Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, davacı sigorta şirketi tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalı ... plakalı araca, davalı ...'nün sürücüsü olduğu tescilsiz motosikletin çarpması nedeniyle 6102 sayılı TTK'nın 1472 maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın, davalıdan rücuan tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun, 3 Temmuz 1944 tarih ve 5746 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 22.3.1944 tarih ve 37 E. - 9 K. sayılı kararında bu husus "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur" şeklinde vurgulanmaktadır....

    Tedavi giderleri kapsamında, sigorta şirketinin, motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun zorunlu olarak sigorta teminatına bağlanması nedeniyle yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Bu haktan, sigorta sözleşmesinin tarafı olan işleten ve şoförlerinin de yararlanması gerekmekte olup, zorunlu mali mesuliyet poliçesi limiti kapsamında kalan tedavi giderleri nedeniyle, adı geçenlerin de sorumlulukları sona erecektir....

      Davanın taraflarının sigortalılarının karıştığı trafik kazası sonucunda davacı sigorta şirketinin davalı sigorta şirketine sigortacıya ödemiş olduğu bedeli rücu etmek istediği, davanın rücuen tazminat davası olduğu, davalı sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan sigorta şirketi olduğu ve zorunlu mali sorumluluk sigortasına göre belirlenen limit dahilinde sorumlu olacağı ve belirlenen limit dahilinde ödemenin davalı şirket tarafından zaten yapıldığı bu nedenle davacı tarafın davalı taraftan limit haricinde fazlaya ilişkin talebinin ölçülü kanuni ve meşru olmadığı kanaatiyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....

        Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın, istiap haddi üzerinde yolcu taşınması nedeniyle zarar görene tazminat ödenmesinden kaynaklı olarak "sigorta ettirene" karşı sigorta poliçesinden ve genel şartlardan kaynaklanan rücu davası olduğu, davacının davalıya karşı davayı işleten sıfatıyla değil, sigorta ettiren sıfatı ile açtığı, işleten sıfatının KTK md. 3'te "araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir....

          Dava, nakliyat sigorta poliçesine dayalı rücuen tazminatın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere mahkemece, davacı tarafından düzenlenen sigorta poliçesinde, davacının rücu hakkının sadece alkollü ve ehliyetsiz araç kullanılması halleri ile sınırlandırıldığı, davaya konu kazanın ise münhasıran alkolün etkisi ile meydana gelmediğinin anlaşılması karşısında rücu şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, mahkemenin bu kabulü, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 48. maddesine dayalı Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına uygun bulunmakta ise de işbu dava, nakliyat sigorta poliçesinden kaynaklandığından ve söz konusu poliçede de Karayolları Trafik Kanunu'na herhangi bir atıf yapılmadığından somut olaya uygun bulunmamaktadır....

            Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 22.3.1944 tarih 37 Esas 9 Karar R.G.3.7.1944 sayılı kararında bu husus "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur." şeklinde vurgulanmaktadır. Dava; kat mülkiyeti kurulmuş olan anataşınmazda davalıya ait günısı sisteminden sızan suyun alt kattaki bağımsız bölümde meydana getirdiği hasar nedeniyle maddi tazminatın davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Kat Mülkiyeti Kanunu 19/3 maddesi uyarınca bağımsız bölüm maliklerinin kusurları ile diğer bağımsız bölümlere verdikleri zarardan dolayı diğer maliklere karşı sorumlu oldukları düzenlenmiştir....

              Dava, trafik sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortalısı ve ... plakalı aracın maliki ... oğlu 1952 doğumlu ...'dır. Hakkında hüküm kurulan ... ise ...,... Oğlu, 1960 doğumlu olduğu anlaşılmaktadır. Araç maliki ... Oğlu 1952 doğumlu ...'a tebligat çıkartılarak taraf teşkili sağlandıktan ve deliller toplandıktan sonra hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. ../... -2- 2009/9496 2009/7799 SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 23.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                DAVANIN KONUSU : Tazminat (Kasko rücu) KARAR TARİHİ : 17/05/2021 GEREKÇELİ KARAR YAZILMA TARİHİ : 18/05/2021 KARAR 6100 sayılı HMK.nın 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonunda, davanın kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle Hakimler ve Savcılar Kurulunun Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin iş bölümüne ilişkin 25/06/2020 tarihli ve 564 sayılı kararının 21. Hukuk Dairesinin görevini belirleyen bölümün 8. bendi uyarınca istinaf başvurusunu inceleme görevi anılan daireye ait bulunduğundan dosyanın 21. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesi gerekmiştir....

                  DAVANIN KONUSU : Tazminat (Kasko rücu) KARAR TARİHİ : 02/04/2021 GEREKÇELİ KARAR YAZILMA TARİHİ : 02/04/2021 KARAR 6100 sayılı HMK.nın 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonunda, davanın kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle Hakimler ve Savcılar Kurulunun Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin iş bölümüne ilişkin 25/06/2020 tarihli ve 564 sayılı kararının 21. Hukuk Dairesinin görevini belirleyen bölümün 8. bendi uyarınca istinaf başvurusunu inceleme görevi anılan daireye ait bulunduğundan dosyanın 21. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesi gerekmiştir....

                    DAVANIN KONUSU : Tazminat (Kasko rücu) KARAR TARİHİ : 02/03/2021 GEREKÇELİ KARAR YAZILMA TARİHİ : 03/03/2021 KARAR 6100 sayılı HMK.nın 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonunda, davanın kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle Hakimler ve Savcılar Kurulunun Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin iş bölümüne ilişkin 25/06/2020 tarihli ve 564 sayılı kararının 21. Hukuk Dairesinin görevini belirleyen bölümün 8. bendi uyarınca istinaf başvurusunu inceleme görevi anılan daireye ait bulunduğundan dosyanın 21. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesi gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu