Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfı başlıklı kısmına eklenen fıkra ile “Bu sınıfa dahil personel tarafından yerine getirilmesi gereken hizmetler, lüzumu halinde bedeli döner sermaye gelirlerinden ödenmek kaydıyla bakanlıkça tespit edilecek esas ve usullere göre hizmet satın alınması yoluyla gördürülebilir.” hükmü getirilmiş; sağlık ve yardımcı sağlık personeli tarafından yürütülen sağlık hizmetlerinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda öngörülen istihdam şekillerinden farklı olarak, gerektiğinde hizmet satın alma yolu ile de gördürülebileceği ve anılan hizmetin satın alma işlemlerine ilişkin esas ve usullerin de bakanlıkça tespit edileceği hükme bağlanmıştır....

    - K A R A R - İflas talebinde bulunan vekili, küresel krizin etkisiyle müvekkili şirketin sermayesini kaybettiğini, borçlarının aktifinden fazla olduğunu, ortaklar kurulunda yapılan görüşme sonucunda sermaye artırım kararı alındığını, doğrudan iflas için mahkemeye başvurulmasına karar verildiğini belirterek müvekkili şirketin iflasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece şirketin borca batık olduğu, müdahil itirazlarının karşılanması amacıyla bilirkişi heyetinden alınan rapora göre, muvazaa yapıldığı konusunda emareye rastlanmadığı, dilekçi şirketin kardeş şirketi olan......

      in sermaye artışı olarak ödenmiş gözüken sermayenin aslında ödenmediğini, dolayısıyla da sermaye çekiliminin de gerçek olmadığının tespitiyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili Küçükçekmece ....... AHM'ye sunmuş olduğu cevap dilekçesi ve mahkememizdeki yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; müvekkili şirket tarafından davalı şirket ile dava dışı şirket ortakları olan HALUK ve ....... aleyhine tasarrufun iptali davası açtıklarını, söz konusu davanın sürüncemede bırakılması için müvekkili şirket aleyhine sermaye arttırımına ilişkin kararın gerçeği yansıtmadığından bahisle iptal davası açtıklarını, söz konusu sermaye arttırımına ilişkin karar ile iş bu kararın iptalinin müvekkili şirketle hiçbir ilgisi bulunmadığını, bu nedenlerle müvekkili şirket aleyhine açılan davanın öncelikle pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir. Küçükçekmece .........

        açısından da her hangi bir kanuna ana sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırılık tespit edilmediğinden, bu maddelerin iptaline yönelik talebin reddine, dava konusu genel kurulda alınan sermaye arttırımına ilişkin 9 numaralı kararda ise; sermaye arttırımının, sermaye ihtiyacından kaynaklandığının somut deliller ile ispat edilmesi gerekirken, davalı tarafından bu denli yüksek miktarla sermaye arttırımı yapısının gerekçelerini somut deliller ile ispatlayamadığından, iyi niyet kurallarına aykırı olarak alınan 9 numaralı kararın iptaline dair taktiren aşağıda ki şekilde hüküm kurma gereği hasıl olmuştur.”gerekçeleri ile; "1-Davanın kısmen kabulüne, Davalı şirketin 14.03.2011 tarihli Genel Kurulunda alınan 9 nolu kararın iptaline,Fazlaya ilişkin talebin reddine," karar verilmiş ve verilen karara karşı, taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, döner sermaye, prim, ikramiye ve maaş alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, hukuki yarar bulunmadığından davanın usulden reddine karar vermiştir....

            Ağır Ceza Mahkemesi’nin kesinleşen ilamı ile davacının 2001 yılında muvazaalı olarak eczane işlettiğinin sabit olduğunu, fesih işleminin haklı nedene dayandığını savunmuş, daha sonraki beyanlarında sözleşmenin 2001 yılında tespit edilen muvazaa nedeniyle değil, 2007 yılında akdedilen sözleşme sürecinde devam eden muvazaa sebebiyle feshedildiğini bildirmiştir. Mahkemece, muvazaanın mahiyeti itibariyle ispatı zor ve her türlü delille kanıtlanabilir bir olgu olması dikkate alınarak, 2007 yılı protokolünde yer alan muvazaa nedeniyle sözleşmenin feshedilebileceğine dair hükmün geçmişteki eylemlere uygulanabileceği, yine davacının feshedilen sözleşme döneminde de muvazaa olgusunun tutanaklarla tespit edilmiş olduğu, feshin haklı nedene dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı hakkında, 2001 yılında sahte küpür ve kamu kurumunu dolandırmak suçu nedeniyle ... 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kamu davası açılmıştır....

              A.Ş'nin hisse adedinin 4.000.- olarak kabulü ile bu hisselerden davacılar murisi ...’ye ait olan 920 adet 46.000.- TL sermaye değerli hissenin davacılar ... ve ...’ye ait olduğunun tespitine, davacıların miras payı oranında; 460 adet ve 23.000.- TL sermaye değerli hissenin davacı ... Işıl Külte adına tesciline, 460 adet ve 23.000.- TL sermaye değerli hissenin davacı ... adına tesciline dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur. Bu kez davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dava, davacıların murisi ile davalı arasında yapılan anonim şirket hisse devrinin muvazaalı olduğu iddiasına dayalı tespit ve tescil istemine ilişkindir. Davacılar, murisleri ... ile halaları olan davalı ... arasında yapılan hisse devir işleminin, devir tarihinde murisleri ile boşanma davası devam etmekte olan anneleri ...'ye (İpek) daha az tazminat ve nafaka ödeme amacını taşıdığını iddia etmektedirler....

                GEREKÇE: Dava, limited şirket hisse devrinin muvazaa nedeniyle iptali ve davacının miras payı oranında şirketin pay defterine kaydı ile kar payı alacağının tahsili istemine ilişkindir.İrade ve beyan arasında bilerek yaratılan uyumsuzluk şeklinde tanımlanan muvazaa, hisse devirlerinin gerçekleştiği tarihler itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 18. maddesinde düzenlenmiş ve anılan maddede, “bir aktin şekil ve şartlarını tayinde, iki tarafın gerek sehven, gerek akitteki hakiki maksatlarını gizlemek için kullandıkları tabirlere ve isimlere bakılmayarak, onların hakiki maksatlarını aramak lazımdır” hükmüne yer verilmiştir. O halde muvazaa; tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacı ile ve fakat kendi gerçek iradelerine uymayan ve aralarında hüküm ve sonuç doğurmayan bir görünüş yaratmak hususunda anlaşmalarıdır, şeklinde tanımlanabilir....

                  Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 20.03.2018 tarih ve 2017/89-2018/201 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalılar vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı ...nin "faiz haramdır" sloganı ile halkı kandırarak kâr payı vaadiyle para topladığını, toplanan paraların kayıt altına alınmadığını, gizli bankacılık faaliyeti yapıldığını, toplanan paraların yurda bavullarla sokularak davalı şirket tarafından kurulan diğer şirketlerin sermaye artışında kullanıldığını, davalının kurucu ortaklarından ...'...

                    İşletmeleri Anonim Şirketinin sermaye artışında kullanmak üzere ayni sermaye olarak koymak istediğini, bu doğrultuda ... ... İşletmeleri Anonim Şirketi'nin noter onaylı yönetim kurulu kararı alındığını, yukarıda bahsi geçen ana taşınmaz niteliği onüç bloktan oluşan üçer katlı betonarme apartman ve arsası, bağımsız bölüm niteliği ise mesken olan gayrimenkullerin keşif yapılarak değer tespitinin yaptırılmasını dava ve talep etmiştir. Dava konusu taşınmazlara ait tapu kayıtları dosyamız arasına alınmış, incelenmesinde: Antalya ili ... ilçesi, ... köyü, ... parsel sayılı arsa vasıflı taşınmazda davacı Antalya ili ... İlçesi .../Merkez ... Mevkii ... ada ... parsel de kayıtlı tarla niteliğinde gayrimenkulde ... hissenin, Antalya ili ... İlçesi .../Merkez ... Mevkii ... ada ... parsel de kayıtlı tarla niteliğindeki gayrimenkulde ... hissenin, Antalya ili ... İlçesi .../Merkez ... Mevkii ... ada ... parsel de kayıtlı tarla niteliğindeki gayrimenkulde ... hissenin, Antalya ili ......

                      UYAP Entegrasyonu