Görüldüğü gibi davalı, kötü niyetiyle haksız kazanç elde etmenin peşinde olduğunu, geri isteme talebi sebepsiz zenginleşmeye” ilişkih Bk.md. 62'ye dayanmakta olduğunu, sebepsiz zenginleşmenin kurallarına göre, alan aldığını faiziyle birlikte "hemen" geri “ vermekle yükümlü olduğunu, geçerli bir sebebe dayanmaksızın, bir kişinin maf varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi "denkleştirici adalet ilkesi"ne dayandığını, sebepsiz Zenginleşme kurumunun temel amacının “hakkaniyeti” sağlamak olduğu göz önüne alındığında, paranın aynen iade edilmesinin sebepsiz zenginleşmenin amacını tamamıyla yerine getiremeyeceği ortada olduğunu, denkleştirici adalet ilkesi; haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğü bulunduğunu ifade ettiğini, davalarında da davalı, müvekkilinin parasını kullanarak kendi mal varlığını çok ciddi...
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı tarafa yapılan fazla ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak iadesi istemine ilişikindir.. ./.. -2- Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin iyiniyetli ya da kötüniyetli olduğuna bakılmadan temerrüde düşürülmesi gerekir. BK'nun 101. (TBK 117. mad.) maddesine göre gecikme faizinin işlemesi için borçluya ihtarname gönderilmek suretiyle temerrüde düşürülmelidir. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizinin işlemeyeceği açıktır. Somut olayda, davacı kurum tarafından dava konusu bedelin iadesi için davalıya gönderilen ihtarnamenin davalıya tebliğine ilişkin evrak dosya içerisinde bulunmamakla birlikte, davalının cevap dilekçesindeki beyanında, bedelin iadesi istemine ilişkin 12/11/2012 tarihli kurum yazısının kendisi tarafından 21/11/2012 tarihinde tebellüğ edildiği belirtilmiştir....
Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının haklı bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalmasıdır. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında, bir başkasının aleyhine bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; "Aynen Geri Verme İlkesi"ne göre düzenlenmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/10/2015 tarih ve 2015/42-2015/671 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalının müvekkili bankanın ...Şubesinde 79.790 TL'lik vadeli mevduat hesabı açtığını, banka tarafından hesaba sehven 89.790 TL yatırıldığını, kasa açığının fark edilmesi üzerine teknik personel tarafından incelenen kamera kayıtlarında kasa açığının davalının yaptırdığı işlemden kaynaklandığının anlaşıldığını, bunun üzerine davalının aranarak durumun izah edildiğini, davalının fazla yatırılan parayı iade etmediğini ileri sürerek 10.000 TL’nin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, ortak taşınmaza yapılan faydalı ve zorunlu masrafların BK'nun 61.maddesi gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talebine ilişkindir Paydaşlığın giderilmesine konu olan taşınmaza, paydaşlar tarafından faydalı ve zaruri masraf yapılmış ise; bu masraf, diğer paydaşlardan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenebilir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tesbit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Zira vücuda getiren paydaş tarafından kullanılan muhdesatın, diğer paydaşlara herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir....
Ancak, davacı bedelini ödeyerek satın aldığı arsa teslim edilmemesi üzerine fakirleşmiş, davalı bu bedel kadar sebepsiz zenginleşmiştir. Bu nedenle davacı verdiğini ifanın imkansızlığı nedeniyle sebepsiz iktisap hükümlerine göre geri alabilecektir. Ancak, ülkemizde yaşanan yüksek enflasyon nedeniyle hukuki ilişkiler tasfiye edilir iken denkleştirici adalet kuralı hiçbir zaman gözardı edilmemelidir. Bu husus hem hakkaniyetin hem de gerçek adaletin bir gereğidir. Bu bakımdan iadeye karar verilirken satış bedeli olarak verilen paranın alım gücünün ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması ve o şekilde iadeye karar verilmesi uygun olacaktır. Aksi takdirde kısmi iade durumu oluşacak, iade dışındaki zenginleşme, iade borçlusu yedinde haksız zenginleşme olarak kalacak iade borçlularının iadede direnmelerine neden olacaktır. Ancak burada denkleştirme yapılırken bir hususa daha dikkat edilmelidir....
Geçersiz sözleşmeye göre bir bedel ödenmiş ise, Yargıtay'ın 10.07.1940 tarih ve 2/77 Sayılı İBK'na göre, taraflar satışın kanıtlanması durumunda verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca isteyebilirler. Bu sözleşmeler geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz.Herkes aldığını iade etmekle yükümlüdür.Bu iade yükümlülüğünde de denkleştirici adalet kuralı göz ardı edilmemelidir. Denkleştirici Adalet İlkesi ise, haklı bir sebebe dayanmadan başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğünü ifade eder. Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının haklı bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalmasıdır....
L.L.C. yetkilisi tarafından düzenlenen belgenin ise her zaman düzenlenebilecek bir belge olup, resmi bir nitelik taşımadığından davacı şirketin kendisinin havale etmediği bir parayı sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince iadesini talep etme hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı taraf davalı şirket ile aralarındaki sözleşme gereği dava konusu bedelin davacı şirketin talimatı ile dava dışı Donia A.. C.. Şirketi tarafından davalı F.. A.. Havale edildiğini, ancak sözleşme gereği yerine getirilmediğinden sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre bedelin iadesini istemiştir. Davalı şirket savunmasında, parayı gönderen dava dışı şirket ile bilirkişisi olduğunu ileri sürmediği gibi, parayı iade etmeye çalıştığını ve fakat aracı banka tarafından iadenin mümkün olmadığının bildirildiğini savunmuştur. Dosya kapsamında yer alan A. Türk Katılım Bankası A.Ş.'...
Şirket hesabından gönderilen paranın davalı açısından (aralarında hiç bir hukuki ilişki bulunmadığından) sebepsiz zenginleşmeye yol açtığı kabul edilmelidir....
e ait araç ile davalıya ait aracın karıştığı kaza sonrasında tespit edilen kusur oranına göre davalının %25, dava dışı sigortalı araç sürücünün %75 oranda kusurlu olduğu yönünde tespit yapılmışsa da, kusur oranlarının tam tersi olması gerektiği, sehven bu şekilde yazıldığı, bu nedenle fazla ödeme yapıldığını beyan ederek, davalıya yapılan haksız ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri ödenmesi isteminden kaynaklanmaktadır. Davacı, davasını sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandırdığından ayrıca davalının tacir ve aracın ticari araç olduğuna dair dosyada bir delil bulunmadığından, davanın rücu niteliğinde olmadığı ve kusur tespitinden kaynaklı hata nedeni ile iadeye ilişkin olması hususları da dikkate alınarak davanın ticari dava olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....