"İçtihat Metni"Dava, 08.05.1990-30.11.1990 tarihleri arası 1479 sayılı Yasa kapsamındaki zorunlu sigortalılık hariç olmak üzere, 01.01.1986-22.05.2006 arası dönemde ....r sigortalılığın tespiti ve 01.06.2006 tarihinden itibaren de yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama ile davanın kabulüne karar verilmiştir....
Sigortalılıktan söz edebilmek için, çalışmanın varlığı, Yargıtay uygulamasında 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesine dayalı sigortalılığın tespiti davaları yönünden kabul edilen ilkelere uygun biçimde belirlenmelidir. Zira, sigortalılığın başlangıcına yönelik her dava sigortalılığın tespiti istemini de içerir. Aksine düşünce, özellikle yaşlılık aylığının kabulü için öngörülen sigortalılık süresi yönünden gerçekten çalışanlar ile çalışmayanlar arasında adaletsiz ve haksız bir durum yaratır....
söz edilebilmesi için, çalışmanın varlığı, hizmet tespiti davaları yönünden kabul edilen yöntem ve ilkelere uygun biçimde saptanmalıdır....
Hal böyle olunca da 1479 sayılı yasa kapsamındaki sigortalılığın son bulduğu 30.06.2000 tarihinden sonra davacının yeniden kayıt ve tescil konusundaki iradesinin bulunmadığının kabulünün gerektiği açık ve seçiktir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, 1479 sayılı yasa kapsamındaki uzun süreli sigortalılığın başlaması ile 2926 sayılı yasa kapsamındaki sigortalılığın son bulacağı ve bu sigortalılığın bitimden sonra davacının 2926 sayılı yasa kapsamında sigortalı olmak için başvurusu bulunmadığı gibi, doğrudan prim yatırılması veya aynı yasanın 36.maddesine göre ürün bedelinden tevkifat yapılması yoluyla yeniden kayıt ve tescil yolundaki irade de ortaya konulmadığından 1479 sayılı yasa kapsamındaki sigortalılığın son bulduğu 30.06.2000 tarihi ile 06.06.2006 dava tarihi arasında kalan döneme ilişkin talebinin reddine karar verilmek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 506 sayılı Kanunun 108. maddesi gereğince sigortalılık başlangıç tarihinin belirlenmesine ilişkin açılan her dava, sigortalılığın saptanması istemini de içerdiğinden, bu Kanunun 79/10. maddesine dayalı olan ve hizmet tespiti davası olarak nitelendirilen bir görünüm arz etmekte olup bunun doğal sonucu olarak da söz konusu 1 günlük çalışmanın belirlenmesi talepli davada, hizmet tespiti davalarındaki kanıtlama yöntem ve ilkeleri benimsenip uygulanmalı, başka bir anlatımla, sigortalılıktan söz edilebilmesi için, çalışmanın varlığı, hizmet tespiti davaları yönünden kabul edilen yöntem ve ilkelere uygun biçimde saptanmalıdır....
İnceleme konusu davada; ... şirketinde yapılan denetim sonucu, raporun nihai kısmında davacı ...’ın sigortalılığın iptal edildiği yer almakla; Uyap üzerinden yapılan davacıya ait hizmet cetvelinin incelenmesinde, davacının davaya konu edilen sigortalılığın iptal edilmediği görülmekle; davacının hizmetlerinin iptal edilip edilmediğine dair güncel hizmet belgesinin ve dayanağı tüm belgelerin celbi ile iş bu dosyaya eklendikten sonra gönderilmek üzere, başkaca bir geri çevirme kararına mahal vermeksizin, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 05.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, 2925 Sayılı Yasanın 2.madde hükmü uyarınca anılan Kanun kapsamındaki sigortalılığın isteğe bağlı olmasına karşın, 2926 Sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığın zorunlu olmasına ve her iki Yasaya tabi sigortalılıkların çakışması halinde zorunlu sigortalılık olan 2926 Sayılı Yasaya tabi sigortalılığa üstünlük tanınması gerekeceğine; somut olayda geçerliliğine karar verilen 2926 sayılı Yasa kapsamındaki zorunlu sigortalılık başlangıcının 01.09.1995 tarihi olarak alınması gerekir ise de, davacı tarafın temyizinin bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 22.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi TÜRK MİLLETİ ADINA Davacı, ilk sigorta başlangıcının Alman Rant Sigortasına giriş tarihi olan 30/01/1989 tarihi olduğunun tespiti ile 3201 sayılı kanunun 5. maddesine göre "Sosyal Güvenlik Kanunlarına tabi hizmetleri olanların borçlandıkları gün sayısı, prim ödeme gün sayıları ile ilgili hizmetlerine katılır sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler borçlanmış ise, sigortalılığın başlangıç tarihinin borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülür" hükmü gereğince, 08/04/1988 tarihine götürülerek, emekliliğe esas sigortalılık başlangıç tarihinin bu tarih olarak tespit edilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, feregat nedeniyle reddine karar vermiştir....
Dava sonucu itibarıyla, 01.01.1991-31.12.1996 tarihleri arası dönemde, zorunlu ......ile çakışan günler dışında kalan sürelerde 2925 sayılı Yasaya tabi sigortalılığının geçerli olduğunun tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, anılan dönemde zorunlu......sigortalılığı ile çakışan günler dışında 2925 sayılı Yasaya tabi sigortalılığının geçerli olduğunun tespitine karar verilmiştir. 2925 sayılı Yasanın “sigortalılığın sona ermesi ve kesintiye uğraması” başlığını taşıyan 6/c maddesi hükmüne göre; anılan Yasa kapsamında sigortalı olanların sigortalılıkları; ......tabi olarak çalışmaya başlamaları nedeniyle prim veya kesenek kesilmeye başlandığı tarihten itibaren sona erer....
Ancak, 10.10.2011 günlü yoklama memuru raporuyla, yurtiçinde geçen 32 günlük 4/1-a kapsamındaki sigortalılığın gerçek ve fiili olmadığından bahisle iptali üzerine, 3201 sayılı Yasa uyarınca yapılan borçlanma süresi, tümüyle 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesinde öngörülen sigortalılık niteliğinde değerlendirilmek suretiyle 05.09.2011 günlü tahsis başvurusun reddi üzerine eldeki bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, yurtiçinde geçen 27.07.2011-27.08.2011 tarihleri arası 32 günlük 5510 sayılı Yasanın 4/1-a kapsamındaki sigortalılığın gerçek ve fiili olup olmadığı konusunda bir araştırma ve değerlendirme yapılmaksızın, 3201 sayılı Yasaya göre yapılan borçlanma süresinin 4/1-a kapsamında değerlendirilip, 506 sayılı Yasanın geçici 81.maddesi çerçevesinde yapılan değerlendirmeyle tahsise karar verilmiş olması yerinde görülmemiştir....