ye teslim edildiği, davacının, davaya konu... takibini 18.02.2013 tarihinde başlattığına göre alacağın doğduğu tarihte yürürlükte bulunan 818 Sayılı Yasanın 66.maddesine göre bir yıllık zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden; Dava; sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; davacının talebinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....
Yapılan ödeme sonucu davalı tarafın sebepsiz zenginleştiğinin iddia edilmesi davanın başlı başına TBK'nun 78.maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme davası olması sonucunu doğurmaz. Buna göre davanın TBK'nun 78.maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme davası olduğu yolundaki davacı tarafın istinaf talepleri yerinde değildir. Öte yandan ilk derece mahkemesinin isabetle karar yerinde belirttiği üzere işbu istirdat davası İİK'nun 72/7 maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde de açılmamıştır. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Ancak somut olayda; davacı davasını sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandırdığından, taraflar arasındaki bankacılık işlemi haricinde haksız olarak kullanılan bedelin tahsili talep edildiğinden, uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 02.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşme nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre temyiz incelemesi Dairemizin görevi dahilinde olmayıp Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olduğundan dosyanın adı geçen Daire Başkanlığı'na gönderilmesine, 26.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:TİCARET MAHKEMESİ Uyuşmazlık, TTK.nun 644.maddesine dayanan sebepsiz zenginleşme nedeniyle çeke dayalı alacak isteminden ibarettir.Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 11.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 11.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 27.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının, geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Kural olarak zenginleşen, başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. (TBK m.77/1) Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Burada kastedilen yanlışlık, eda ile ilgili olup, edada bulunanda bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır. Şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödeme, Borçlar Kanununun sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde geri istenebilecektir....
Temel ilişki bulunmaması halinde hamil keşideciye karşı TTK’nun 644.maddesi hükmü çerçevesinde sebepsiz zenginleşme nedeniyle talepte bulunabilir. Bu takdirde keşidecinin sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlaması gerekmektedir. Somut olayda davacı vekili 27.10.2010 tarihli replik dilekçesinde davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı itirazın iptali davası olduğunu ileri sürmüş ise de, dava ve icra takibine konu çekte davalı çekin keşidecisi olup davacı ise lehdarı olduğuna göre taraflar arasında temel ilişki vardır. O halde bu husus gözetilerek yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda tarafların delilleri toplandıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ispat yükünün davalıya ait olduğu gerekçesiyle davanın kabul edilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Yanlışlık eda ile ilgili olup, edada bulunan da bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır. Davacı, karşı tarafa yapmış olduğu ödemelerden vergi kesintisi yaparak kesmiş olduğu vergiyi, Vergi Dairesine ödemekle yükümlüdür. Davalının hak kazanmış olduğu ücret vergi kesintilerinden sonra kalan kısımdır. Bu miktardan fazla hatalı bir ödeme yapılmış ise davacı bunu sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edebilir....
Uyuşmazlık, davalıya sosyal yardım ödemeleri sırasında verginin yanlış hesaplanması nedeniyle 2004 yılında 3.377,05 TL ve 2005 yılında 2.621,40 TL olmak üzere toplam 5.998.45 TL'nin fazla ödendiği iddiasına dayalı açılan sebebsiz zenginleşme davası niteliğindedir. Sebepsiz zenginleşme, BK.nun 61-66.maddeleri (TBK.nun 72-82.maddeleri) gereğince, bir kimsenin malvarlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin malvarlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun malvarlığından bir başkasının aleyhine olarak zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Haklı bir sebep olmaksızın başkası zararına mal edinen kimse onu iade ile yükümlüdür. Sebepsiz zenginleşme kurumunun varlık sebebinde haksız değer kaymalarının önlenmesi amaçlanmıştır. Somut uyuşmazlıkta, davalıya yersiz ödeme yapıldığı sabittir....