Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TARİHİ: 22/10/2020 NUMARASI: 2019/362 Esas - 2020/567 Karar DAVANIN KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat) KARAR TARİHİ: 05/05/2021 Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz heyetince yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık, ferdi sağlık sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine dayanmaktadır. Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanacak 564 ve 586 sayılı kararları ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk ve Ceza Daireleri arasında yapılan iş bölümü kararına göre, uyuşmazlık konusu olan "Riziko mahalli konut ve işyeri olan mal ve sorumluluk sigortası sözleşmesi ile taşıma hukukundan doğup doğmadığına bakılmaksızın can-hayat sigortası sözleşmelerinden kaynaklanan davalar sonucu (rücu dâhil) verilen hüküm ve kararların" istinaf incelemesinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17 ve 45....

    Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, sigorta şirketi tarafından kasko sigorta sözleşmesi ile sigorta teminatı altına alınan aracın hasarlanması nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen tazminatın davalıdan rücuan tahsiline ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; uyuşmazlığın ticari sigorta poliçesinden kaynaklandığı ve Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenen hususlardan olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise; davanın halefiyet ilkesinden kaynaklandığı, davanın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle mutlak ticari dava olmadığı, davalının tacir olmaması nedeniyle nisbi ticari dava da olmadığı, halefiyet ilkesinin TTK'nın 1301. maddesinde düzenlenmesinin davayı ticari dava mahiyetine getirmeyeceğinden bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

      Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir: …(1) Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ağır kusur ile ihlali sonucunda meydana gelmiş ise bu durumda belirtilen halin oluşmadığı, bu yönden davacı tarafın rücu hakkının bulunmadığı,----- plakalı araç sürücüsü "E" sınıfı geçerli bir ehliyete sahip olup, ehliyet sınıfı açısından ------- Kamyonet sürmesi için yeter derecede olduğundan sigorta rücu şartları oluşmadığından davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TARİHİ: 28/01/2021 NUMARASI: 2018/389 Esas - 2021/75 Karar DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) KARAR TARİHİ: 05/05/2021 Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz heyetince yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık, Leasing All Risk Sigorta Poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine dayanmaktadır....

          Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir. Davacı sigorta şirketi, eldeki davayı sigortalısının halefi olarak açmış olmasına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur" şeklinde vurgulanmaktadır. Öte yandan, TTK'nun "Halefiyet" başlığı altındaki 1472.(eski TTK 1301.) maddesinde; "sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer....

            Somut olayda; Davac ı sigorta şirketi , dava dışı sigortalısına ait park halindeki hususi araca davalıların sahibi ve sürücüsü olduğu araç tarafından çarpılması sonucu oluşan zararı sigortalısına ödemiştir. Sigorta şirketi ödediği bu tazminatı , kusurun bulunan davalılara rücu için eldeki davayı açmıştır. Dava, sigorta poliçesinden kaynaklanmamaktadır. Sigorta şirketi , sigortalısına yaptığı ödeme ile onun haklarına halef olmuştur. Bu durumda, görev husus çözümünde sigortalı ile davalıların sıfatı, aralarında akti ilişki bulunup bulunmadığına bakılmalıdır. Davacı ... şirketinin , sigortalısına ödediği tazminat, haksız fiilden kaynaklanan alacağa ilişkin olduğundan, sigortalı ve davalıların sıfatı da gözetildiğinde uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekir. Açıklanan nedenlerle, Germencik Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir....

              Karar sayılı ilamı ile istinaf konusu kararın "tarafların sıfatına bakılmaksızın (tacirler dahil), haksız eylemden kaynaklanan(suç teşkil eden eylemler, haksız haciz, haksız ihtiyati tedbir, haksız şikayet vb. Dahil) davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararlar," olduğundan bahisle dairemize yönelik görevsizlik kararı verilmiştir. Ancak dava iş yeri sigorta poliçesinden kaynaklanmaktadır. Antalya Bölge Adliye Mahkemeleri arasındaki iş bölümünü düzenleyen kararın 11. Hukuk dairesinin görev alanını düzenleyen bölümünün 18. maddesine göre "Riziko mahalli konut ve işyeri olan mal ve sorumluluk sigortası sözleşmesi ile taşıma hukukundan doğup doğmadığına bakılmaksızın can-hayat sigortası sözleşmelerinden kaynaklanan davalar sonucu (rücu dahil) verilen hüküm ve kararlar, " 11. Hukuk Dairesinin görev alanı içerisindedir....

                Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, çıkan yangında davalının kusuru bulunmadığından davacının rücu hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda dava tümden red edilmiştir. Hükmedilmesi gereken red vekalet ücreti maktu olmayıp tarifeye göre hesaplanacak nispi vekalet ücretidir. Bu nedenle davacı aleyhine, davalı lehine red edilen maddi tazminat talebi ile ilgili olarak 1.320,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                  TTK'nun 1472.maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz'î haleftir....

                    TTK'nun 1472.maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz'î haleftir....

                      UYAP Entegrasyonu