"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasında, kooperatif yönetim kurulu kararının iptali davası sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin Tarım Kredi Kooperatifi Konya Bölge Birliği yönetim kurulu üyeliği, üst birlik temsilciliği ve bölge birliği üst birlik temsilciliği görevlerini 2001 yılından beri gereği gibi yerine getirmesine rağmen, davalı tarafından anasözleşmenin 27/A-b maddesi uyarınca görevine son verildiğinin bildirildiğini, ayrıca gerekçe gösterilmediğini, ancak kendisinin sözleşmenin belirtilen maddesinde düzenlendiği şekilde faaliyet alanıyla ilgili ticaret veya komisyonculuk yapmadığını ileri sürerek, anılan kararın iptalini talep ve dava etmiştir....
Sendika ... sendika yöneticileri arasındaki ilişkinin kural olarak vekalet ilişkisi olduğu kabul edilmelidir. Ücret, vekalet sözleşmesinin zorunlu unsuru değildir. Buradan hareketle sendikalarda profesyonel sendika yöneticisi... amatör sendika yöneticisi olmak üzere ... ... yöneticinin ... konusu olduğunu söylemek gerekir. Sendika yöneticilerine verilecek ücretler ... sağlanacak diğer menfaatleri belirleme yetkisi ... münhasıran genel kuruldadır. Profesyonel sendika yöneticiliği, idare hukukunda ... alan statüler gibi değildir. Profesyonel sendika yöneticiliği kadrosunun açık olması, sendika yöneticisinin kendiliğinden...kadroya atanmış sayılacağı sonucunu doğurmaz. Sendika yöneticisinin... profesyonel sendika yöneticiliğini talep etmesi gerekir. ... başka ifadeyle profesyonel sendika yöneticiliği, sendika yöneticisinin tercihine bağlı ... pozisyondur....
HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Aktarılan kurallardan, lisans başvurusu kapsamında aranan belgelerin geçerliliğini yitirdiğinin anlaşılması hâlinde geçerli belgenin lisans sahibinden istenileceği, yapılan bildirime rağmen istenilen belgenin sunulamaması durumunda ise ilgilinin lisansının sona erdirileceği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, bu gerekçeyle tesis edilecek "lisansın sona erdirilmesi" işlemi lisans alma koşullarının kaybedilmesiyle ilgili olup asıl amacı hukuka aykırı bir eylemin cezalandırılması olan idarî yaptırım niteliğinde değerlendirilemez. Nitekim, 5015 sayılı Kanun'un 20. maddesinde sayılan idarî yaptırımlar arasında "lisansın sona erdirilmesi" bulunmamaktadır....
İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile sendikalar arasında 22.05.2019 tarihinde sendika üye sayıları tespit toplantısı yapıldığını ancak müvekkili Sendika üyelerinden Erdinç Tokaer ile Emir Mehmet Başer’in 14.05.2019 tarihinde sendika üyelik formlarını doldurup yine aynı tarihte sendika üyelik ödentilerini nakden ödeyerek, gerekli evrakları görev yaptıkları birimin evrak kaydına verdikleri hâlde, yetkili sendika belirleme çalışmaları kapsamında sendika üye sayılarının hesaplanmasında dikkate alınmadığından sendika üye sayılarının usule uygun olarak belirlenmediğini, bu sebeple müvekkili Sendikaya ait üye sayılarının eksik tespit edildiğini, müvekkilinin ......
Mahkeme Kararının Özeti: Yerel mahkemece davacının 09.03.1987 tarihinden itibaren ... Belediyesinde çalışmakta iken bu belediyenin tüzel kişiliğinin sonlandırılmasının ardından 30.03.2009 tarihinden davalı ... Belediyesinde çalışmaya başladığı, 12.08.2011 tarihinde emeklilik nedeni ile iş sözleşmesinin sona erdiği, davacının 15.07.1991 tarihinde Hizmet İş Sendikası üyesi olduğu, sendika ile ... Belediyesi arasında 01.04.2008-31.03.2010 süreli toplu iş sözleşmesi düzenlendiği, 5747 sayılı Kanun ile ... Belediyesinin tüzel kişiliği 29.03.2009 tarihi ile sonlandırıldığını, aynı kanunun geçici 2. maddesine göre tüzel kişiliği sonlandırılan belediyenin toplu iş sözleşmesi imzalaması katıldığı belediyenin onayına tabi tutulduğu, ... Belediyesinin yetkili sendika ile toplu iş sözleşmesi düzenlenirken davalı belediyenin onayını almadığından imzalanan bu toplu iş sözleşemesi geçerli olmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davacı taraf vekilince temyiz etmiştir....
Somut olayda, davacı sendika tarafından dava konusu yapılan dönemin ise, toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihinin sona ermesinden, yeni yetki belgesinin alındığı 30.05.2013 tarihine kadar olan dönem olduğu anlaşılmıştır. İnceleme konusu davada, aidat kesintisinin yapılmasının talep edildiği dönemde, toplu iş sözleşmesinin yürürlük süresi sona ermiş olup, ayrıca bu dönem yönünden yetkili bir sendika da bulunmamaktadır. Yukarıda belirtilen kanuni düzenlemeler ışığında, işverenin aidat kesme ve ödeme yükümlülüğünden söz edebilmek için, toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikası veya toplu iş sözleşmesi yapılmamışsa ya da sona ermişse yetki belgesi alan işçi sendikasının bulunması ve talepte bulunması gerekir. Bu itibarla, henüz yetkili işçi sendikasının bulunmadığı art etki döneminde işverenin aidat kesme yükümlülüğünden söz edilemez (TUNCAY, A. Can – SAVAŞ KUTSAL, Burcu: Toplu İş Hukuku, İstanbul, Ocak 2015, sh.96)....
Şirketin davacı yanın sendika üyesi olduğunu öğrenmesinin mümkün olmadığını, Şirkete davacı yanın sendika üyesi olduğunu bildiren hiçbir resmi bildirim olmadığı gibi, böyle bir hukuki yöntem de bulunmadığını, dava dilekçesinde davacının sendika üyeliğini şirkete bildirdiğine dair beyanının kabul edilemeyeceğini savunup davanın reddini istemiştir....
Erdirilmesi Hakkında Kanun'un 1/3. maddesi gereğince kredi kullanmadığı halde müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzalamış olanların kefalet sorumluluğu bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihte sona erer. İlgili Kanun 25/05/2007 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden şikayetçi kefilin sorumluluğu sona ermiştir. O halde, mahkemece şikayetçi hakkındaki takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 03/06/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Buna karşılık iş sözleşmesinin bozma sözleşmesi yoluyla sona erdirilmesi, İş Hukukunu yakından ilgilendirdiği için ikalenin yorumunda iş sözleşmesinin yorumunda olduğu gibi genel hükümler dışında İş Hukukunda yararına yorum ilkesi göz önünde bulundurulacaktır. Bozma sözleşmesinin Borçlar Kanunun 23-31. maddeleri arasında düzenlenmiş olan irade fesadı hallerinin bozma sözleşmeleri yönünden titizlikle ele alınması gerekir. Bir işçinin bozma sözleşmesi yapma konusundaki icap veya kabulde bulunmasının ardından işveren feshi haline özgü iş güvencesi hükümlerinden yararlanmak istemesi ve yasa gereği en çok bir ay içinde işe iade davası açmış olması hayatın olağan akışına uygun düşmez. İş ilişkisi taraflardan her birinin bozucu yenilik doğuran bir beyanla sona erdirmeleri mümkün olduğu halde, bu yola gitmeyerek karşılıklı anlaşma yoluyla sona erdirmelerinin nedenleri üzerinde de durmak gerekir....
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüyle, Dairemizin 17/04/2019 gün ve 2018/5051-2019/2713 E.K. sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA, 26/05/2016 gün 2012/906-2016/809 E.K. sayılı yerel mahkeme kararının yukarıdaki gerekçeyle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 01/06/2020 günü oy birliğiyle karar verildi....