Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU İLE İLGİLİ TESPİT DAVALARI Y A R G I T A Y K A R A R I Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararı, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6723 sayılı Kanun 23.07.2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre, inceleme konusu karar, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin bozma ilamı sonrasında yerel mahkeme tarafından verilen hükme ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu kararı uyarınca belirgin şekilde Dairemizin işbölümü alanı içine girmemekte, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin görev alanı içerisine girmektedir. Yargıtay 1....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ: SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU İLE İLGİLİ TESPİT DAVALARI Y A R G I T A Y K A R A R I Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararı, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6723 sayılı Kanun 23.07.2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre, inceleme konusu karar, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin bozma ilamı sonrasında yerel mahkeme tarafından verilen hükme ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu kararı uyarınca belirgin şekilde Dairemizin işbölümü alanı içine girmemekte, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin görev alanı içerisine girmektedir. Yargıtay 1....

      "K A R Ş I O Y" Sosyal güvenlik hakkı temel insan haklarından olup, uluslararası hukuk normları ile 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyet Anayasası'nda güvence altına alınmıştır. Bireyleri toplum içinde iktisadi bakımdan desteklemeyi, muhtaçlığa düşmesini önlemeyi, sosyo–ekonomik ve fizyolojik risklerin sonuçlarına karşı korumayı hedef alan bir haktır (Arıcı, Kadir; Türk Sosyal Güvenlik Hukuku, Ankara 2015, s. 95). Ölüm ise gerçekleşmesi mutlak, ancak ne zaman gerçekleşeceği bilinmeyen tipik bir sosyal güvenlik riskidir (Arıcı, s. 386). Bu risk hak sahibi konumunda olan dul eş ve yetim çocuk yönünden etkili olacaktır. Sigortalının ölümü ile birlikte sağ kalan hak sahibi aile bireyleri gelir kaybına uğrayacak bu nedenle sosyal güvenlik yönünden bir korumaya gereksinim duyacaklardır. İşte bu noktada ölüm sigortası ile risk altında olan hak sahiplerinin sosyal güvenlik hakları koruma altına alınmıştır....

        Bası, 2016, s.71, ARICI K., Türk Sosyal Güvenlik Hukuku, 2015, s.59) Nitekim, 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu'nun 1. maddesinde, "bu Kanun ile Kuruma görev ve yetki veren diğer kanunların hükümlerini uygulamak üzere; kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali açıdan özerk, bu Kanunda hüküm bulunmayan durumlarda özel hukuk hükümlerine tabi Sosyal Güvenlik Kurumu kurulduğu; Kurumun, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ilgili kuruluşu olduğu" bildirilmiştir....

          Nurgül Emine Barın, Türk Sosyal Güvenlik Hukuku’nda Sigortalı Lehine Yorum İlkesi. Internatıonal Conference On Eurasıan Economıes 2016 s: 236 vd). 6. Belirtmek gerekir ki yararlanıcının herhangi bir maddi katkısı bulunmayan sosyal yardımlar ile hizmetler ve yararlanıcının maddi katkısı bulunan sosyal sigortalar olarak ikiye ayrılan sosyal güvenlik, özünde hukuki koşulları gerçekleştiğinde bu araçlardan gelecek parasal karşılığı/ödenceyi talep hakkı olarak tanımlanabilir. Sosyal güvenlik ödenceleri parasal bir karşılığa tekabül ettiği için, anayasal mülkiyet hakkının temel ölçütü olan ekonomik bir değer teşkil etmektedir. Bu yönüyle, sosyal güvenlik hakkı değil ama içinde bulunulan sosyal güvenlik pozisyonundan kaynaklanan maddi talepler mülkiyet hakkı kapsamında korunmaktadır....

            nın yaptığı 319,60 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile ilgili davalıya ödenmesine, 5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 4.080,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 6-Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, 16/09/2021 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi....

              Mahkemece, davacının çalıştığı ülkede kazançların ne şekilde vergilendirildiği, davalı işverenin Bulgaristan'da çalışan işçiler için sosyal güvenlik primi ödeyip ödemediği, net ve brüt ücretin ne şekilde belirlendiği hususları; biri sosyal güvenlik hukuku alanında uzman biri de mali müşavir olan bilirkişiler aracılığı ile tespit edilmeli ve gerekirse davacının hüküm altına alınan alacakları yeniden hesaplanmalıdır. Davalının savunması üzerinde yeterince durulmadan eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Kabule göre de; davalının takas- mahsup defii hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi hatalıdır. SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "K A R Ş I O Y" Sosyal güvenlik hakkı temel insan haklarından olup, uluslararası hukuk normları ile 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyet Anayasası'nda güvence altına alınmıştır. Bireyleri toplum içinde iktisadi bakımdan desteklemeyi, muhtaçlığa düşmesini önlemeyi, sosyo–ekonomik ve fizyolojik risklerin sonuçlarına karşı korumayı hedef alan bir haktır (Arıcı, Kadir; Türk Sosyal Güvenlik Hukuku, Ankara 2015, s. 95). Ölüm ise gerçekleşmesi mutlak, ancak ne zaman gerçekleşeceği bilinmeyen tipik bir sosyal güvenlik riskidir (Arıcı, s. 386). Bu risk hak sahibi konumunda olan dul eş ve yetim çocuk yönünden etkili olacaktır. Sigortalının ölümü ile birlikte sağ kalan hak sahibi aile bireyleri gelir kaybına uğrayacak bu nedenle sosyal güvenlik yönünden bir korumaya gereksinim duyacaklardır. İşte bu noktada ölüm sigortası ile risk altında olan hak sahiplerinin sosyal güvenlik hakları koruma altına alınmıştır....

                  DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ İDDİANIN ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları bünyesinde çalıştığı ve 1997 yılında emekli olduğunu, daha sonra başladığı Milli Piyango Seyyar Bayiliğine 2017 yılı içerisinde kendi isteği ile son verdiğini, Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Müdürlüğünün 12/01/2017 tarihli yazısı ile davacının aynı tarihte Esnaf Sicilinden silindiği, müvekkilin maaşından davalı kurum tarafından müvekkili davacıya, Sosyal Güvenlik Destek Primi borç kesintisinin yapılmasıyla davacının borçtan haberdar olmuş ve kuruma yazılı olarak başvurarak, Milli Piyango Seyyar Bayiliği yaptığından gelir vergisinden muaf olduğunu, kurum tarafından çıkarılan SGDP borcunun iptalini ve yaptığı SDGP ödemesinin iadesini kurumdan talep ettiği, bunun üzerine davalı Kurum, 20/04/2017 tarih ve 16760878/49.566.115.0 sayılı yazısı ile aylıklarından ¼ oranında kesinti yapacağını bildirdiği, müvekkilinden...

                  İlgili Yasa'nın 10. maddesinin 5. fıkrası “5510 sayılı Kanun'un 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılmasını gerektirir nitelikte çalışması nedeniyle ilgili mevzuatına göre sosyal güvenlik destek primi ödemesi gereken sigortalıların bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan sosyal güvenlik destek primi borçları ve bu borca bağlı gecikme cezası, gecikme zammı gibi fer’i alacaklar terkin edilir.” hükmüne amirdir....

                    UYAP Entegrasyonu