O halde somut olayda mevzuata aykırı yapılan hatalı ödemenin iadesi istendiği gözetilerek, alacağın Borçlar Hukukunun sebepsiz iktisap kuralları çerçevesinde istenip istenmeyeceği tartışılarak sonucu uyarınca bir karar verilmelidir..." gerekçesi ile karar bozularak, mahkemesine iade edilmiş, yerel mahkeme tarafından önceki kararında direnilmiştir. Verilen direnme kararı üzerine de Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2013/3-590 Esas sayılı kararı ve "...Ne var ki, somut olayda hatalı ödemeye ilişkin olarak ortada, salt hatalı ödeme işlemi bulunmakla, idarenin bu işlem nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak, genel mahkemede dava açması olanaklıdır. Ortada bir şart tasarruf bulunmadığından, şart tasarrufun varlığı halinde uygulanacak ilkelerin somut olay yönüyle uygulama yeri yoktur. Öyle ise, söz konusu ödeme davalı yönünden nedensiz zenginleşme olup, burada, idare hukukunun idari kararların geri alınmasıyla ilgili kurallarının uygulanmasına olanak yoktur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/03/2021 NUMARASI : 2019/504 ESAS, 2021/213 KARAR DAVA KONUSU : Sebepsiz Zenginleşme Nedeniyle Alacak KARAR : Yukarıda ayrıntılı bilgileri yazılı Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/504 Esas, 2021/213 Karar sayılı dava dosyasında verilen nihai karara karşı davalılar vekilince yapılan istinaf başvurusu nedeniyle 6100 sayılı HMK md. 352 uyarınca ön inceleme bakımından dosya incelendi....
İyileştirmeden doğan sebepsiz zenginleşme nedeniyle hükmedilecek miktar, iyileştirmenin satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır....
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Somut olayda, davacının, dava konusu tesisi 2007 yılı itibariyle kullanmaya başladığı, 23/10/2008 tarihinde tahliye edildiği anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen adi yazılı araç satış sözleşmesinin geçersiz olduğundan bahisle ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi için açılan iş bu davada, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı para borcunun Türk Borçlar Kanunun 89. Maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, sebepsiz zenginleşmeye dayalı davalarda 6100 Sayılı HMK'nın 6. maddesi uyarınca davanın açıldığı tarihteki davalının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu, davanın açıldığı tarihte davalının yerleşim yerinin de Bursa olduğu anlaşılmakla, davaya bakmakla yetkili mahkeme Bursa Mahkemeleri'dir....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen adi yazılı araç satış sözleşmesinin geçersiz olduğundan bahisle ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi için açılan iş bu davada, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı para borcunun Türk Borçlar Kanunun 89. Maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, sebepsiz zenginleşmeye dayalı davalarda 6100 Sayılı HMK'nın 6. maddesi uyarınca davanın açıldığı tarihteki davalının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu, davanın açıldığı tarihte davalının yerleşim yerinin de Bursa olduğu anlaşılmakla, davaya bakmakla yetkili mahkeme Bursa Mahkemeleri'dir....
Dava, hukuksal nitelikçe sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı, alacak istemlidir. Sebepsiz zenginleşme, 818 ... Borçlar Kanunu’nun genel kurallarına ilişkin birinci kısmın birinci bölümünde “borç ilişkilerinin kaynakları arasında” ve üçüncü ayırımında 61 ilâ 66.maddeler arasında düzenlenmiştir. Borçlar Kanunu’nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre; sebepsiz zenginleşme, geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Hemen belirtilmelidir ki, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....
Davalılar; geçersiz sözleşmelerde tarafların verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre aynı anda iade ile mükellef olduklarını, bu nedenle alıcının taşınmazın zilyetliğini devretmediği sürece ödediği satış bedelini isteyemeyeceğini, taşınmazın muris adına tesciline karar verilmesinin zilyetliğin devredildiği sonucunu doğurmayacağını, satış bedelinin EFT yolu ile 03/03/2014 tarihinde gönderildiğini, murislerinin 24/02/2014 tarihinde vefat ettiği dikkate alındığında, gönderilen havale bedelinin murisin terekesine dahil olmaması nedeni ile davacıların sebepsiz zenginleşme iddialarının yerinde olmadığını, davacıların murislerinin satış için vekaletname verdiği dava dışı ... ile birlikte hareket ederek taşınmazı değerinin çok altında bir bedel ile satın almaları nedeniyle kötü niyetli olduklarını savunarak, davanın reddini istemişlerdir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı yanın sebepsiz zenginleşme nedeni ile alacak talebinde bulunduğu halde, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin sona ermediği, davalının dava konusu yerde halen faaliyetini sürdürdüğü, sebepsiz zenginleşme koşullarının oluşmadığı, muaccel hale gelmiş bir alacak bulunmadığı, sözleşme devam ederken bu şekilde bir davanın açılamayacağı, dava koşullarının oluşmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 28.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı, dava dilekçesinde, borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi için başlattığı takibe itirazın iptalini talep etmektedir. Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlık sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Böylece davacının istemi İİK.nun 72. maddesi kapsamında istirdat değil, sebebi ortadan kalkan bir ödemenin iadesi yönünde sebepsiz zenginleşmeye dayalı (TBK.md. 77) alacak istemi olup, 2 ve 10 yıllık zamanaşımına (TBK.md. 82) tabidir. Talep yönünden hak düşürücü bir süre yasada öngörülmemiştir. Türk Borçlar Kanununun konuya ilişkin 77 (818 sayılı Borçlar Kanununun 61 v.d) ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....