Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 2016/11736 Esas 2018/1939 Karar nolu ilamı ile “davacının talebini genişletmesi için usulüne uygun harcı yatırılmış bir ıslah dilekçesi ile mümkün iken bu kanunun gereklerine uyulmadan karar verilmesi bozmayı gerektirdiği” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir. 4.Bozma sonrası mahkemece bozmaya uyulmuş ve davacının 25/07/2003-05/01/2005 tarihleri arası döneme ilişkin ıslah talebinin reddine karar verilmiş ve kararın temyizi üzerine çoğunluk görüşü ile karar onanmıştır. 5.Sosyal Güvenlik Hakkının niteliği: Anayasa’nın 60. maddesi uyarınca “Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar”. Belirtmek gerekir ki; Sosyal devlet olmanın bir gereği ve sonucu, sosyal güvenlik hakkının tüm bireylere sağlanması ve güvence altına alınmasıdır. Sosyal güvenlik hakkı vazgeçilmez bir anayasal haktır ve kamu düzenindendir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, sosyal güvenlik hukuku ile ilgili tespit istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 22/05/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Birinci Dairesinin 20.11.2012 tarih 2783 sayılı kararı ile Sosyal Güvenlik Mahkemelerinin görev alanı ile birlikte sosyal güvenlik davalarına bakmakla görevli iş mahkemeleri belirlenmiştir. Ayrıca, bir yerde birden fazla iş mahkemesi arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisidir. Somut olayda, dava prime esas kazancın tespiti istemine ilişkin olup sosyal güvenlik hukuku ile ilgili bir dava niteliğindedir. Ancak yukarıdaki açıklamalar kapsamında Ankara 32. İş Mahkemesi HSYK tarafından belirlenen sosyal güvenlik davalarına bakmakla görevli iş mahkemesi olmadığından mahkemece iş bölümü ilişkisi dikkate alınarak gönderme kararı verilmesi gerekmektedir. Yukarıda belirtilen nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan gerekçeyle kabulü ile mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1- a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine kesin olarak karar verilmiştir....

      Mahkemenin, 02.10.2007 tarihli yazısı, posta masrafları ile tebliğ giderlerinin yazılmaması ve mehilin kesin olduğunun belirtilmemiş olması nedeniyle, kesin mehil ihtarı usulsüz olduğu gibi; asıl olarak, sosyal güvenlik hakkı, kaynağını Anayasanın 60. maddesinden alan temel nitelikte bir hak olup, bu sebeple sosyal güvenlik hukuku kamu hukuku disiplini içinde yer alan idare hukukunun bir dalıdır ve hakimin bakmakta olduğu davanın çözümü için gerekli bütün delillere kendiliğinden başvurması gerekir. Bu husus Türk yargı sisteminde, hukuk hakiminin davayı kendiliğinden inceleyerek çözüme kavuşturamayacağı ve delillerin taraflarca hazırlanması gerektiğine dair kuralın istisnasını teşkil eder....

        Kamu hukuku alanına giren sosyal güvenlik hukukunun hizmet akdiyle çalışanlar yönünden başlıca kaynağını oluşturan 506 sayılı Yasa Sosyal Sigortalar Kurumu’na yükümlülükler getiren bir sosyal güvenlik sözleşmesi veya topluluk sigortası bulunmadığı takdirde kural olarak Türk Milli sınırları içerisinde ve Türkiye’de tescilli işyerleri ve işverenler ile yasa kapsamındaki işçiler için uygulanabilir. Başka bir anlatımla, 506 sayılı Yasa'nın uygulama alanı devletin hükümranlık sahası ile sınırlı olup, ülke sınırları dışında uygulanamaz.506 sayılı Yasa'nın ülke dışında meydana gelen sigorta olaylarında uygulanabilmesi Sosyal Sigortalar Kurumu’na yükümlülükler getiren sosyal güvenlik sözleşmesi veya kısa vadeli sigorta kollarını da kapsayan topluluk sigortaları bulunması halinde mümkün olabilir....

          ın ölümü neticesini doğuran zararlandırıcı olaya dair içinde trafik-iş güvenlik uzmanı da bulunan ve olayın İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik ilkeleri çerçevesinde de değerlendirildiği bilirkişi heyetinden kusur raporu alınmadan, yalnızca Karayolları Trafik Kanunu kapsamında değerlendirilmenin yapıldığı kusur raporları ile yetinilerek karar verilmesi hatalı olmuştur. Yapılacak iş, öncelikle davacılar murisinin yaptığı iş göz önüne alınarak İş Kanunu'nun 77. maddesi ve tüzük hükümleri kapsamında yine konusunda uzman ancak içerisinde trafik-iş güvenlik uzmanı da bulunan bilirkişi heyetine olayı İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik ilkeleri çerçevesinde yeniden inceletmek ve böylelikle tarafların kusur durumunu tartışmasız olarak ortaya koymak ve tüm delilleri bir arada tartışıp sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

            Bilindiği üzere, sosyal güvenlik hakkı temel insan haklarından olup, uluslararası hukuk normları ile Anayasada güvence altına alınmıştır. Bireyleri toplum içinde iktisadi bakımdan desteklemeyi, muhtaçlığa düşmesini önlemeyi, sosyo – ekonomik ve fizyolojik risklerin sonuçlarına karşı korumayı hedef alan bir haktır (K. Arıcı, Türk Sosyal Güvenlik Hukuku, Ankara 2015, s.95). Ölüm ise gerçekleşmesi mutlak, ancak ne zaman gerçekleşeceği bilinmeyen tipik bir sosyal güvenlik riskidir (K. Arıcı, Türk Sosyal Güvenlik Hukuku, Ankara 2015, s.386). Bu risk hak sahibi konumunda olan dul eş ve yetim çocuk yönünden etkili olacaktır. Sigortalının ölümü ile birlikte sağ kalan hak sahibi aile bireyleri gelir kaybına uğrayacak bu nedenle sosyal güvenlik yönünden bir korumaya gereksinim duyacaklardır. İşte bu noktada ölüm sigortası ile risk altında olan hak sahiplerinin sosyal güvenlik hakları koruma altına alınmıştır....

              Bilindiği üzere, sosyal güvenlik hakkı temel insan haklarından olup, uluslararası hukuk normları ile Anayasada güvence altına alınmıştır. Bireyleri toplum içinde iktisadi bakımdan desteklemeyi, muhtaçlığa düşmesini önlemeyi, sosyo – ekonomik ve fizyolojik risklerin sonuçlarına karşı korumayı hedef alan bir haktır (K. Arıcı, Türk Sosyal Güvenlik Hukuku, ... 2015, s.95) Ölüm ise gerçekleşmesi mutlak, ancak ne zaman gerçekleşeceği bilinmeyen tipik bir sosyal güvenlik riskidir (K. Arıcı, Türk Sosyal Güvenlik Hukuku, ... 2015, s.386). Bu risk hak sahibi konumunda olan dul eş ve yetim çocuk yönünden etkili olacaktır. Sigortalının ölümü ile birlikte sağ kalan hak sahibi aile bireyleri gelir kaybına uğrayacak bu nedenle sosyal güvenlik yönünden bir korumaya gereksinim duyacaklardır. İşte bu noktada ölüm sigortası ile risk altında olan hak sahiplerinin sosyal güvenlik hakları koruma altına alınmıştır....

                Bilindiği üzere, sosyal güvenlik hakkı temel insan haklarından olup, uluslararası hukuk normları ile Anayasada güvence altına alınmıştır. Bireyleri toplum içinde iktisadi bakımdan desteklemeyi, muhtaçlığa düşmesini önlemeyi, sosyo – ekonomik ve fizyolojik risklerin sonuçlarına karşı korumayı hedef alan bir haktır (K. Arıcı, Türk Sosyal Güvenlik Hukuku, ... 2015, s.95). Ölüm ise gerçekleşmesi mutlak, ancak ne zaman gerçekleşeceği bilinmeyen tipik bir sosyal güvenlik riskidir (K. Arıcı, Türk Sosyal Güvenlik Hukuku, ... 2015, s.386). Bu risk hak sahibi konumunda olan dul eş ve yetim çocuk yönünden etkili olacaktır. Sigortalının ölümü ile birlikte sağ kalan hak sahibi aile bireyleri gelir kaybına uğrayacak bu nedenle sosyal güvenlik yönünden bir korumaya gereksinim duyacaklardır. İşte bu noktada ölüm sigortası ile risk altında olan hak sahiplerinin sosyal güvenlik hakları koruma altına alınmıştır....

                  Bilindiği üzere, sosyal güvenlik hakkı temel insan haklarından olup, uluslararası hukuk normları ile Anayasada güvence altına alınmıştır. Bireyleri toplum içinde iktisadi bakımdan desteklemeyi, muhtaçlığa düşmesini önlemeyi, sosyo – ekonomik ve fizyolojik risklerin sonuçlarına karşı korumayı hedef alan bir haktır (K. Arıcı, Türk Sosyal Güvenlik Hukuku, ... 2015, s.95). Ölüm ise gerçekleşmesi mutlak, ancak ne zaman gerçekleşeceği bilinmeyen tipik bir sosyal güvenlik riskidir (K. Arıcı, Türk Sosyal Güvenlik Hukuku, ... 2015, s.386). Bu risk hak sahibi konumunda olan dul eş ve yetim çocuk yönünden etkili olacaktır. Sigortalının ölümü ile birlikte sağ kalan hak sahibi aile bireyleri gelir kaybına uğrayacak bu nedenle sosyal güvenlik yönünden bir korumaya gereksinim duyacaklardır. İşte bu noktada ölüm sigortası ile risk altında olan hak sahiplerinin sosyal güvenlik hakları koruma altına alınmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu