Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, gerek ilk derece mahkemesi gerekse bölge adliye mahkemesince, 3294 sayılı Kanunun amacının getirilmesi noktasında parasal kaynaklarının sağlanması için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanının Başkanlığında Başbakanlık Müsteşarı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müsteşarı, İçişleri, Maliye ve Sağlık Bakanlıklarının Müsteşarları ile Sosyal Yardımlar Genel Müdürü ve Vakıflar Genel Müdüründen oluşan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonunun kurulduğu; Fonun “Fonda toplanan kaynakların, Vakıflar ve Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğünce yürütülecek sosyal yardım proje ve programları ile yatırım programları çerçevesinde dağıtım önceliklerini belirlemek ve dağıtımına karar vermek, vakıflarda çalıştırılacak personelin nitelikleri ile özlük hakları ve diğer hususlarla ilgili belirlenecek kriterleri görüşmek ve karara bağlamak ile Vakıflardan ve diğer kurum ve kuruluşlardan gelen sosyal yardım amaçlı talep ve teklifleri değerlendirmek, Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğüne önerilerde...

    Bölümünün "Sosyal Denge Tazminatı" başlıklı 1. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "Sosyal denge sözleşmesinin taraf sendikası, üyesi olmayan kamu görevlilerinden, aynı unvanlı üyesinden aldığı aidatın iki katına kadar sosyal denge sözleşmesi aidatı alabilir....

      Açıklanan bu olgulara göre; 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı teşvik kanununda düzenlenen sosyal yardım şeklindeki kamu hizmetini gerçekleştirilmesinde görevli kurum T.C. Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’dır. Bu amaçla il ve ilçelerde kurulun Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğünün görev alanına giren ve bir kamu hizmeti niteliğindeki sosyal yardım faaliyetleri vakıflar aracılığı ile gerçekleştirilmektedir. Merkezi yetkinin yerindelik ilkesi gereği kamu kurumu ve kuruluşu tarafından özel hukuk hükümlerine tabi olduğu açıklanan vakıflar aracılığı ile yerine getirilmektedir. Ancak Vakfın özel hukuk tüzel kişiliğine sahip olmasının kamu kuruluşu olmasını ortadan kaldırmamaktadır. Tüm bu maddi ve hukuki olgulara göre Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kamuya bağlı ve kamu yetkilerini kullanan bir kuruluş olduğunun kabulü gerekmektedir....

      Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü’ne bağlı İl ve İlçe Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına ilişkin olarak Koop- İş Sendikası ile Türk Ağır Sanayi ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) arasında Yüksek Hakem Kurulu eliyle 28.02.2019 tarihinde 01.07.2018- 30.06.2019 yürürlük süreli işletme düzeyinde Toplu İş Sözleşmesi bağıtladığını, 7144 sayılı Kanun ve gerekçesinde yer alan hükümler ve Yüksek Hakem Kurulu kararında açıkça yer alan “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğüne bağlı (10 nolu işkolunda faaliyet gösteren) İl ve İlçe Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları” ifadesi tartışmaya yer bırakmayacak şekilde açık olup, Vakıfların Aile, Çalışma Sosyal Hizmetler Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü bünyesinde kamu işyerleri olduğunu, taraflar arasında akdedilen toplu iş sözleşmesinin “Unvan Değişikliği ve Nakiller” başlıklı 22. maddesinde nakil konusuna ilişkin olarak “Vakıfların tabi...

      tarafından Gaziantep Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilen şikayet dilekçesinde şikayet edilenin ... olduğu ve Sosyal Güvenlik Kontrol Memuru ... tarafından hazırlanan 30/04/2010 gün ve 2010/104 sayılı "Sosyal Güvenlik Kontrol Memurluğu Raporu'na" göre hakkında araştırılma yapılan kişinin ... olduğu anlaşılmıştır. Oysa dava dosyasındaki davacımız ... T.C.kimlik numaralı ...'dir. Gaziantep Sosyal Güvenlik Kurumundan davacı ... hakkında herhangi bir şikayetin olup olmadığı, olmuş ise hakkında Sosyal Güvenlik Kontrol Memurunca düzenlenen raporun olup olmadığı hususu sorulup gelen cevap eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Dolayısıyla; davacının, Sosyal Yardımlaşma Vakıflarının özel hukuk hükümlerine tabi kamu tüzel kişiliğine sahip oldukları yönündeki değerlendirmesi isabetli değildir. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kısmen kamu kaynağı kullanmaları, kamu kurumu olarak nitelendirilmelerine yeterli bir sebep değildir. Zira; 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma Dayanışma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu'nun 8. maddesinde; Vakfın gelirlerinin, "Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan aktarılacak miktardan, işletme ve iştiraklerden elde edilecek gelirlerden ve diğer gelirlerden" oluşacağı hüküm altına alınmıştır. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı resmi senedinin 5. maddesinde ise, vakfın gelir kaynaklarının "3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma Dayanışma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu'nun 8. maddesinde sayılan gelirler ile nakdi ve ayni, menkul ve gayrimenkul olmak üzere iktisadi değeri olan halk teberrularından oluşacağı" belirtilmektedir....

          yazı talep eden sanığa, ilgili kurumlarca gerekli inceleme ve araştırma yapılmadan sosyal güvencesi olmadığına dair belge verildiği, kaldı ki sanığın annesi ve kızının, sanığın sosyal güvencesinden yararlanmasa bile sosyal güvence kapsamında söz konusu tedavi giderlerinin yine Devlet tarafından karşılanacağı, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca 01.10.2008 tarihinden itibaren sosyal güvenlik hizmetlerinin birleştirilerek Sosyal Güvenlik Kurumu bünyesinde toplanması ve yapılan harcamaların ortak bir kaynaktan yapılması nedeniyle kurumun herhangi bir zararının oluşmayacağı anlaşılmakla, sanığın beraatine dair kabulde isabetsizlik görülmemiştir....

            Belirli bir sosyal güvenlik statüsüne giren kimsenin sosyal güvenliğinin, hasren o statü çerçevesinde sağlanması gerekir, ikinci kez sosyal güvenlik sağlanmasına olanak yoktur. Bir kimsenin kapsamında bulunduğu sosyal güvenlik kurumu dışında başkaca sosyal güvenlik kurumuna yönelmesi mümkün değildir..." gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. 1479 sayılı Yasanın sağlık sigortasının kapsamını belirleyen Ek 11. maddesindeki, "Ancak, diğer Sosyal Güvenlik Kanunlarına ve özel Kanunlara göre sağlık yardımlarından faydalananlar yararlanamazlar." düzenlemesi 24.08.2000 tarihli, 619 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 28. maddesiyle kaldırılmış olup, 24.07.2003 tarihli, 4956 sayılı Yasanın 37. maddesiyle yapılan düzenlemede de bu yönde engelleyici bir hükme yer verilmemiştir....

              Dava,.....sigortalısı ve vergi mükellefi olmadığının tespiti, sosyal güvenlik destek primi borcunun olmadığının ve emekli maaşından sosyal güvenlik destek primi kesintisi yapılması halinde iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 27.05.2004-30.09.2008 tarihleri arasında davacı adına tahakkuk ettirilen sosyal güvenlik destek primi ve gecikme zammı borcunun zamanaşımı nedeniyle iptaline, 01.10.2008-23.05.2011 tarihleri arasındaki dönemde davacının 2009 yılı Ocak ayında sosyal güvenlik destek primi tabi olduğuna, diğer aylar ile ilgili tahakkuk ettirilen sosyal güvenlik destek primi ve gecikme zammı borcunun iptaline karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

                "İçtihat Metni" 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na aykırı davranmaktan dolayı kabahatli Sancar Gıda Turizm İnşaat Limited Şirketi hakkında anılan Kanun’un 102. maddesi uyarınca 28.090,00 Türk Lirası idari para cezası uygulanmasına dair İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Fatih Sosyal Güvenlik Merkezinin 28/02/2014 tarihli ve 82561343/1075279/1197175 sayılı, 28.674,00 Türk Lirası idari para cezası uygulanmasına ilişkin İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Fatih Sosyal Güvenlik Merkezinin 26/08/2011 tarihli ve B.13.2.SGK.4.34.10.07/13-2/1075279 sayılı, 18.528,00 Türk Lirası idari para cezası uygulanmasına dair İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Fatih Sosyal Güvenlik Merkezinin 12/06/2014 tarihli ve 82561343/1075279/3046305 sayılı, 31.290,00 Türk Lirası idari para cezası uygulanmasına ilişkin İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Fatih Sosyal Güvenlik Merkezinin 06/01/2014 tarihli ve 55616873/1075279/62116 sayılı ve 51.894,00 Türk Lirası idari...

                  UYAP Entegrasyonu