İş ve sosyal güvenlik hukukunun kamusal tarafı ve emredici kurallar içermesi nedeni ile yabancılık taşıyan bir uyuşmazlıkta, taraflar yabancı hukukun uygulanmasını öngörseler dahi özellikle işçi veya sigortalının Türk vatandaşı olması halinde, uygulanacak yabancı hukuk kuralının Türk kamu düzenine açıkça aykırı olması halinde Türk İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku kuralları uygulanacaktır. 5. Yurt dışı işyerinde çalışan işçinin sosyal güvenlik hakkı: 5.1. Sosyal Güvenlik Hakkının niteliği: Anayasa’nın 60. Maddesi uyarınca “Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar”. Belirtmek gerekir ki; Sosyal devlet olmanın bir gereği ve sonucu, sosyal güvenlik hakkının tüm bireylere sağlanması ve güvence altına alınmasıdır. Sosyal güvenlik hakkı vazgeçilmez bir anayasal haktır ve kamu düzenindendir. 5.2....
ile davalılar 1-......Tekstil San. ve Tic. A.Ş., 2-Sosyal Güvenlik Kurumu aralarındaki tespit davası hakkında Kilis Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinden verilen 28.06.2007 gün ve 56-247 sayılı hükmün davalılardan Sosyal Güvenlik Kurumu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacının şahsi sicil dosyasının ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu il Müdürlüğünden istenip dosya içine konulduktan sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 27.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2016/2752 esas sayılı dosyası ile ilamsız olarak icra takibinin başlatıldığını, davalının haksız itirazı sonucu takibin durdurulmasına karar verildiğini, neticeten haksız ve kötü niyetli bir şekilde takibi sürüncemede bırakmak amacıyla davacının itizarının iptalini ve %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Adana 2. İş Mahkemesince 12.04.2018 tarih ve 2017/291 Esas 2018/259 Karar sayılı kararı ile; Türk Borçlar Hukuku genel ve özel hükümlerine özellikle de haksız fiil hükümlerine yönelik alacak davası olduğunu, bu nedenle dava konusu işleme dayalı davayı her ne kadar SGK açmış ise de 5510 ve diğer sosyal güvenlik hukuku mevzuatına ilişkin bir uyuşmazlık olmadığından mahkemenin görevsiz olduğu haksız fiile ilişkin alacak ve borçlara ilişkin tespit ve eda davalarına bakmakla görevli Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmiştir....
durumlarda dâhi yardım öngören sigorta kolları niteliğinde olduğu, davacının sosyal güvenlik hukuku kapsamında bir hak kaybı durumu ve iddiası bulunması ve işçilik alacağı istemli davada hizmet süresinin tespitinin hakka en kısa sürede ulaşma konusunda daha etkin bir yol olması nedeniyle davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı, kısa vadeli sigorta kolları yönünden sosyal güvenlik destek priminin geçmişe yönelik sigortalılık hakkı yaratmadığı gibi yaşlılık aylığı alırken gerçekleşen sosyal güvenlik primine tâbi sigortalılık süresi niteliğindeki çalışmalar nedeniyle uzun vadeli sigorta kollarından prim tahsilatı yapılamayacağı, kısa vadeli sigorta kollarına ilişkin primler yönünden geçmişe dönük tespit isteminde 5510 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesi uyarınca sigortalılık süresinin tespiti davası açılmasının çalışana sosyal güvenlik destek primine tâbi çalışma süresi yönünden hukuki yarar sağlamasının mümkün olmadığı, resen araştırma ilkesinin geçerli olmadığı işçilik...
Davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı vekili, itiraza konu iş müfettişi raporunun işveren vekillerinin beyanları doğrultusunda gerçeğe uygun düzenlendiği ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dava konusu iş müfettişi raporundaki fazla çalışmaya ilişkin tespitlerin doğru olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kararı süresi içerisinde davacı vekili temyiz etmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 91. maddesinde, devletin çalışma hayatı ile ilgili mevzuatın uygulanmasını denetleme ve teftiş etme görevinin bulunduğuna işaret edilmiş ve bu görevin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının teftiş ve denetlemeye yetkili iş müfettişlerince yapılacağı, iş sözleşmesi fiilen sona eren işçilerin kanundan, iş ve toplu iş sözleşmesinden doğan bireysel alacaklarına ilişkin şikayetleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bölge müdürlüklerince inceleneceği düzenlenmiştir....
Buna karşın, itiraz konusu işçilik alacağının tamamen veya kısmen mevcut olmadığı ileri sürülerek açılan menfi tespit davasında ise; davacının işveren, davalının ise işçi olacağı tartışmasızdır .İtiraz davasının, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı aleyhine açılması halinde ise dava pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile reddedilmelidir ....
Buna karşın, itiraz konusu işçilik alacağının tamamen veya kısmen mevcut olmadığı ileri sürülerek açılan menfi tespit davasında ise; davacının işveren, davalının ise işçi olacağı tartışmasızdır .İtiraz davasının, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı aleyhine açılması halinde ise dava pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile reddedilmelidir ....
(Basın İş Kanunu Seracettin Göktaş-Şahin Çil, Aralık 2013 Sh 21) Diğer yandan davacının açmış olduğu hizmet tespiti davası dolayısıyla Sosyal Güvenlik Hukuku açısından Basın İş Yasası kapsamında kalması 506 sayılı Yasanın ek 5 maddesi ve 5510 sayılı Yasanın 40.maddesi anlamında fiili hizmet zammından yararlanmaları açısından önem arz etse de işçilik alacakları ile ilgili bu davada sonuca etkili olmaz. Hukukumuzda işçilik tazminat ve alacakları ilgili Yargıtay denetiminden geçen dava dosyalarında belirlenen hizmet süresi ve ücret miktarları Sosyal Güvenlik Hukuku anlamında açılan hizmet tespiti davalarında güçlü delil olarak dahi kabul edilmemektedir. Belirtilen bu husus dahi uyuşmazlığı çözer mahiyette güzel bir örnektir.” gerekçesi ile önceki kararda direnilmiştir....
ile davalı Sosyal Güvenlik Kurumu aralarındaki tespit davası hakkında ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 10.03.2009 gün ve 260/96 sayılı hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R 1-Davacının 01.05.2003-15.06.2007 tarihleri arasındaki 506 sayılı Yasa kapsamında isteğe bağlı sigortalılığının iptal edilip edilmediğinin Sosyal Güvenlik Kurumundan sorulup verilecek cevabın ve 2-Davacının 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığı ile ilgili ... sicil no ile işlem gören sicil dosyasının Sosyal Güvenlik Kurumundan istenilerek dosyaya eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 22.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Birinci Dairesinin 20.11.2012 tarih 2783 sayılı kararı ile Sosyal Güvenlik Mahkemelerinin görev alanı ile birlikte sosyal güvenlik davalarına bakmakla görevli iş mahkemeleri belirlenmiştir. Ayrıca, bir yerde birden fazla iş mahkemesi arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisidir. Somut olayda, dava prime esas kazancın tespiti istemine ilişkin olup sosyal güvenlik hukuku ile ilgili bir dava niteliğindedir. Ancak yukarıdaki açıklamalar kapsamında Ankara 32. İş Mahkemesi HSYK tarafından belirlenen sosyal güvenlik davalarına bakmakla görevli iş mahkemesi olmadığından mahkemece iş bölümü ilişkisi dikkate alınarak gönderme kararı verilmesi gerekmektedir. Yukarıda belirtilen nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan gerekçeyle kabulü ile mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1- a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine kesin olarak karar verilmiştir....