular görev alanına girmektedir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106. maddesi ile mülga 1479 sayılı Kanunun 70. maddesinde ve 506 sayılı Kanunun 134. maddesinde, bu Kanunların uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101. maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir....

              İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte, esas olarak iş ve sosyal güvenlik hukuku uygulamasından kaynaklanan bireysel ve toplu hak uyuşmazlıklarını çözen özel mahkemeler olup, bu kapsamda Sosyal Güvenlik Kurumu'nun prim ve diğer alacaklarının hesaplanması, sigortalı olma hakkının kazanılması ya da kaybedilmesi, gelir/aylık bağlanması, işçilik alacaklarının belirlenmesi gibi kendi içinde bütünlük ve uzmanlık gerektiren konular görev alanına girmektedir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106. maddesi ile mülga 1479 sayılı Kanunun 70. maddesinde ve 506 sayılı Kanunun 134. maddesinde, bu Kanunların uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101. maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir....

                İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte, esas olarak iş ve sosyal güvenlik hukuku uygulamasından kaynaklanan bireysel ve toplu hak uyuşmazlıklarını çözen özel mahkemeler olup, bu kapsamda Sosyal Güvenlik Kurumu'nun prim ve diğer alacaklarının hesaplanması, sigortalı olma hakkının kazanılması ya da kaybedilmesi, gelir/aylık bağlanması, işçilik alacaklarının belirlenmesi gibi kendi içinde bütünlük ve uzmanlık gerektiren konular görev alanına girmektedir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106. maddesi ile mülga 1479 sayılı Kanunun 70. maddesinde ve 506 sayılı Kanunun 134. maddesinde, bu Kanunların uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101. maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu