Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi'nin 24.06.2013 günlü, 2012/13846 Esas, 2013/13190 Karar sayılı ilamı ile “Murisin poliçenin tanziminden önceki tarihlerde mevcut olan hipertansiyon hastalığının ölüm belgesinde belirtilen kalp krizine sebebiyet verip vermediği ve hipertansiyon hastalığı ile murisin kalp krizi kaynaklı vefatı arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı hususlarında kardiyoloji alanında uzman bilirkişiden görüş alınmaksızın, eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı” gerekçesiyle karar bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda hipertansiyon hastalığı ile murisin kalp krizi kaynaklı vefatı arasında illiyet bağı bulunduğu, sigortalının bu rahatsızlığını gizlediği, davalının sigorta tazminatını ödememekte haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, hayat sigorta poliçesine dayalı sigorta bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "davaya konu kredili hayat sigortası poliçesine dayalı tazminat istemi yönünden, davacı tarafça kredi borcunun ödenmemiş olması, dava dışı Yapı Kredi Bankası'nın davaya konu kredili hayat sigortası tazminatı üzerinde dain-i mürtehin hakkı bulunması sebebiyle davaya muvafakatinin alınmasının gerekli olması ve dava dışı banka tarafından davaya muvafakat verilmemesi sebebiyle bu sigorta tazminatı yönünden davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı" gerekçesiyle 63615977 numaralı sigorta poliçesi yönünden açılan davanın dava şartı yokluğundan reddine, "Çocuğum Okusun Eğitim Güvencesi sigorta poliçesi yönünden; poliçenin ilgili hükümleri gereğince sigorta ettirenin kaza sonucu yaşamını kaybetmesi veya daimi maluliyetinin gerçekleşmesi halinde belirlenmiş teminat tutarının sigorta ettirene ödeneceğinin kararlaştırılmış olması, bir başka ifadeyle sigortanın hayat sigortası niteliğinde olmaması, ferdi kaza...

    ün müvekkilinin müşterisi olduğunu, müteveffa tarafından 60.000-TL tutarlı işyeri kredi kullanıldığını ve kredi tutarının hesabına aktarıldığını, müteveffanın kredi kullandırım aşamasında herhangi bir hayat sigortası poliçesi bulunmadığını, kredi dosyası içerisinde hayat sigortası yapılması yönünde herhangi bir talimat olmadığı gibi, muris müvekkili bankadan hayat sigortası yaptırmak istemediğini kredi sözleşmesini akdederken bildirdiğini, davacılar tarafından müvekkilinin hayat sigortası yapma ve yenileme yükümlüğü bulunduğu ifade edilmişse de, talimat bulunmayan ihtiyari hayat sigortası için bu durumun söz konusu olamayacağını, hayat sigortasının isteğe bağlı bir sigorta olduğunu, müteveffanın böyle bir talimatı ve isteği olmadığından hayat sigortası yapılmadığını, bu nedenle müvekkilinin müteveffanın iradesine ve talimatına aykırı bir işlemi bulunmadığını, davacıların vefat eden müşterinin yasal mirasçıları olmaları nedeniyle kredi borcundan sorumlu oldukları ve istirdat taleplerinin...

      Davalı vekili, davacıların murisinin vefat tarihi itibariyle geçerli bir hayat sigortası olmadığını, sigorta yaptırma külfetinin davacıların murisinde olduğunu, bankaya sorumluluk yüklenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir....

        poliçe bedelinin peşin olarak ödendiği, 14/11/2018 tarihli 31043949 başvuru numaralı kredi hayat sigortasının sigorta poliçesinin 14/11/2018 ile 15/11/2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere düzenlendiği ve sigorta poliçe bedelinin peşin olarak ödendiği, 12/04/2019 tarihli 31701277 başvuru numaralı kredi hayat sigortasının sigorta poliçesinin 12/04/2019 ile 10/04/2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere düzenlendiği ve sigorta poliçe bedelinin peşin olarak ödendiği, söz konusu Kredi Hayat Sigortası Poliçeleri ile müvekkilin murisi sigortalı T1 vefat durumunu da kapsar şekilde sigortalandığı, müvekkillerinin murisi T1, 22/09/2019 tarihinde vefat ettiği, bunun üzerine müvekkillerinin murisleri olan T1 vefatından sonra kendilerince ödenen kredi bedellerinin sigorta şirketince poliçe kapsamında vefat durumuna karşı sigortalanmış olması nedeni ile ödenen bu bedellerin kendilerine poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere hisseleri oranında iadesini ve kredilerin ödenmeyen kısımlarının...

        Dosya kapsamından; mirasbırakan Yüksel Türközü' nün kullandığı, 09.03.2020 tarihli kredi nedeniyle aynı başlangıç tarihli hayat sigortası poliçesi tanzim edildiği, mirasbırakanın 23/09/2020 tarihinde öldüğü, geriye davalı mirasçılarının kaldığı anlaşılmaktadır. Muris, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırmıştır. Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde, tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirkedir. Poliçenin dain ve mürtehini bankadır. Rizikonun gerçekleşmesi halinde, bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye kredi alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekir....

        Davacılar vekilinin karar düzeltme isteminde bulunması üzerine dosyanın yeniden yapılan incelemesinden: Dava, hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacılar vekilinin yargılama sırasında dosyaya sunduğu 02.03.2011 tarihli dilekçede; hayat sigortası başvuru formu altındaki imzanın sigortalıya ait olmadığını ve sigortalının ek teminatlar konusunda da bilgilendirilmediğini açıkça belirtmiş ve sigortalının şüpheli olan ve esasen ona ait olmayan imzaların yer aldığı hayat sigortaları bilgilendirme formu, hayat sigortası başvuru formu asıllarının dosyaya getirtilmesini talep etmiştir. Davacılar vekilinin bu açıklamalarından hayat sigortası başvuru formu, hayat sigortaları bilgilendirme formu ve hayat sigortaları ek teminatları bilgilendirme formundaki imzaların murise ait olmadığını ileri sürdüğü, başvuru formu ve bilgilendirme formları altında bulunan şüpheli imzaların incelenmesini istediği anlaşılmaktadır....

          Sayılı ilamında; '' Bu haliyle, somut uyuşmazlıkta, hayat sigortası poliçesinin davacı banka tarafından açılan krediye teminat olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Tüketici kredisi sözleşmesinde ve sigorta poliçelerinin üzerinde kredi veren banka adına dain ve mürtehin kaydı bulunacağı yazılı olup, davacı banka lehtar olduğu sigorta poliçesindeki hakları talep ettiğinde, sigorta şirketinin ona karşı ileri sürebileceği bir defi ve itiraz hakkı bulunmamaktadır. Zira mirasbırakan, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere ve bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırmıştır. Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde tüketici sigortalı; banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen de sigorta şirketi olup; Poliçenin dain ve mürtehini ise bankadır....

          Davacıların murisi ile davalı Banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinin, “Sigorta Hükümleri” başlıklı 8.3 maddesinde "Banka dain ve mürtehin olacak şekilde Banka ile mutabık kaldığı ve aşağıda yer alan prim ödeme koşulları kapsamında Banka'nın acentesi olduğu sigorta şirketine veya dilediği sigorta şirketine karşılıklı mutabakata varılmak suretiyle, Kredili müşteri, hayat sigortası yaptıracağını, (Konut finansman kredisi kapsamında kullanılacak kredilerde konut sigortası ve hayat sigortası yapılması isteğe bağlıdır) sigorta sözleşmelerini Banka alacağının tamamen tahsil edileceği tarihe kadar yenileteceğini, mevcut/ yapılacak/ yenilenecek tüm sigorta poliçelerinin üzerinde Banka'nın adına dain ve mürtehin olarak gösterileceğini, Söz konusu hayat sigortası poliçesinde Banka'nın dain ve mürtehin olarak gösterilmesi nedeniyle, sigorta süresi içinde kredili müşterinin vefatı halinde sigorta şirketince ödenecek tazminattan ödeme günündeki Banka'ya olan borcun mahsubundan sonra kalacak olan...

            'in 02/07/2013 tarihinde davalı bankadan hayat sigortası kapsamında 2.200,00 TL kredi kullandığını, ancak eşinin 07/10/2013 tarihinde öldüğünü, kredi kullanırken davalı bankanın kapsamlı bir sağlık raporu istemediği gibi özellikle hayat sigortasını şart koştuğunu, bu nedenle çekilen kredinin hayat sigortası kapsamında ödenmesini ve poliçenin bankadan istenmesi hususunda işbu davanın açılması ihtiyacının doğduğunu, vefat eden eşi tarafından çekilen bireysel kredinin hayat sigortası kapsamında ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davalı bankanın sigortadan kaynaklanan uyuşmazlıklardan sorumlu tutulamayacağını, zira bankanın sigorta şirketi olmadığını, bu nedenle davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur....

              UYAP Entegrasyonu