Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı, TTK uyarınca sebepsiz zenginleşme hükmüne dayanarak ancak ciro yolu ile çeki eline geçiren hamilin dava açmasının mümkün olduğunu, lehtar ile keşideci arasında temel ilişki bulunduğundan bunlar arasındaki davada TTK uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanamayacağını, davacının temel ilişki iddiasında bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davacının, dava konusu çekler zamanaşımına uğramış olsa da sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanması gerektiğinden bahisle davalının itirazının iptali isteminde bulunduğu, her ne kadar TTK.'...

    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 818 sayılı Borçlar Yasasının 61 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilecek olup, somut uyuşmazlıkta iadeyle yükümlü olunan tutarın faiz başlangıcının belirlenmesinde genel hüküm niteliğinde bulunan anılan maddelerin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Sebepsiz zenginleşme sorumluluğunda giderim için sebepsiz zenginleşenin ayrıca temerrüdü gerekmez. Faiz, sebepsiz zenginleşme tarihinden itibaren başlar....

      Bilindiği üzere, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme, bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Somut olayda ise; davalı alacaklı, takip borçlusu şirketin adresine haciz için gitmiş, bir kısım malları haczetmiş; davacı haciz mahalline gelerek kendisinin şirket yetkilisi olduğunu beyanla haciz tutanağını imza etmiştir....

        Bu durumda, davacıların diktiği ağaçlar yönünden davalının sebepsiz zenginleştiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, dava konusu ağaçlarla ilgili olarak, davalının sebepsiz zenginleştiği miktarın belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Sebepsiz zenginleşme için, bir taraf zenginleşirken diğer tarafın fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edebilmek için öncelikle, davalının mal varlığında bir çoğalmanın meydana gelmesi gerekir. Bu zenginleşme, mal varlığının artması şeklinde olabileceği gibi, azalmasının önlenmesi şeklinde de olabilir. Zenginleşmenin miktarı istenebilecek alacağın da üst sınırını oluşturur. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan, tahakkuk etmemiş veya varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hata sonucu verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....

          Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak talebine ilişkindir. Türk Borçlar Kanunu'nun 77. ve devamı maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için, borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Bu kurumun amacı, borçlunun malvarlığında meydana gelen zenginleşmenin iadesidir....

            Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, sebepsiz zenginleşme nedeni ile ödenen paranın iadesi istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince, davanın dayanağının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 776 ve devamı maddelerinde düzenlenen bonoya ilişkin olup ticari niteliğinin bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye ticaret mahkemesi tarafından ise; davanın bonodan kaynaklı olmayıp, bono bedelinin ödenmesi sonrasında, ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme nedeni ile geri istemine ilişkin olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda, davacının, alacaklısı ... olan 27.05.2011 tanzim, 20.06.2011 vade tarihli 38.100,00.-TL bedelli senedin borçlusu olmadığı halde davacının ödediği bu bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemine ilişkindir....

              in sebepsiz zenginleştiği ileri sürülerek, talepte bulunulmuştur. Sebepsiz zenginleşme BK.nun 61-66.maddeleri (TBK.nun 72-82.maddeleri) gereğince, bir kimsenin malvarlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin malvarlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun malvarlığından bir başkasının aleyhine olarak zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme kurumunun en temel özelliği şahsilik prensibi gereğince kime karşı zenginleşme olduysa ona karşı talepte bulunulması gerekir. Somut olayda; davalı ..., ... kızı ... hissesine bedel ödemeden sahip olmak suretiyle sebepsiz zenginleşmiştir....

                Sebepsiz zenginleşme kurumunun sözleşmeden ve haksız fiilden doğan borçlardan en önemli farkı, hiçbir ehliyet koşuluna bağlı olmamasıdır. Sebepsiz zenginleşmeden bir borç doğması için ne fakirleşenin nede zenginleşenin fiil ehliyetine sahip olması gerekir. Geçerli bir sebebe dayanmaksızın zenginleşme koşullarının gerçekleşmesi yeter. Ayrıca işlem ehliyeti veya sorumluluk ehliyeti aranmaz. Hak ehliyetine sahip olmak sebepsiz zenginleşme ilişkisinde taraf olmaya yeterlidir. Bu özellik, sebepsiz zenginleşme kurumunun denkleştirici adaleti sağlama işlevinin sonucudur. Burada önem taşıyan sadece haksız değer kaymalarının telafi edilmesidir (Prof. Dr.Turgut Öz, Sebepsiz Zenginleşme, 1990 . İst.). Bu durumda kredi sözleşmesinin imzalandığı sırada borçlunun fiil ehliyeti bulunmadığı anlaşıldığına göre sözleşmenin geçerli olduğundan söz edilemez. Geçersiz sözleşmelerde ise herkes aldığını geri vermekle yükümlüdür....

                  Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade borcunun kapsamı ve yapılmış olan giderlerden hangilerinin geri istenebileceği, giderlerin niteliğine ve zenginleşen kimsenin iyiniyetli ya da kötü niyetli oluşuna göre farklılık göstermektedir. "Geri vermenin kapsamı" başlığı altında düzenlenen TBK'nun 79.ve 80.maddeleri uyarınca "sebepsiz zenginleşen, zenginleşmenin geri istenmesi sırasında elinden çıkmış olduğunu ispat ettiği kısmın dışında kalanı geri vermekle yükümlüdür."...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, özel yasadan kaynaklanmakta olup, mahkemece de sebepsiz zenginleşme nitelendirmesi yapılmadığından, (sebepsiz zenginleşmeye göre özel hüküm niteliği taşıyan bir hükmün uygulanması gereken durumlarda, özel hükmün genel hükümden önce gelmesi ilkesi uyarınca sebepsiz zenginleşmeye değil bu kurallara başvurulur.) (Yrd.Doç.Dr.Turgut Öz-Öğreti ve Uygulamada Sebepsiz Zenginleşme Kitabı) davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 4.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 09.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu