işverenin işçisinin çalışıp çalışmadığı; Yapılan alt işverenlik sözleşmesinin iş hukukunun öngördüğü kamusal yükümlülüklerden kaçınmayı amaçlayıp amaçlamadığı; Yapılan alt işverenlik sözleşmesinin işçilerin iş sözleşmesi, toplu iş sözleşmesi yahut mevzuattan kaynaklanan bireysel veya kolektif haklarını kısıtlamaya ya da ortadan kaldırmaya yönelik yapılıp yapılmadığının araştırılması ve irdelenmesi gerekir....
Sözleşme Görüşmeleri’’ başlıklı 31. maddesinde ise; son rakamı tek olan yıllarda yapılan toplu sözleşme görüşmeleriyle ilgili olarak izlenen sürece yer verilerek, toplu sözleşme görüşme sürecinin sonunda, kamu görevlilerinin geneline yönelik mali ve sosyal haklara ilişkin bölüm ile her bir hizmet koluna özgü mali ve sosyal haklara ilişkin bölümlerden ve tek metinden oluşan toplu sözleşme veya toplantı tutanağının imzalanacağı, toplu sözleşmeye kurumsal hiyerarşiyi bozacak ve aynı veya benzer unvanlı kamu görevlilerinin mali ve sosyal hakları arasında kurumlar arası dengesizliğe yol açacak hükümler konulamayacağı, en son aşamada imzalanan toplu sözleşme metinlerinin Resmî Gazete'de yayımlanacağı düzenlenmiştir....
Sendikal tazminat 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 25'inci maddesinde düzenlenmiş, işçilerin işe alınmalarının, belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri veya belli bir sendikadaki üyeliği korumaları veya üyelikten istifa etmeleri şartına bağlı tutulamayacağı ilk fıkrada hükme bağlanmıştır. Sözü edilen maddenin ikinci fıkrasında ise, işverenin, sendika üyesi olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamayacağı kuralı getirilmiştir. İşverenin, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 25'inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca iş sözleşmesini sendikal nedenlerle feshetmesi halinde işçi, 4857 sayılı Kanunun 18, 20 ve 21 inci madde hükümlerine göre dava açma hakkına sahiptir....
İŞ Sendikası yazı cevabından, fesih tarihi itibari ile 2912 işçi çalışan işyerinde dört ayrı sendikanın faaliyette bulunduğu ancak tüm sendikalara üye işçi sayısının toplam 61 olduğu anlaşılmaktadır. Somut uyuşmazlıkta, mahkemece davalı işverenden ve Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan fesih öncesi ve sonrası döneme ilişkin olarak işe alınan ve işten çıkartılanlara ait liste ve kayıtlar getirtilip tanıklar dinlendikten sonra, işverence yapılan feshin sendikal nedene dayandığı sonucuna varılmış ise de, sendikal nedene yönelik araştırmanın yetersiz olduğu anlaşılmaktadır. Özellikle, fesih tarihi öncesi ve sonrasında işe alınan ve işten çıkartılan işçiler ile sendika kayıtlarında üye olduğu veya üyelikten ayrıldığı tespit edilen işçiler arasında yöntemince bir karşılaştırma yapılmadan sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur....
davalı sendikanın toplu iş sözleşmesi yapma yetkisinin olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
(Ek cümle: 10/01/2013 - 6385 S.K./20. md) Ancak, en son yayımlanan 2009 istatistiğinde toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi için başvuru hakkına sahip işçi sendikalarının 7/11/2012 tarihinde ve sonraki bu fıkraya göre yapacakları yetki tespit talepleri, 41 inci maddede yer alan işyeri veya işletme çoğunluğu şartlarına göre sonuçlandırılır.” 4. fıkrasında, “Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce başlamış toplu iş sözleşmesi görüşmeleri ve toplu iş uyuşmazlıkları mülga 2822 sayılı Kanun ve bu Kanuna dayalı tüzük ve yönetmeliklere göre sonuçlandırılır.” denilerek kanunun yürürlüğünden önce ortaya çıkan uyuşmazlıklara ilişkin uygulanacak kanun bakımından geçiş hükmü öngörülmüştür. Somut olayda davacının 01.11.2010 tarihinde yetki tespit başvurusunda bulunduğu, dava tarihinin 23.10.2012 olduğu görülmekle 6356 sayılı yasanın geçici 6....
O hâlde ortada bir açık kanun boşluğu bulunduğu ve bunun doldurulması gerektiğine göre Kanunun sistematiği ile benzer hukuki durum ve olguların düzenlendiği hükümlerden yararlanılmalı başka bir deyişle kıyas yapılmalıdır. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun sistematiğine bakıldığında Kanunun esas itibari ile sendikanın yetkisinin düşeceği hâlleri ikili bir ayrım içinde düzenlediği görülmektedir. Birinci gruptaki yetkinin düşeceği veya yetki belgesinin hükümsüz kalacağı kabul edilen hâller toplu görüşme aşamasına ilişkin olup sendikanın Kanunda öngörülen belirli süreler içinde belirlenen yükümlülükleri yerine getirmemesinin sonucu olarak öngörülmüştür. Bunlar sendikanın belirlenen süreler içinde işvereni ya da işveren sendikasını toplu görüşmeye çağırmaması, ilk toplantıya katılmaması, uyuşmazlığı görevli makama bildirilmemesi hâlleridir....
Sözleşme Görüşmeleri’’ başlıklı 31. maddesinde ise; son rakamı tek olan yıllarda yapılan toplu sözleşme görüşmeleriyle ilgili olarak izlenen sürece yer verilerek, toplu sözleşme görüşme sürecinin sonunda, kamu görevlilerinin geneline yönelik mali ve sosyal haklara ilişkin bölüm ile her bir hizmet koluna özgü mali ve sosyal haklara ilişkin bölümlerden ve tek metinden oluşan toplu sözleşme veya toplantı tutanağının imzalanacağı, toplu sözleşmeye kurumsal hiyerarşiyi bozacak ve aynı veya benzer unvanlı kamu görevlilerinin mali ve sosyal hakları arasında kurumlar arası dengesizliğe yol açacak hükümler konulamayacağı, en son aşamada imzalanan toplu sözleşme metinlerinin Resmî Gazete'de yayımlanacağı düzenlenmiştir....
Davacı sendikanın talebinin ise 4688 sayılı Kanun'a aykırı olan bu işlemin dikkate alınmayarak çekilme bildirimi verilen otuz altı (36) tane kamu görevlisinin yetkili sendikanın belirlenmesi sürecinde kendi üyeleri arasında sayılması gerektiğinin tespitine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla davanın ... ... Mahkemesi’nde görülebilmesi mümkün değildir. ... mahkemelerinin yetkisinin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle davanın her aşamasında resen dikkate alınması gerektiği açık olup somut olayda ... ... Mahkemesi’nin yetkili olması sebebiyle mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken davanın esası hakkında karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 19/12/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 16/12/2021 NUMARASI : 2021/125 ESAS - 2021/212 KARAR DAVA KONUSU : Sendikalara İlişkin Mevzuattan Kaynaklanan Davalar (Sendika Yönetim Kurulu Kararına İtiraz İstemli) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı hakkında disiplin soruşturması başlatılmasının temel gerekçesinin, sendika yönetimine dönük eleştirilerini yazılı-görsel basın ve sosyal medya mecralarında yapması olduğunu, KESK Genel Meclisince alınan karar ile; KESK üyelerince başlatılan KESK Genel Merkezinde oturma eyleminin konfederasyonu hedef haline getirdiği gerekçesi ile sonlandırıldığını, Davacının da aralarında bulunduğu Hatay Şube Yürütme Kurulu Üyelerince, müvekkili sendika ve bağlı olduğu kapfederasyonun, oturma eylemini sonlandırma kararı nedeniyle; işbirlikçilik, İçişleri Bakanından emir almak, faşizme teslim olmak, üyelerine saldırmak vb. ithamlarla suçlandıklarını, Bu suçlamalar, sendikal toplantı ve/veya sendikal alanda yapılmış olsaydı, sendikal eleştiri “olarak kabul...