SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ile ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın hüküm fıkrasının 1/A-c bendinde yer alan “sebepsiz zenginleşme tarihi olan 24.05.2007” kelime ve tarihin hükümden çıkartılarak yerine “dava tarihi olan 28.08.2007” kelime ve tarihin, hükmün 1/B-a bendinde yer alan “sebepsiz zenginleşme tarihi olan 24.05.2007” kelime ve tarihin hükümden çıkartılarak yerine “dava tarihi olan 08.07.2009” kelime ve tarihin, yine hükmün 1/B-f bendinde yer alan “158,94 TL” rakamının hükümden çıkartılarak yerine “400,00 TL” rakamının yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun, muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülmez. Zira, vücuda getiren tarafından kullanılan muhdesatın, taşınmaz malikine herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Bu nedenle, ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme, satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. Bununla birlikte; davalının sebepsiz zenginleştiği miktar, satış bedelindeki hissesine düşen muhdesat oranı kadardır....
Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme; satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. İyileştirmeden doğan sebepsiz zenginleşme nedeniyle hükmedilecek miktar, iyileştirmenin satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır....
Sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı davalarda zamanaşımının düzenlendiği 82. Madde ise; MADDE 82- Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar." hükümlerini havidir. Görüleceği üzere, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında uygun nedensellik (illiyet) bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekmektedir. Sebepsiz zenginleşme halinde zenginleşen ve fakirleşen arasında kanun gereği bir borç ilişkisi doğmakta olup, bu borcun konusu malvarlığında meydana gelen fazlalığın geri verilmesidir. Davacı yan davalı tarafa yaptığı 24/01/2018 tarihinde 1.475 USD, 05/02/2018 tarihinde ise 11.710 USD ödemeyi sebepsiz zenginleşme hükümleri dahilinde geriye istemektedir....
mevcut olup olmadığına bakılmaksızın açılabilen bir dava türü olduğunu, davanın sebepsiz zenginleşme mi yoksa istirdat davası olarak mı açılacağı konusunda davacının seçimlik hakkı bulunduğunu, usul ekonomisi ilkesi gereğince davanın istirdat davası olduğunun kabulü halinde dahi, istirdat davasının sebepsiz zenginleşme davasının icra hukukundaki özel görünüm hali olması nedeniyle, ilk derece mahkemesince istirdat davası doğrudan reddetmeyip sebepsiz zenginleşme davası olarak yargılamaya devam edilmesi gerektiğini, huzurdaki davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak açılmasında ve ilk derece mahkemesince de sebepsiz zenginleşme davası olarak görülmesinde hukuken herhangi bir engel bulunmadığını, bu durumda hak düşürücü süreden değil zamanaşımı süresinden bahsedilebileceğini, somut olay TBK'nın 82. maddesinde düzenlenen 2 ve 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçerli olduğunu, 2 yıllık zamanaşımı süresinin ise geri isteme hakkı olduğunun öğrenilmesinden itibaren başlayacağını, Düzce...
TTK madde 732.maddeye dayalı açılan sebepsiz zenginleşme davalarında ispat yükü davalı tarafa ait olup, davalı sebepsiz zenginleşmediğini ispat etmedikçe çek bedeli oranında sorumlu olacaktır. Yine Yargıtay'ın yerleşik içtihatları uyarınca sebepsiz zenginleşme davasında hamil ile keşideci arasında temel ilişkinin varlığı aranmayacaktır. Davalı ... Şti tarafından dava konusu edilen çekler nedeniyle dava dışı ... Hiz Tic AŞ'ne borçlu olmadığının tespitine ilişkin ... 6.Asliye Ticaret Mahkemesinde menfi tespit davası ikame etmiş ise de, anılan dosyanın incelenmesinde mahkemece ... esas ...karar sayılı 18/01/2017 tarihli karar ile davanın reddine karar verildiği, yine dava konusu edilen çeklerin incelenmesinde, ... Vakfının çekin hamili olduğu ve ......
Ne var ki bu durumda keşideciye karşı, çekin zamanaşımı süresi dolduktan sonraki bir yıl 2010/12132-14460 içinde, Türk Ticaret Kanununun 730/14. bendi yollaması ile, çeklerde de uygulanması gereken ve aynı yasanın 644.maddesinde düzenlenmiş bulunan sebepsiz zenginleşme davası açılması mümkündür. Ancak, böyle bir dava, Borçlar Kanununda düzenlenmiş olan sebepsiz zenginleşme davası değil, kambiyo hukukuna dayalı bir dava türü olduğundan, bu halde çekin tüm yasal unsurlarını taşıması da zorunludur. Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakılacak olursa; davacının, ciro yoluyla hamili olduğu, 11.7.2007 keşide tarihli, 16.000,00 TL bedelli çeke dayanarak, davalıyla birlikte dava dışı ... ve ... aleyhine 14.1.2008 tarihinde ilamsız takip başlattığı, davalının takibe itirazı üzerine de itirazın iptali istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır....
Dava konusu alacak, sosyal yardım ödemelerinden eksik gelir ve damga vergisi kesilmesi nedeniyle davalıya yapılan fazla ödemenin tahsiline ilişkindir. Dava konusu fazla ödemenin idarenin bir şart tasarrufuna dayanmadığı, salt hatalı ödemeden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. TBK'nın 77/1. maddesine göre, zenginleşen başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; TBK'nın 79 ve 80. maddelerde "aynen geri verme ilkesi"ne göre düzenlenmiştir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davası hakkında caret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın konusunun bonoya dayalı sebepsiz zenginleşme davası olduğu, TTK.nin 4. ve 5. maddeleri gereğince davanın ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, davanın sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak davası niteliğinde olduğu, taraflar arasında hiçbir ticari ilişki bulunmayıp davalının kendisini borçlu zannederek bonoya dayalı ödeme yaptığı, kambiyo hukukuna dayalı bir uyuşmazlık bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
Buna göre temyize konu uyuşmazlık; yersiz ödendiği iddia edilen dava konusu paranın sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda davalıdan geri istenip istenemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının, geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Kural olarak zenginleşen, başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. (TBK m.77/1) Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir....