Bu nedenle, taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre verdiklerini geri isteyebilirler." şeklinde davanın harici taşınmaz satımı nedeni ile ödenen bedelin istirdatı istemine ilişkin olup sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanacağı açık şekilde belirtilmiş olup uzun yıllardır yapılan işbölümü uyarınca uygulama bu yöndedir. Konusunda uzman daire olan Yargıtay 3.HDnin süregelen kararları doğrultusunda resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersiz olan taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklı davalar TBK 77 vd maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca çözümlenecektir. Paralel düzenleme olan HSK Birinci Dairesinin 13/02/2018 tarihli ve 208 sayılı BAM'nin iş bölümlerine ilişkin kararının Antalya BAM 7. Hukuk Dairesinin görev alanının düzenlendiği kısmın "8" numaralı bendine göre Sebepsiz zenginleşmeye dayalı davalara ilişkin istinaf incelemesinin Antalya BAM 7.Hukuk dairesince yapılacağında hiç bir tereddüt yoktur....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09/02/2016 tarih ve 2015/382-2016/120 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; müvekkili şirketin davalı şirkete sehven 110.000.00 TL para gönderdiğini, paranın karşılığında mal ve hizmet alımının söz konusu olmadığını, sehven gönderilen paranın iadesi için ... İcra Müdürlüğünün 2015/755 E sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, icra takibine itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine % 20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, davalı ... yönünden ise davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir . 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-)Davacı tarafından iddia edilen ve davanın kaynaklandığı alım satım ilişkisi tapuya kayıtlı taşınmaza ilişkin olmasına rağmen, resmi biçimde yapılmadığından geçersizdir. (TMK.md.706, MK. md.634, BK.213, T.Kanunu md.26). Bu nedenle, geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç sağlamaz . Bu durumda davacı; bu geçersiz sözleşme nedeniyle, davalılara verdiği bedeli ancak, sebepsiz zenginleşme kuralları çerçevesinde geri isteyebilir. Geçersiz sözleşmelere göre verilenlerin iadesi sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri istenir....
Sebepsiz zenginleşme kurumunun amacı, haksız değer kaymalarının önlenmesi olup, tam bir eski hale getirme özelliği taşımaktadır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene "ya da" borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Yasal düzenleme ve dosya içeriğine göre, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde ve değerlendirilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına, kamu düzenine aykırı bir hususun tespit edilememiş olmasına, Trabzon 2....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davalı sigorta şirketi, trafik kazası nedeniyle davacının murisinin sebebiyet verdiği tazminatı halefiyet ilkesi gereğince icra marifetiyle davacıdan tahsili cihetine gitmiş, davacının hesabında bulunan 23.334,79 TL haczedilmiş, davacı hasımlı olarak mirasın reddi davası ikame etmiş, davanın kabulüne karar verilmiş ve karar kesinleşmiş, bu kez davacı ödenen paranın istirdadı talebinde bulunmuştur. Sebepsiz zenginleşme, haklı bir neden olmaksızın bir kimsenin malvarlığının başka bir kimsenin malvarlığı aleyhine çoğalmasıdır.. Sebepsiz zenginleşme, haksız olarak başkasının mal varlığından veya emeğinden zenginleşen kimsenin, bu zenginleşmeyi geri vermesi amacını taşır. Bu şekilde, hukuki değerler arasında bozulmuş olan denge yeniden tesis edilmiş olur. Sebepsiz zenginleşme TBK 77- 82. maddeleri arasında düzenlenmiştir....
Ürünleri'nin borcunun kapatılması için davalı hesabına havale yapıldığını, ancak borç miktarından düşülmediğini, davalının bu şekilde sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek davalıya ödenen 7.000,00-TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş olup davacı davasını sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olarak açmıştır. Buna göre genel hükümlere göre çözülmesi gereken uyuşmazlığın İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp çözümlenmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 29.02.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Nitekim, HGK'nun 05.12.1984 tarih ve 1982/13-387 E.-1984/997 K.sayılı kararında, herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemelerin idare tarafından Borçlar Kanununun sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenebileceği belirtilmiştir. Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 22.12.1973 gün ve 1968/8 E. ve 1973/14 K.sayılı kararı, idarenin "şart tasarrufuna" ilişkindir. Somut olayda ise; davacı idarenin davalıya mevzuata aykırı olarak yaptığı salt hatalı ödemeden sözedilmektedir. Bu durumda herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemelerin Borçlar Kanununun sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri istenebileceği kabul edilmelidir....
Gönderilen havaleye ilişkin banka dekontunda da paranın ortaklı mukavelesi kapsamında gönderildiği yazıldır. Davacı taraf şirket payının devrinin resmi şekilde yapılmamış olmaması nedeniyle ödediği bedelin iadesini hesap sahibi olan davalıdan istemektedir. Davalı taraf davacının şirket devrine ilişkin anlaşmayı kendisiyle yapmadığını ve bu sebeple kendisine husumet yönletilmeyeceğini savunmuş ise de, davalının paranın ortaklık devri için gönderildiğinden haberdar olduğu, parayı çekerek devir yapmayı taahhüt eden babası ve abisine verdiğini söyleyerek devir sözleşmesinin varlığını kabul ettiği, davalının devir yapmayı taahhüt eden kişilerle akrabalık derecesi ve hesabını da bu kişilere kullandırdığı dikkate alındığında, onlarla birlikte hareket ettiği ve gönderilen paradan onunda sorumlu olduğunun kabulü gerekecektir. Davalı taraf, para karşılığında şirketin payının devredildiğini de ileri sürmediğine ödenen bu bedelden sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre sorumludur....
Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki (TBK'nın 77 ve ardından gelen maddelerindeki) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme; bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Dosyanın incelenmesinde; davacı tarafından ilk olarak 22/12/1989 tarihinde dava konusu taşınmazın 600/2400 hissesi, ardından 15/8/1990 tarihinde 60/2400 hissesinin satın alındığı, ......
Mahkemece; dosya kapsamına göre; davanın kabulü ile, 3.119,56 TL alacağın ödeme tarihlerinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Somut olayda, dava; sebepsiz zenginleşmeye dayanan alacak davası olup, davalıya yersiz ödendiği iddia olunan bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsili istenilmiştir. Dava konusu bedele ilişkin olarak, davacı tarafından ... 16.İdare Mahkemesine 2013/1402 E. sayılı dava açılmıştır. Mahkemece, idare mahkemesinde görülen dosyasının sonuçlanması beklenmeden karar verilmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece; ... 16.İdare Mahkemesine 2013/1402 E. sayılı dava dosyasının sonucunu beklenerek, karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. Bozma sebep ve şekline göre, davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....