"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, maluliyet aylığı bağlanması istemi ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacının 17.01.2002 tarihli maluliyet aylılığı bağlanması istemi üzerine, Kurumca önce 18.6.2003 tarihli cevabi yazı ile malul olmadığına karar verildiğinin bildirildiği, davacının tekrar inceleme istemesi üzerine yapılan değerlendirme sonucunun ise, 07.9.2004 tarihli yazı ile, hastalığın sigortalı oluş tarihinden önce mevcut bulunduğunun tespit edildiği gerekçesiyle talebin reddedildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır....
Aksi taktirde, borçlanma ile getirilen amaç, gerçekleştirilemez. O zaman, borçlanma yasalarının yürürlüğe konulmasının bir anlamı kalmaz. Borçlanmayı ayrı bir rejim olarak görmeyen ve sigortalılar aleyhine bir uygulama getiren ve bu şekilde sosyal güvenlik hukukunun gelişmesine bir katkısı bulunmayan sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyorum. Örnek nitelikteki mahkeme kararının Onanması görüşündeyim. Saygılarımla. .......
nedeniyle, Kurum'a tanınan 5510 sayılı Yasa'nın 42. maddesinde yazılı üç aylık işlem süresinin varlığı karşısında; Kurum'un, yaşlılık aylığı tahsis tarihini takip eden 3 aylık sürenin sonundan itibaren faiz alacağı ile sorumlu tutulması gerektiği değerlendirilmeden karar verilmesi isabetsiz olup, belirtilen hatanın giderilmesi ise, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği” gerekçesiyle davalı SGK Başkanlığı vekilinin istinaf talebinin kabulüyle; ......
Maddesi le eklenen (c) fıkrası uyarınca "onsekiz yaşını, orta öğrenim yapması halinde yirmi yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde yirmibeş yaşını doldurmayan ve bu kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan veya yaşları ne olursa olsun çalışmayacak durumda malul olan çocuklarla, yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan ve kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan kız çocuklarının her birine %25'ine az aylık bağlanamaz" hükmü uyarınca kız çocuklarına aylık bağlanması mümkün hale gelmekle bu düzenlemeler bağlamında, 06/08/2003 tarihinden önce ölen babası nedeniyle hak sahibi olan davacı, eşinden ölüm aylığı almakta olsa da evliliğinin ölüm nedeniyle son bulmasından sonra babasından da ölüm aylığı talep hakkı bulunduğu kanaati oluşmakla, Yargıtay...
, aynı Kanun’un 45. maddesine göre bu kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan davacının babasından dolayı da ölüm aylığına hak kazandığının kabulü gerekmektedir. 33....
İkamet şartına bağlı olmayan nitelikte sosyal sigorta veya sosyal yardım ödeneği alanlara, anılan koşulun gerçekleştiğinin kabulü ile aylık bağlanabilecektir....
aylık veya gelir allmaya başlama olgusu, hak sahibi kız çocuklarına bağlanan aylığın kesilme nedeni olarak benimsenmiştir. 68. maddenin son cümlesi " evliliğinin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanan kimseye bu aylıklardan fazla olanı ödenir" hükmünü içermektedir....
olumlu sözlü cevaplarını verdikleri anda oluşacağı, 185. maddesinde, evlenmeyle “eşler” arasında evlilik birliğinin kurulmuş olacağı hüküm altına alınmıştır. 506 sayılı Kanunun; 2. maddesinde, bu Kanunda belirtilen Sosyal Sigorta yardımlarından sigortalılar ile bunların “eş” ve çocukları ve sigortalıların ölümlerinde bu Kanuna göre “hak sahibi” olan kimselerinin yararlanacağı bildirilmiş, 65. maddesinde, ölüm sigortasından sağlanan yardımlar arasında ölen sigortalının “eşine” aylık bağlanmasına yer verilmiş, 66. maddesinde, ölen sigortalının “hak sahibi kimselerine” aylık bağlanacağı açıklanmış, 68. madde başlığı “Eş ve çocuklara aylık bağlanması” olarak düzenlenerek anılan maddede, ölen sigortalının “dul eşine” aylık bağlanacağı öngörülmüştür. 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun ise; 3. maddesinde hak sahibi, sigortalının veya sürekli iş göremezlik geliri ile malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı almakta olanların ölümü durumunda gelir veya aylık...
Türkiye'de sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar hakkında 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışılmasına ilişkin hükümleri uygulanır. Kesin dönüş kavramının tanımı Yönetmelik'in "Tanımlar" başlıklı 4.maddesinin (d) bendinde yapılmıştır. Buna göre kesin dönüş; aylık tahsis talebinde bulunanların yurtdışındaki çalışmalarının sona ermesini, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almamaları durumunu ifade eder....
tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen 399,38 TL ile bu raporda tespit edilen 384,19 TL arasındaki farkın ek ödemeden kaynaklandığı,01.08.2004 tarihinde emekli aylığına ek ödeme ilavesinin mümkün olmadığı, sonuç olarak davacıya 01.08.2004 tarihinde bağlanması gereken aylık tutarının SYZ dahil 384,19 TL olarak tespit edildiği görüşü bildirilmiştir....